şirkete girdiğimizde koşar adımlarla peşinden ilerliyordum. onun 1 adımı benim 3 adımıma denkti.
az yavaş ol be zalımın oğlu.
iç sesimi susturup peşinden yürümeye, pardon, koşmaya devam ettim. yorulduğum için soluklanmak adına durduğumda peşinden gelmediğimi fark etmiş olacak ki kafasını bana doğru döndürüp yine ifadesizliğiyle yüzüme bakmaya başladı. koşar adımlarla yanına gittim ve bu kocaman ve karışık duran şirkette kaybolmamak için ceketinin kolundan tuttum. bir bana birde ceketini tutan elime bakıp sol eliyle ceketini tuttuğum elimi çekti, sanırım tutmamdan rahatsız olmuştu. derken hiç beklemediğim bir şeyi yaptı, elimi kendi elinin üstüne koyup parmaklarımızı iç içe geçirdi.
ben şaşkın bir şekilde yüzüne bakarken çok hiç bir şey olmamış gibi adımlarını biraz yavaşlatarak yürümeye başladı. çok garip hissettiriyordu, ama çok güzeldi de. elleri, sıcacık ve kocamandı. en azından benim elime göre kocaman..
sonunda odanın önüne geldiğimizde taehyung kapıyı açtı ve içeri girdi. önde ortalama büyüklükte bir oda vardı ve onun yanında daha büyük bir oda vardı. yan yana duran odaları ayıran tek şey bir cam parçasıydı. kahverengi ve koyu gri tonlarında döşenmiş güzel bir odaydı. "burası senin odan. işlerini burada yapacaksın. " onaylar anlamda kafamı salladım. bugün ilk iş günümdü ve oldukça heyecanlıydım. ve söz verdiği gibi regl olduğum günlerde çalıştırmamıştı. ilk defa adam akıllı bir işte çalışacaktım...sanırım?
"masanın üstündeki dosyalar bugün ki işlerin. pek bir şeyi yok, tarihlere göre düzenleyeceksin. ve toplantıda detayları masanın üstündeki ajandaya yazacaksın. sormak istediğin bir şey varsa hemen sor. işim var, çıkacağım." olumsuz anlamda kafamı salladım. her şeyi hoseok hyung anlatmıştı zaten.
taehyung odadan çıktıktan sonra yavaşça masanın karşısına oturdum ve dosyalara bakmaya başladım. çok gibi duruyordum ama tarih sıralaması olduğu için çabuk biter diye düşünüyordum.
bitmiyormuş.
yaklaşık 3 saattir dosyaların başındaydım fakat daha yarısına anca gelebilmiştim. kollarım uyuşmuştu. odanın köşesinde duran otomattan bir tane kahve alıp sıcak su dolu bardağa doldurdum. tam koltuğa oturacakken birden kapı açıldı ve içeriye oldukça zayıf orta boylu güzel bir kadın girdi.
"buyurun?" diyerek hemen kadının yanına gittim. "taehyung nerede?" küçümseyici bakışlar atarak sorduğu soruya karşı gözlerimi devirmemek için zor tuttum ve sahte bir gülümsemeyle "işi olduğu için dışarıya çıktı. ne zaman geleceğini bilmiyorum. kim olduğunuzu söyleyin geri geldiğinde ona bildiririm." ağzından kibirli bir kıkırdamayla tekrar bana küçümser gibi baktı ve "sevgilisiyim." dedi.
tam ona ileteceğimi söylerken biden kapı açıldı ve içeriye taehyung geldi. "sevgilim, geldin mi?" yok gelmedi hala dışarıda. iç sesime gülümseyip özel hayatlarını izliyor gibi olmamak için kafamı eğdim. "senin ne işin var burada?" taehyungun sesi çok sert çıkmıştı. kavga mı etmişlerdi acaba. boş versene jungo, sanane. "sadece sevgilimi görmek istedim olamaz mı?"merakıma yenik düşerek yeniden onları izlemeye başladım. taehyung kendisine sırnaşan kızı itti. "ne sevgililiğinden bahsediyorsun sen?! bizim aramızda hiç bir şey olmadı jiwoo, kendini kandırmayı kes. ve artık peşimi bırak." kız inatla hala taehyunga sarılmaya çalışıyordu. "ne demek bir şey olmadı. benimle yattı-" taehung kızı birden itti ve kız yere düştü. " seninle sadece yattım. sevgilim olmadın." dedikten sonra odaya girdi ve birden kapıyı sertçe kapattı.hemen adının jiwoo olduğunu öğrendiğim kadının yanına gittim ve yerden kalkması için elimi uzattım. bana ters bir şekilde bakıp kendi kendine ayağa kalktı ve yanımdan geçerken beni itip belimi masaya çarpmama sebep oldu. siktir, acıtmıştı. yüzümü buruşturup masadan destek alarak ayağa kalktım.
ne kadar sert çarptığımı bilmiyordum fakat moraracağından emindim. çok hassas bir cildim vardı çünkü. daha geçen gün yediğim dayağın izleri duruyordu fakat kapatıcıyla kapatmıştım. belimin acısını umursamamaya çalışıp dosyaları düzenlemeye devam ettim.
***
öbür bölüm kaos diyorum sizce?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'M WITH YOU- TaeGguk
Fanficİnterseksüel olduğu için eziklenen Jeongguk yolun ortasında bayılır ve uyandığında hiç bilmediği bir yerdedir... #semetae @1 #ukekook @1 #kimseokjin @1 #taegguk @3 #vgguk @1 #interseksüel @1
