21

2.8K 205 45
                                    

cici okumalar..

""""

aynanın karşısında iğrenç yüzüme bakıyordum. regl sivilceleri yüzümü talan etmişti. tanrım, çok çirkin duruyordum ve bunun yüzünden oturup ağlayabilirdim. derin nefes alıp uzamış saçlarımla yüzümün bir kısmını kapatmaya çalışmıştım. banyodan çıktım ve üstünü giyinen sevgilime baktım. bu eve gelelim 6 ay, taehyungla sevgili olalım 2 ay oluyordu. vakit çok hızlı geçiyordu. 

beni gördüğünde yanıma adımlayıp yanağıma bir buse kondurdu ve yüzümü örten saçlarımı çekmek için elini yüzüme doğru uzattı. hızla kafamı geri çektim ve kafamı eğdim. "bakma yüzüme." "neden?" diye sorduğunda omuz silktim. "çirkinim şu an." göz ucuyla ona baktığımda inanamaz bir ifadeyle bana bakıyordu. çok çirkin göründüğüme yemin edebilirdim. 

"senin çirkin görünme gibi bir ihtimalin yok." eliyle çenemi kaldırdı ve yüzüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. "senin kendinde kusur gördüğün her şeyin seni benim gözümde daha güzel yapıyor jeongguk. senin güzelliğin anlatılamayacak seviyede. her şeyden daha güzelsin. sen... sen evren güzelisin jeongguk.benim evren güzelimsin. evrendeki her şeyden daha güzelsin." bu sözleri utanmama ve duygulanmama neden olmuştu. dudaklarımı birbirine bastırıp dolu gözlerimi kaçırdığımda baş parmağı ile dudağımı araladı ve biçimli dudaklarını benim ince dudaklarım ile birleştirdi. öpücüğümüz fazla uzatmadan geri çekildiğinde gülümseyerek bana baktı ve eğilip anlıma ufak bir buse kondurup geri çekildi. 

"diyorum ki, bugün dışarıya çıkıp baş başa bir şeyler mi yapsak?" ne yapacaktık ki? "nereye gideceğiz?" diye sorduğumda hiç düşünmeden "sen nereye istersen." dedi. "sinemaya gidelim mi? ben hiç gitmedim merak ediyorum. sonrasından da başka şeyler yaparız?" kafasıyla beni onaylayıp "sen nasıl istersen." demişti. "hadi hazırlanalım." hızla dolabın önüne geçip kıyafetlerime baktım. lacivert bir keten pantolon üstüne beyaz, hareket ettiğim süreçte belimi gösteren kısa bir tişört giymiştim. belime de, aldığım fakat hiç kullanmadığım bel halhallarından takıp birkaç bileklik ve 3 tanede yüzük takmıştım. aynanın karşısına geçip yüzüme kapatıcı sürerek, doğal görünmesine özen verip, vişneli nemlendiricimden sürmüştüm.

 "ben hazırııım." diyerek taehyungun yanına gittiğimde gözleriyle beni süzmüştü. "gitmesek mi acaba? sinema yerine seni izlemeyi tercih ederim şuan. çok güzel olmuşsun, insanların bunu görmesini istemiyorum." söyledikleri beni oldukça utandırmıştı. ama gitmeme fikrinin gerçek olabilecek olması bir anlık omuzlarımın düşmesine neden oldu. "ama taehyung, gitmek istiyorum." diyerek dudaklarımı hafifçe büzdüğümde tekrardan dudaklarıma asılmış, "bu dudaklarını büzme, seni yeme isteğimi bastıramıyorum." demişti. ona gülümseyip elinden tutup çekiştirmeye başladım çünkü gitmeye pek niyeti yok gibiydi.

   sinema salonuna geldiğimizde bilet almamış, mısır ve kola alıp direkt salona geçmiştik. önceden rezervasyon aldığını düşünüp pek umursamadım. içeri girdiğimizde taehyung beni en arka duvar kenarı koltuklara yönlendirdi. sinema salonu neredeyse boş sayılırdı. tek tük kişi vardı. kolunu omzuma atıp göğsüne yaslanmamı sağladığında ona biraz daha sokuldum. film olarak drama filmi seçmiştik. büyük ekrana görüntü yansıdığında filmin başladığını anlamıştım.

filmin yarısından çoğu bitmişti. heyecanlı sahnelerde yerimde dikeliyor, heyecanla ne olacağını bekliyordum fakat taehyung her seferinde araya bir şey katıyordu. tıpkı şuan dibime girip kulağıma, "kameraman kapıya yaslanmış, camdan görüntüsü yansıyor. gördün mü?" demesi gibi. bıkkınlıkla nefes verdim taehyunga döndüm. "neden filmi izlemiyorsun taehyung?" diye sitem ettiğimde "izliyorum ya. izlemesem nasıl anlardım kameramanın kapıya yaslandığını." dedi. mantıksal olarak doğru olabilirdi fakat bana izlettirmiyordu. "taehyung, buraya sinema izlemeye geldik fakat en heyecanlı yerlerinde ya spoiler veriyorsun ya da hataları söylüyorsun. sen izlemiyorsun bari bırak ben izleyeyim." 

I'M WITH YOU- TaeGgukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin