2

1.8K 154 192
                                    

"Dinliyorum." dedim ifadesiz bir ses ile.

"Söylediklerimden sonra sakin kalmanı istiyorum."

"Uzatma. Buna ben karar veririm."

"Bir arkadaşımın 17 yaşında bir oğlu var. Seni onunla evlendirmeye karar verdik."

"Neden?" dedim büyük bir şaşkınlıkla.

"Benimle bile zorla konuşuyorsun, tedaviyi ya da ilaçları reddediyorsun. Senin için eve bir hizmetçi bile alamıyorum. Ben senin bu hastalığınla başa çıkamıyorum. Yeter!"

"Sana istemiyorum dedim! Benim kimseye ihtiyacım yok anlamıyor musun?"

Sinirlerime daha fazla hakim olamayıp elimi sertçe masaya vurdum. Tam odadan çıkacakken arkamdan;

"Eğer bıçağın polise gitmesini istemiyorsan itiraz etmeyi kes!" dedi.

Daha sonra odamdan çıkıp gitti. Söylediği son cümle sinirlerimi daha çok harlarken masaya bıraktığı tepsiyi ve içindekileri bir hışımla duvara fırlattım.

Sinirlerime engel olamıyordum ama bıçağın polise gitmesini kabul edemezdim. Bu yüzden evlenmek zorundaydım. Bunları düşünürken zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım...

Hyunjin

Gözüme uyku girmiyordu yarın olacakları düşünmeden edemiyordum. Bir deliyle aynı evde yaşayamazdım derin bir nefes aldım ve yatağıma yatıp düşüncelerime devam ettim
.
.
.

Sabah alarmın sesiyle uyandım. Yatağımdan kalkıp elimi yüzümü yıkadım,babam aşağıda hazır bir şekilde beni bekliyordu bana bir bakış attı ve

"Üzerine düzgün bir şeyler giyin,onların evine gidiyoruz"dedi.

Başımı sallayıp odama çıktım ve üzerime bir gömlek ve pantolon giyip akşamdan hazırladığım valizimle aşağıya indim.

Belkide bu evde son kez bulunuyordum.

Ben bunları düşünürken korna sesiyle kendime geldim ve arabaya bindim.
Yaklaşık bir saat sonra bizim eve kıyasla daha büyük ve güzel bir evin önünde durduk. Arabadan inip valizimi alarak babamı takip etmeye başladım. Zile bastıktan sonra kapıyı 40lı yaşlarında bir adam açtı. Adam heyecanla konuştu

"Hoşgeldiniz"

"Hoşbulduk" dedi babam

"Sende hoşgeldin hyunjin buyrun içeriye geçin"

Adama gülümseyip içeri girdik. Salon olduğunu düşündüğüm odaya girip oturduk. Adamda o sırada oğlunu çağırmaya gitti. Babam kulağıma yaklaşıp

"Sakın yanlış bir şey yapma, ne söylerlerse yap şiddet görsen bile sesini çıkarma anladın mı? Senin yüzünden işimden olmak istemem o yüzden her hareketine dikkat et şimdi nikah memuru gelir. Sakın zorla olduğunu belli edecek bir davranış sergileme"

Konuşmaya tenezzül bile etmeden sadece başımı sallamakla yetindim. Biraz sonra içeri adam ve oğlu olduğunu düşündüğüm çocuk girdi. Doğruyu söylemek gerekirse düşündüğümden çok daha yakışıklıydı.

Minho

Aşağıdan gelen seslerle geldiklerini anladım. Birkaç dakika sonra babam kapımı çalarak içeri girdi ve

"Hazırsan aşağıya inelim" dedi.

Şuanda doğru düzgün düşünemiyordum. Ayağa kalktım ve babamla salona indim.
Salona girdiğim gibi çocuk ile göz göze geldik. Aramızdaki göz temasını bozdum ve koltuğa oturdum. Kapının çalması ile babam yerinden kalkıp kapıya baktı. İçeriye nikah memuru girdi. Acelesi olduğunu söyleyip evrakları çıkardı ve konuşmaya başladı
.
.
.

2. Bölüm sonu

Hyunjinin saç stilini rengini falan böyle düşündüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hyunjinin saç stilini rengini falan böyle düşündüm

Hyunjinin saç stilini rengini falan böyle düşündüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Minhonunki de böyle

Neurotic   HyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin