""""
gözümü açtığımda pür dikkat beni izleyen taehyung gülümsememe neden olmuştu. eğilip gülüşümden öptüğünde içimde bir yerler koptu. gerinip yataktan kalktığımda dolabın karşısına geçtim ve giyeceklerimi alıp lavaboya girdim.
bu gün işe gidecektik. o yüzden kahverengi takım elbisesini giymiştim. bugün uzun bir gün olacaktı. 3 tane toplantı ve düzene sokulacak bir sürü şey vardı. akşam geç uyumuştuk fakat yanımda sevgilimle uyanmak enerjimi yerine getirmişti. kahvaltımızı yapıp şirkete geldiğimizde el ele tutuşuyorduk. ilk gün ki gibi...
ama bu sefer sevgilisi olarak tutuyordum elini. sahiden, biz dün sevgili olmuştuk. bunu düşündükçe delirecek gibi oluyordum. çünkü bu çok güzeldi. sadece hayal olacak bir şey diye düşünüyordum fakat taehyung benim bütün hayallerimi gerçekleştirmeye ant içmiş gibiydi. odaya girdiğimizde ellerimizi ayırmış ve benim masamdan laptobu, belgeleri ve ihtiyaç olabilecek diğer şeyleri alarak ve tekrardan elimi tutup kendi odasına götürmüştü. eşyaları masasının önüne bırakıp sandalyeye oturduğunda ne yapacağımı anlamadığım için alık alık ona bakıyordum fakat o bana bakarak kucağını pat patladığında ne istediğini anlamıştım. onun kucağında çalışmamı istiyordu...
yavaş ve utangaç adımlarla yanına gittiğimde yan dönerek kucağına oturdum. düşmemem için kollarını hızla belime sardı ve kulağımın altına hızlı, küçük bir öpücük kondurdu. bu beni huylandırdığı için kıkırdarken eğilip bir daha öptü. kafamı kulağımı kapatacak şekilde eğip kendimi kendimi geri çektim. "tamam tamam, işini yap hadi, karışmıyorum."
yarım saat sonra toplantı için odadan çıkmıştık. jimin ise bana yardımcı olmak için şirkete gelmiş biz toplantıdayken kalan ufak işleri halletmişti. şimdiyse taehyung dışarıya çıkması gerektiğini söyleyip gitmişti ve bizde jiminle kafeterya da oturuyorduk.
ve kafeterya da göz göze geldiğim kişi taehyungun eski sevgilisi (?) ji woo olmamalıydı. hayır hayır, tam olarak oydu. umursamayıp önüme döndüğümde o ise bana tip tip bakmaya devam etmişti. "jimin, ji woo şu anda burada ve bana bakıyor." hemen etrafına bakmak için hareketleneceği sırada "dur! bakma." diyerek onu durdurdum. her an kıza sataşması olağandı çünkü. gerçi şu anda buraya adımlayan ji woo olayı kendisinin çıkaracağını belli etmişti. masanın yanına gelip tepemizde dikilirken "naber seni ucuz küçük asistan parçası?" çok pis sinir olmuştum fakat görmezden gelip önümdeki tatlıyı yemeye devam etmiştim. "beni görmezden mi geliyorsun?" deyip omzumu iteklediğinde bıkkınlıkla nefes verip ona döndüm. " ne var?" küçümser gibi bakıp, " bu cesaret nereden küçük fare? diye sordu. ebenin amından...
ayaklanıp karşısında dikildiğimde ters ters bana bakmaya devam etti. "ne istiyorsun? kendi halimde duruyorum, sana zarar verdiğim yok, bir şey yaptığım yok. bana sataşma, taehyungun pek iyi bir tepki vereceğini sanmıyorum."
"seni mi koruyacak sence? tabii kı de hayır. bence sen kendini düşün." hah. bu kız kendisini ne sanıyordu? "onun sevgilisi benim. yani hayır, beni koruyacak. üzgünüm ji woo." alaycı yüz ifadesinin yerini sinirli bir yüz ifadesi aldığında bu sefer alayla gülen bendim. tabii ji woonun birden beni itip yere düşürmesi beklemediğim bir şeydi. artık sabrım taşmıştı. bana bir şey olmayacağını bilmenin garantisiyle hızla ayağa kalktım ve bende onu ittim. fakat o ayağındaki 20 santim topuklulara rağmen ayakta kalmayı başarmıştı. jimin birden hırsla kalkıp kadının saçından tuttuğunda gözlerimi büyüterek hızla yanına gittim ve onları ayırmaya başladım fakat jiminin eli kene gibi kadının saçına yapışmıştı. ji wooda onları ayırmaya çalışan benim saçımı tuttuğunda onları ayırmaya çalışmaya son verip kendimi kurtarma çabasına girmiştim. " bıraksana be saçımı!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'M WITH YOU- TaeGguk
Fanfictionİnterseksüel olduğu için eziklenen Jeongguk yolun ortasında bayılır ve uyandığında hiç bilmediği bir yerdedir... #semetae @1 #ukekook @1 #kimseokjin @1 #taegguk @3 #vgguk @1 #interseksüel @1
