0.5

8.9K 429 91
                                    

Yorum yapmayı unutmayın efm

---

Güneşin ışıkları perdesini kapatmayı unuttuğum camdan bana vururken, gözlerimi ovuşturuyordum. Gerinerek bedenimi esnettiğimde ne zaman uyuduğumu hatırlamayıp saate baktığımda yediyi geçiyordu ve bu benim gözlerimi dehşetle açmama sebep olmuştu.

Ulan en son şu anonime gıcık olup sinirle gözümü yummuştum, hangi ara uyudum?!

Örtüyü üzerimden atıp uyuduğum kıyafetlerine bakınca sinirden yatakta tepinmemek için zor durdum.

Tabi Gökçe, bu yaz sıcağında annene uyup dar kot pantolon giyersen böyle yanarsın.

Telefona baktığımda Bay Nokta'nın mesaj atmadığını görünce gözlerimi devirip şükrettim çünkü sinirimi bozmuştu. Yok sohbetten çıkmamışım falan filan.

SANANE ULAN TELEFON BENİM demediğim için kendimi tebrik ederek ayaklandım.

Dolaptan, abimden araklanmış olduğum -evet yaşım yirmi iki ama hala abimin dolabından kıyafet araklıyorum, o yargılayıcı bakışları hemen üzerimden çekin- dize kadar gelen kapri şort ve oldukça geniş olan tişörtümü, iç çamaşırlarımı alıp banyonun yolunu tuttum.

"Anneeee! Ben duşa giriyorum!" diye seslendikten sonra adımlarımı banyoya yönelttim.

Banyoya girer girmez üzerime yapışan kotu ve terden ıslanmış tişörtü çıkardım. İç çamaşırları da kirli sepetine attıktan sonra duşa kabine girip kapıyı örttüm. Üstelik abimin kızacağını bildiğim halde aldığı pahalı şampuanı -şampuan yüz yirmi bir liraydı, ben asla bu parayı şampuana vermeyeceğim gibi böyle kaliteli şampuan varken gidip de başka şampuan almazdım- ve duş jelimi kullanarak temizlendim.

Kıyafetlerimi giyerken tekrar terlemek sinirimi bozarken, zorda olsa giyinip bol şortun iplerini sonuna kadar sıktım. Aynanın karşısına geçerek ıslak, belime kadar gelen kahverengi saçlarımı taradıktan sonra açık bıraktım, kendi kendine kuruması taraftarıydım. Tişörtü de giydiğimde hazır olarak çıktım.

Sıcak havalardan nefret ediyordum çünkü şimdiden saçımın değdiği ensem terliyordu.

Ev garip derecede sessizdi, tamam babam uzak bir yere düğüne gitmiş olabilirdi ama abim ve annem evdeydi? Neden hiçbir ses çıkmıyordu anlamamıştım.

"Abi anne nerede?!" diye bağırarak içeri girdiğimde bana tuhaf bakışlar atan üç erkekle karşılaşacağımı düşünmemiştim. Abim ve bu iki arkadaşı liseden beri arkadaştı ve araları hiç bozulmamıştı. Sürekli birbirlerine gidip geldikleri için benim bu hallerime de alışmışlardı. Dudağımı dişleyerek abime baktığımda, her zamanki gibi bana 'bu ne tip' bakışları atsa da,

"Babamla düğüne gitti." dediğinde sıkıntıyla bir nefes verdim. Annemsiz bu ev çekilmiyordu ve evde bu üçlü varken, daha çok çekilmez hale geliyordu.

"Bari beni de götürseydi, eğlenirdim orada, dedikodu falan."

Erkekleri kesmek için gidiyorum demiyor da.

Sus iç ses, onu söylemeye götümüz yemez.

Ardından yanındaki iki arkadaşına dönerek "Hoş geldiniz, yine geldiniz." Onlarda karşılık verdiğinde Baran abinin gözleri her zaman olduğu gibi parlarken genişçe gülümsedi, Özgür abi ise ıslak saçlarıma kısacık bir bakış atarak abime dönmüştü.

"Ve güle güle çünkü ben odama gidiyorum, mümkünse çağırmayın!" dediğimde arkamdan seslense de umursamadım. Odama girerek kapıyı kapattım ve kendimi yatağıma atarak cebime koyduğum telefonu çıkarıp uygulamalara baktım.

Liseden arkadaşım kalmamıştı ama üniversiteden birkaç arkadaşım vardı. Onlarda başka şehirlerde olduğu için mecburen mesajlaşmak zorunda kalıyorduk. Hiçbirinin samimiyetine güvenmediğim detayını da es geçmemek gerekiyordu çünkü ihtiyaç olmadıkça yazışmıyorduk. Yine birinin mesajını okurken üstten mesaj bildirimi gelince tıklayarak sohbetine girdim.

054**: Gökçe, sana ulaşabilmek için tek bulduğum yöntem bu.

054**: Sana kendimi daha iyi nasıl anlatırım bilmiyorum.

054**: Lütfen tek çarem buyken, burada da beni görmezlikten gelme.

054**: Beni buradan gör, eğer sevmezsen bir daha karşına çıkmam.

054**: Söz veriyorum. (20.01)

Gökçe: Bay Nokta (20.01)

054**: Hayır, hemen yanıtlamak yerine düşün lütfen.

Gökçe: sana bu şansı veriyorum bakalım kime bu kadar körüm

Gökçe: göster bakalım kendini ✓✓

054** çevrimdışı

054** çevrimdışı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---

Gucciye gidemeyenlerin guccine gitmesin.

Sevgilerle*

HİÇ Mİ? | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin