Hyunjin
Artık bileklerimdeki dikişlerin alınması gerekiyordu. Bu yüzden minho'nun odasına ilerledim. Kapıyı çaldım ve içeri girdim. Minho kitap okuyordu. Odasına çok çıkmadığım için şaşırmış olmalıydı.
"Bir şey mi oldu?" Diye sordu.
"Bileklerimdeki dikişlerin alınması gerekiyor."
"Eee yani?" Bunu neden bana söylüyorsun der gibi bakıyordu.
"Hastaneye gideceğimde haber vereyim dedim"
"Hayır gidemezsin"
"Niye ki?" Diye sordum şaşkınlıkla.
"Ara doktoru buraya gelsin benim telefonumda var numarası"
"Ben niye gidemiyormuşum?"
"Seni çok özlüyorum da iki dakika görmeden duramıyorum. Ayrıca sen bu eve geldiğinde, benimle evlenirken bunları hesaba katmalıydın kocacığım (!)"
Minho'nun bana hitap şekli ile gözlerimi devirdim.
"Sanki keyfimizden evlendik" diye mırıldandım.
Onun duymaması için sessizce söylemiştim ama nafile duymuştu. Tam arkamı dönüp odanın kapısına doğru yürümeye başlamıştım ki kolumdan geriye döndürülerek çekildim ve kendimi Minho'nun dibinde buldum. Aramızda sadece santimler vardı. Minho fısıldayarak konuşmaya başladı. Konuşurken nefesi yüzüme çarpıyordu.
"Peki neden evlendin o zaman?"
Nefesini boynuma doğru vermesi beni huylandırmıştı. Doğrusu minho'nun kokusu başımı döndürüyordu ayrıca bu kadar yakın olmamız beni çok etkilemişti. Gözlerim yüz hatlarında geziniyordu. Resmen minho'nun etkisine kapılmıştım. Tek kaşını kaldırıp bakınca cevabımı beklediğini anladım. Ondan etkilendiğimi görmemesi lazımdı ama onu izleyen gözlerime engel olamıyordum. Daha sonra cevap olarak onu şaşırtacak bir şey sordum.
"Söylesene Minho sen neden benle evlendin?"
Bu dediğimden sonra susmuş sadece gözlerime bakabilmişti.
Minho
Sorumu sorduktan sonra bir süre sarhoş olmuşcasına beni izlemişti Hyunjin. Benden etkilendiği apaçık ortadaydı. Yakışıklı ve dikkat çekici bir çocuktum benden etkilenmesi normaldi. Benden etkilenmesi planımın çalıştığının göstergesiydi. Cevap veremeyince tek kaşımı kaldırdım. Ne istediğimi anlar gibi cevap verdi ama bu cevap beni hiç tatmin etmemişti.
" Soruma soruyla cevap verme Hyunjin"
"Sen cevap vermediğin sürece benden bir cevap bekleme Minho"
"O zaman bundan sonra bana bir soru daha sorarsan bir cevap alamayacaksın, üzgünüm" dedim
Hyunjin bir şey demeden yüzümü incelemeye devam etti ve sonrasında aşağı indi.
Hyunjin
Aşağı indikten sonra minho'nun etkisinden çıkmak için soğuk su ile yüzümü yıkadım. Daha sonra acıktığımı hissedip mutfağa girdim. Canım kremalı makarna çekmişti. Dolaplara biraz baktıktan sonra malzemeleri buldum ve makarnayı yaptım.
Bir tabak yedikten sonra bulaşıkları makineye dizdim. Daha sonra aklıma dikişlerim için doktoru aramam gerektiği geldi. Bunun için minho'nun telefonunu almalı ve oradan aramalıydım ancak tekrar minho'nun yanına gitmek istemiyordum çünkü onu her gördüğümde değişik hissediyordum ve bu hissin hoşlantı olmasından çok korkuyordum. Ancak dikişler için doktoru aramak zorundaydım. Hastaneye gitsem ne olurdu sanki,hemen gidip gelirdim. Ama beyefendi izin vermediği için gidemiyordum. Oflayarak merdivenleri çıktım ve minho'nun odasına girdim. Minho bana kısa bir bakış attıktan sonra konuşmaya başladı."Ne oldu çok mu özledin beni? Ah tamam bana çok aşıksın ama bu kadar belli etme Hyunjin"
Dedi alayla bende geciktirmeden verdim cevabını
"Yaa ne demezsin minho aşkından yanıp tutuşuyorum."
"Hadi hadi şakayı bırak ne için gelmiştin?"
"Doktoru aramam lazım telefonunu alabilir miyim?"
Eliyle komidinin üzerindeki telefonu gösterip.
"Al doktor junho diye kayıtlı" dedi
10. Bölüm sonu
Bu bölümün sonu hiç içime sinmedi ama diğer bölümde telafi etmeye çalışırım. Biraz sıkıcıydı bu bölüm

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neurotic Hyunho
General FictionSinir hastası minho ile evlenmek zorunda olan hyunjin...