ağlamak istiyorum cidden.
4/1 bile oy gelmiyor.
yorum desen hiç yok neredeyse.
bölümlerde ki yorumların yarısı benim yanıtlarım.
gerçekten asla ve asla yazmak istemiyorum.
ben tek elimle yeni bölüm yazmaya çalışırken bu emeğimin karşılığını alamıyorum.
bütün yazma hevesim yok oluyor.
iyi okumalar...
""""
çok üşüyordum. son bahara neredeyse gelmiş, havalar soğumaya başlamıştı. kalkıp dolaptan siyah hırkamı alıp giydim ve aşağı inmek için odadan çıktım. bugün kontrol için doktora gidecektik. hamile olduğumu öğreneli bir tam bir hafta olmuştu. bu bir hafta oldukça mide bulantılı geçmişti. canım henüz bir şeyler istemiyordu ki, bu iyi bir şeydi. yediklerimi kusmak istemiyordum.
taehyung şirketten gelene kadar oturup televizyon izlemiştim. şimdi ise hastaneye gelmiş sıra bekliyorduk. şirkete gitmesini istemiyordum. zaten bu bir hafta boyunca hiç gitmemiş, alması gereken dosyalar olduğu için bugün alıp gelmişti.
"jeon jeongguk!" benim adım çağırıldığında hızla ayaklanmıştım ki taehyung belimden tutarak "ani hareketler yapma." diyerek beni yavaşlatmıştı. onun bu korumacı tavrına gülümseyip odaya girdim. o da hemen arkamdan girip kapıyı kapattığında doktorun tam karşısında duran sandalyelere oturmuştuk. "hoş geldiniz. ne için gelmiştiniz?"
taehyung benim stresli halime karşılık elimi tutmuş, "bebek kontrolü," diyerek doktoru yanıtlamıştı. " eşim hamile." eşim kelimesiyle kalbim hızlanırken şaşkınlıkla ona bakıyordum. o ise doktora odaklanmıştı. doktor bilgisayarından bir şeylere bakarken kaşlarını kaldırıp bana baktı. "interseksüelmişsin." deyip gülümsedi. fakat alaycılıktan uzak, oldukça samimi bir gülümsemeydi bu.
"gelin, bebeğinizi kontrol edelim." heyecanla ayaklanıp kontrolün yapılacağı sedyeye yattım. "karnını açar mısın jeongguk?" dediğine karşı kafamı sallayıp tişörtümü göğsüme kadar çektiğimde taehyung kaşlarını çatarak karnıma baktı ve eğilip geri göbeğime kadar indirdi. bu tavrına sadece gülümseyebilmiştim. doktor soğuk sıvıyı karnıma döktüğünde irkilerek karnımı içeriye doğru çekmiştim. elindeki aleti jelin üstünde gezdirmeye başladığında ekranda beliren beyaz, nokta gibi duran şeye baktım. doktor alete kaşlarını çatıp yaklaştığında gözleri biraz ekranda oyalandı. "1 aylık hamileymişsin jeongguk. doğumun sezeryan doğum olacak zaten. fakat hamilelik sürecinde biraz dikkatli olman gerek. sana zorluk çıkartabilirler."
son cümlede kaşlarımı çatmıştım. "çıkartabilirler derken?" diye sorduğumda, "ikizler. birisi diğerinden daha küçük olduğu için ilk başta tam anlayamadım. birbirinin kopyası olacak ikiz çocuklarınız olacak." diyerek gülümsemişti. bense gözlerimi büyütüp taehyunga bakmıştım. donmuş bir şekilde ekrana bakıyordu. " ne yani, iki kere mi baba oluyorum şimdi?" onun bu haline kıkırdarken kulaklarım ağzıma varacaktı. pardon, ağzım kulaklarıma varacaktı.
heyecanla iç çekip güldüğünde bende onunla birlikte gülmüştüm. "fotoğraflarını ister misiniz?" diye sorduğunda anda taehyung atılıp "evet, isteriz!" diye bağırmıştı. doktor onun bu haline gülümseyip cihazda ultrason kağıdını verdiğinde bana da karnımı silmem için peçete uzatmıştı. "bebeklerimizin ilk fotoğrafı. kesin senin gibi güzellerdir." dediğinde eğilip elindeki ultrason fotoğrafına baktım. "taehyung, ben burada birbirine birleşik gibi duran iki fasulyeden başka bir şey göremiyorum." dediğimde, "olsun, yine de senin gibi güzellerdir." demişti.
odadan çıktığımızda ellerimizi birbirine kenetlemiş başımı omzuna yaslayarak yürümeye başlamıştım. onunla temas halinde olunca daha iyi hissediyordum. arabanın önüne geldiğimizde kapıyı açtı ve geçmem için bekledi. "çok kibarsınız bay kim." dediğimde gülümsemiş, "bu kibarlığım sadece size özel bay jeon." diyerek kapıyı kapatıp arabaya binmişti.
eve gelmiştik ve odamızda sarılı bir şekilde uzanıyorduk. canım çok feci avokado çekiyordu fakat ben avokado sevmezdim. hatta nefret ederdim ama çok istiyordum. bir süre bu isteğimi baskılamıştım ama dayanamıyordum! çok canım çekmişti. "taehyung, bir şey isteyebilir miyim?" diye sorduğumda hiç beklemeden "emrinize amadeyim. ne istiyorsun?" diye sormuştu. onun bu hallerine kıkırdayıp, "avokado alsana." dedim.
"benim güzelimin canı avokado mu çekmiş? korumalardan birine söyleyelim alsınlar." dediğinde onaylar manada kafamı salladım. o ise korumayla konuşmuş ve en kalitelisinden avokado almasını söylemişti.
taehyung elini karnıma koyup "güzel bebeklerim benim." diye okşadığında gülümsedim. onu çok seviyordum. bazı şeyler için erkendi, farkındaydım fakat bunu sorun etmek istemiyordum. onu tam anlamıyla tanımıyordum, evet, fakat tanıyacaktım. kendisini bana açacağını biliyordum.
yaklaşık 10 dakika sonra kapı çaldığında taehyung hiç yerinden oynamadan "gel." demişti. jin hyung elindeki tabakta dilimlenmiş haldeki avokadoları bana vermiş, ardında saçımı karıştırarak odadan çıkmıştı. elimde duran avokadolara iğrenerek baktım ve geri komidinin üstüne koydum. hiç canım çekmiyordu. hatta midem bulanıyordu. birden neden canım çekmişti ki? derin nefesler alarak mide bulantımın geçmesini bekledim fakat olmadı. birden gelen öğürme isteğiyle hızla yataktan kalktım ve banyoya koştum
""""
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'M WITH YOU- TaeGguk
Fanfictionİnterseksüel olduğu için eziklenen Jeongguk yolun ortasında bayılır ve uyandığında hiç bilmediği bir yerdedir... #semetae @1 #ukekook @1 #kimseokjin @1 #taegguk @3 #vgguk @1 #interseksüel @1
