19

3.2K 216 168
                                    

duygulandım ve ağlamaya gidiyorum.. 

1,5 ayda 2K okunma benim için çok güzel bir şey...

""""

çatlayan başım, kısılmış sesim, ağrıyan boğazım ve dağılmış bir halde yatakta uzanmam. berbat haldeydim. tek istediğim bir an önce taehyungun gelmesi ve ona sığınmaktı. tek sığınağım...

ama ona kızgındım biraz. ilk benimle ilgilenmeliydi. ufak bir işi olduğunu ve çok sürmeyeceğini söylemişlerdi fakat yaklaşık 45 dakikadır yoktu. derken kapının alacaklı gibi çalınması beni biraz ürkütse de gelenin taehyung olduğunu tahmin edebiliyordum. hızlı sert adım sesleri kulağıma iliştiğinde yavaş bir şekilde odanın kapısı açıldı ve taehyung kafasını kapıdan uzattı. uyanık olduğumu görünce içeriye girdi ve kapıyı kapatıp yanıma doğru adımladı. onu görmemle gülümsemek, sarılmak istesem de ilk önceliği ben olmadığım için suratımı astım. elimi tuttu ve öptü ilk başta. sonra kafasını elime yasladı ve "özür dilerim." dedi. ne için dilediğini tam anlamasam da işi olduğu için benimle ilgilenememesine bağladım ve surat ifademi korudum. "git." dediğinde kaşlarımı çatarak büyük bir hızla ona döndüm. "ne?"

"git jeongguk. senin bütün eksiklerini karşılayacağım ve tekrardan okula başlayacaksın. ve sana uygun bir iş bulacağım. merak etme, git." gidecek midi? gitmesin, tanrım lütfen. onu da alma benden. olumsuz anlamda kafamı salladım. gitmeyecektim. dolan gözlerimle kafamı sallamaya devam ederken "hayır. hayır gitmeyeceğim." diye soludum. onunda gözleri hafiften dolmuştu. "gitmelisin jeongguk," hayır. gitmeyecektim. gidemezdim. "sana daha fazla zarar vermeden git."

bana zarar verdiğini mi düşünüyordu? iyi ama bu imkansızdı. dizlerimin üstünde sürünüp kucağına çıktım ve ona sarılıp kokusunu solumaya başladım. "sen bana zarar vermezsin taehyung. sen beni korursun, beni seversin, benimle ilgilenirsin. sen beni mutlu ediyorsun. lütfen beni gönderme. lütfen." kafamı boynundan kaldırıp ıslanmış yanaklarımla ona baktım. "beni bırakacak mısın?"

elini uzatım gözyaşlarımı sildi ve yanağımı sevmeye başladı. "benim sevgim sana zarar verir jeongguk. ben bunu gö-" cümlesini tamamlamasına izin vermeden eğildim ve dudaklarına dudaklarımı bastırdım. bunu beklemiyor olacak ki ilk bir süre dudaklarımın dudakları üstünde dinlenmesine izin verdi. geri çekileceğim sırada ensemden tutup mümkünmüş gibi beni kendine daha çok çekti ve ince olan alt dudağımı kendi dolgun dudakları arasına çekip emmeye başladı. kalbim dışarıya çıkmak istercesine atarken bunu umursamadım ve üst dudağını emmeye başladım. dudağımı ısırıp dilini ağzımın içine yolladığında hafifçe inleyip yanlışlıkla (?) ona sürtündüm. bunu yapmamla beraber belimden tutup yan döndü ve benim yatakta onunda tam üstümde olacak şekilde durmamızı sağladığında dudağımın üzerine "beni mahvediyorsun." diye fısıldadı. ben ise dolmuş ve bayık bakan gözlerimle ona bakıyordum. "beni gönderecek misin? taehyung lütfen beni bırakma. ben..." durdum ve cesaretimi toplamak için bir süre bekledim. "ben seni seviyorum taehyung. bana bu zamana kadar hiç zarar vermedin. ama eğer beni gönderirsen zarar verirsin. bu yüzden  beni bırakma taehyung."  

bana kırılgan bir şeymişim gibi bakarken, incitmekten korkar gibi sevdi saçımı. "bana ne yaptığını bilmiyorum ama bu şey çok güzel." uzanıp dudaklarına ufak bir öpücük kondurdum. aynısını bir daha yaptım. bir daha, bir daha ve bir daha... o ise bir müddet küçük öpücüklerime izin vermiş fakat son öpücüğümde geri çekilmeme müsaade etmeden derin bir öpücüğün içine çekmişti bizi. kasıklarını öne itip benim kasıklarımla buluşturduğunda kirpiklerim ağırlaştı ve hayalarım titreşti. hissettiğim sertliği beni çok farklı boyutlara ulaştırıyordu. parmak uçlarım onun kavruk tenine dokunmak için yanıyordu. elim gömleğinin düğmelerine gitti. gömleği üstünden tamamen çıkardığımda elim karın kaslarına tutundu ve orada dinlendi.

I'M WITH YOU- TaeGgukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin