12

3.6K 247 108
                                    

ne demek aynı gün içinde yeni bölüm?

şaka şaka arada yaparım öyle şeyler.

iyi okumalarr

++++

taehyungun kolundan destek alarak yan odamıza doğru yürümeye başladık. jimin hyungu normal odaya almışlardı. ben ise bugün taburcu olacaktım. aslında gitmek istemiyordum çünkü taehyung burada benimle çok güzel ilgileniyordu ve ilgisinin gitmesini istemiyordum.

 kapıyı çalıp içeriye girdiğimizde yoongi hyung, jimin hyungun başında oturmuş elini tutuyordu. biz girdiğimizde jimin hyung hemen buraya dönmüş ve  "jeongguk," diyerek üzerimi taramıştı gözleriyle. yanına gittim ve dikkat ederek sarıldım. "iyi misin?" kendisi bu haldeydi ve hala beni merak ediyordu. "ben iyiyim, asıl sen iyi misin? ben çok korktum sana bir şey olursa diye." abi edasıyla sırtımı sıvazladı ve, "şş korkma seni yavru tavşan. iyiyim ben. sen iyiysen sorun yok." kafamı olumlu anlamda salladım ve geri çekildim.

bir müddet konuştuktan sonra biz odadan çıkmış ve onları yalnız bırakmıştık. taehyung ise beni odaya bırakmış ve taburcu işlemleri için gitmişti ve yaklaşık 15 dakikadır yoktu. derken kapı açıldı ve içeriye elinde bir tane sandviç ve muzlu süt ile girdi. gözlerim sevinçle açılırken taehyung, "açsındır diye düşündüm. sütü de normal alacaktım fakat tek bu vardı. umarım seviyorsundur." diyerek elindekiler bana uzattı. ne sevmesi, ölüyordum muzlu süt için. 

hızla sütün paketini açtım ve nefes bile almadan içmeye başladım. bu kadar sevmemi beklemiyor olacak ki kaşlarını kaldırmış şaşkınca bana bakıyordu. şapşal şey. kanım kaynamıştı birden. "sanırım çok seviyorsun?" dediğinde olumlu anlamda kafamı salladım. dudağının kenarı hafifçe seğirdi ve "bebek." dedi. hızla kaşlarımı çattım. ben bebek falan değildim bir kere! 

(hep bir ağızdan inanıyoruz.) 

"ben bebek değilim!"  sırıtışı büyümüş ve, "hayır bebeksin." demişti. "değilim." kafasını olumsuz anlamda sallayarak " bebeksin." dedi. beni sinir etmek için yapıyordu ve başarmıştı da. suratımı asıp önüme döndüm ve sandviçimden bir ısırık aldım. küstüm bir kere, hıh!

     eve gidene kadar yüzüne bakmamış ve sorularına cevap vermemiştim. abartıyor olabilirdim fakat naz yapmak ve benimle ilgilenmesini sağlamak istiyordum ki başarıyordum da. şu anda yatakta uzanmıştık ve beni öpüyordu gözlerimin içine baka baka. çok hoşuma gidiyordu minik öpücükleri. "jeon. sadece gerçekten bir bebek gibi tatlı ve güzel olduğun için öyle dedim. hadi bana bak artık güzelim." daha fazla dayanamadım ve kıkırdayarak ona doğru döndüm. çok yakınımdaydı ve kalp atışlarım yine nirvanaya tırmanmıştı.

gözleri odağını şaşıp dudaklarıma doğru düşmüştü ve bu hareketiyle gülmeyi bırakıp dudaklarımı birbirine bastırdım. gözleri tekrardan gözlerime tırmandı ve yavaşça uzanıp alnıma dudaklarını bastırdı. tenimin üzerinde hareket ettirip şakağıma geldi ve dudaklarını oraya bastırdı. aynı işlemi sol şakağıma da gerçekleştirdiğinde burnuma bir öpücük konurdu. oradan yanaklarıma ve çeneme de öpücük kondurdu. öpüşlerinin altında tir tir titriyordum. çok hoşuma gidiyordu. bakışları yenden dudaklarıma düştüğünde nefesimi tuttum. şu anda ben öpmesini deliler gibi istiyordum. hafifçe eğildi ve dudağımın altında ki bene minicik bir öpücük kondurdu.

hafif geri çekildi ve tepkimi ölçmek için gözlerime baktı. nasıl baktığımı bilmiyordum fakat kendisini geri çekeceği sırada gömleğinin yakasını tuttum ve gözlerimi sıkıca kapattım. nefeslerini dudağımda hissettiğimde ne istediğimi anlamış olduğunu anladım ve beklemeye başladım. dolgun dudakları ben ince dudaklarıma sürtündüğünde gömleğini tutan elimi sıkılaştırdım ve gözlerimi mümkünmüş gibi biraz daha sıktım. dudaklarını dudaklarıma sıkıca kapattığında kalp krizi yaşıyor gibiydim. ölüyordum. onun öpüşü altında ölüyordum fakat bu öpüşü bana cenneti vaad ediyordu. yani taehyungu, benim cennetimi. 

öpüşmemizi derinleştirmek için dudağımı araladığında alt dudağı ağzının içine çekti ve emmeye başladı. ben ise o ne yapıyorsa aynısını üst dudağına yapıyor ve ona ayak uydurmaya çalışıyordum. sert hareketlerine karşı ufak ufak inlerken dilini ağzımın içine yolladı ve ağzımı turlamaya başladı. artık nefessiz kaldığımda bunu anlamış gibi kendisini geri çekti ve onun tükürükleriyle ıslanmış, parlayan dudağımı sertçe bir kere daha öpüp gözlerimin içine baktı.

"jeon sen... sen çok feci bir şeysin."

***

ne demek öpüştüler?

hızlı mı gittim lan?

neyse bir şey olmaz.

aşıkları kavuşturmak sevaptır.

2 güne dedim hemen ardından atıyorum değerimi bilin.

sonraki bölüm görüşmek üzere.

I'M WITH YOU- TaeGgukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin