13

1.1K 101 107
                                    

Hyunjin

"Emin ol minho eğer tehdit edilmesem ya da gidebilecek bir yerim, fırsatım olsa bir saniye bile durmam! Keyfimden ölmüyorum bu evde dışarı bile çıkamıyorum farkındaysan. Kendini bu kadar değerli hissetme! Bir an için gerçekten bana yaptıklarına pişman olup bana iyi davrandığını sanmıştım yanılmışım sen her zaman zalimsin Lee minho"

Diyerek bağırdım. Bence öfkem minho'nun ki ile yarışırdı durmadan bağırıyordum. Bir elin bileklerimi tutup sarsmasıyla sesim kesildi. Minho'nun sinirle bağırdığının farkına yeni varıyordum.

"Kes sesini! Bana sesini yükseltme hyunjin"

"Asıl sen kes sesini benim seni çekme gibi bir zorunluluğum yok!"

Kendime hakim olamıyordum ve sanırım artık buna bir son vermeliyim.

"O zaman siktir git kimse seni burada zorla tutmuyor!" Dedi.

Daha fazla dayanamayarak gerçekleri söyledim.

"Çok mu öğrenmek istiyorsun? Peki istediğini vereceğim ben buradan gidersem babamın bana ne yapacağını biliyor musun?bilmiyorsun çünkü ben bile tahmin edemiyorum. Eğer onun dediklerini yapmazsam beni amcamın yanına göndermekle tehdit ediyor. Amcamın beni defalarca taciz ettiğini söylememe rağmen bana inanmıyor. Sırf istediği şeyleri yapmadım diye beni kaç kere o lanet eve gönderdi haberin var mı senin? Ya kim taciz edildiği bir yere gitmek isterki minho işte sırf çocukluk tramvalarımı tekrar yaşamamak için buradan gidemiyorum babanla babam anlaşma yaptığı için seninle evlendim. İşte seninle evlenme nedenimde buradan gitmeme nedenimde bu minho anlattım işte istediğin oldu mu çok merak ediyordun ya? Anlattım da ne oldu minho sende diğerleri gibi inanmayacak mısın ya da acıyıp iyi mi davranacaksın bana?"

Minho

Hyunjin'in söylediklerine ne kadar üzülsem de hastalığım ağır basıyordu. Hyunjin'e başta söyledikleri için sinirlenmiştim. Beynim bana sürekli onun canını yakmam gerektiğini söylüyordu ve bende yapacaktım

"Söylesene hyunjin amcan seni neden durduk yere taciz etsinki?"

"Ne demeye çalışıyorsun minho açıkça söylesene."

"Amcanı diyorum ne yaparak tahrik ettin?"

"Minho sen ciddi misin ya? Şimdide orospu mu oldum yani ben neden bedenime izinsiz dokunulmasını isteyeyim ki? Ben neler yaşadım haberin var mı senin ya? Senin diğerlerine benzemediğini düşünmüştüm. Yanılmışım. Sen onlardan bile daha kötüsün minho nefret ediyorum senden"

Bir yandan ağlayıp bir yandan bağırarak
Cümlelerini bana sarfetti. Hyunjin'in son dediklerini herkesten duyduğum için alışmıştım. Bu yüzden bir tepki vermedim. Hyunjin'e söylediklerim yanlıştı biliyordum ama sürekli canı yansın istiyordum ve sürekli canını yakacak birşeyde buluyordum zaten.

"Hyunjin sesini alçalt senin karşında küçük bir çocuk yok! Madem babanın dediklerine bu kadar itaatkarsın benim dediklerime de öyle olacaksın. Unutma benim evim benim kurallarım yoksa çok sevdiğin amcanın yanına gitmen bir telefonuma bakar biliyorsun"

"Bir sen tehdit etmemiştin zaten, hepiniz aynısınız! Böyle bir durumda bana yardım etmek yerine beni bu durumla tehdit ediyor olmanız çok alçakca."

Hyunjin her bağırdıkça sinirlerim daha çok geriliyordu. Daha fazla kendimi tutamayıp yüzüne sert bir tokat attım.

"Bana bağırma hyunjin anlamıyor musun sen laftan? Bağırma dediysem bağırma bu son uyarım hyunjin yoksa olacakları tahmin bile edemezsin."

Son sözlerimi söyleyip hızla odama çıktım kapıyı kilitleyip sinirle oturmaya başladım. Bı süre hyunjin'i görmesem çok iyi olacaktı.

Hyunjin

Minho'nun vurmasıyla kapattığım gözlerimi açtım, minho gitmişti. Bana söyledikleri şeyler canımı yakıyordu,ama neden? Ben bu sözleri başkalarındanda duymuştum ve hiçbirinde böyle hissetmemiştim. Neden canımı yakan sadece minho'nun söyledikleriydi ki? Minho bana böyle şeyler söylemesine rağmen kendimi o küçük bir özür dilese bile onu affedecek gibi hissediyordum. Sanki bana o sözleri söylememiş gibi... Benim Minho'dan hoşlanmam aptallık olurdu canımı böylesine yakan birine aşık olmak. Böyle hissetmemin nedenini düşünürken sürekli aklıma Minho'dan hoşlanma ihtimalim geliyordu ama minho gibi birini severek zaten çok olan dertlerime bir tane daha eklemek istemiyordum. Yanlıştı. Minho'ya aşık olmam çok yanlıştı. İçimdeki duygular aşk mıydı peki? Daha doğrusu aşk neydi onu bile bilmiyordum. Bu zamana kadar kimseye o anlamda duygular beslememiştim. Benim hayatımda aşka ayıracak bir zamanım hiç olmamıştı hep acı çekmiştim. Minho'ya olan duygularımın aşk olmaması için dua etmekten başka yapabileceğim birşey yoktu. Bilemiyordum minho çok farklı hissettiriyordu bana. Olduğum yere çökerek ağlamaya başladım. Minho'ya bu olanları anlattığım için çok pişmandım. Bir an için gerçekten minho'nun bana iyi davrandığını düşünmüştüm. Daha doğrusu buna inanmak istemiştim. Aptaldım işte sadece rol yaptığını anlayamamıştım. Bana orospu muamelesi bile yapmıştı ama ben öyle değildim ki bilerek neden amcamın beni taciz etmesini isteyeyim? Keşke anlatmasaydım bir anlık sinirle anlatmıştım tüm olanları ve şimdide pişmanlığımı yaşıyordum. Anlattığım için beni tehdit etmişti Minho'dan da bu beklenirdi zaten. Minho'nun iyi biri olduğunu sanmak salaklıktan başka bir şey değildi. Artık bu düşünceler bana ağır gelmeye ve beni boğmaya başlıyordu. Ne yapmıştım da tüm kötü olaylar beni buluyordu. Ben kötü bir insan değildim ki neden tüm acıları tek başıma ben çekiyordum ki? Bu evde kalmaya devam edecektim bu olanlara rağmen o iğrenç yere gidemezdim bunu kendime yapamazdım. Bundan sonra neler olacağını ve ne yapacağımı kestiremiyordum.
.
.
.

13. Bölüm sonu

Normalde dün akşam gelcekti ama çok hastaydım bunu da zor yazdım. O yüzden kötü olabilir kusura bakmayın.

Sizce hyunjin Minho'ya aşık mı yoksa ilk defa ilgi gördüğü için mi böyle şeyler hissediyor

Neurotic   HyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin