gözümü açtığımda havanın aydınlandığını gördüm. sözde biraz dinlenip uyanacaktım, sabah olmuş. camış gibi uyumuşum ya. odanın lavabosuna ilerledim ve elimi yüzümü yıkayıp aşağıya indim. çoktan masaya oturmuş kahvaltılarını yapıyorlardı.
insan bir beni de çağırır. vicdansızlar.
düşüncelerime gülümseyip sofraya oturdum. uykumu güzel almıştım. e tabii hergün o kadar yumuşak ve rahat ve büyük yatakta yatmıyordum.
"günaydın" dedikten sonra dün oturduğum yere oturdum ve ortadaki kahvaltılıklardan azar azar tabağıma koymaya başladım. yemeği yemeye başlayacakken herkesin garip garip bana baktığını fark ettim. bakışlarımı yüzlerinde gezdirip 'ne?' dercesine baktığımda adının jin olduğunu öğrendiğim adam " gerçekten onlarla doyacak mısın?" dedi. gayette evet. bu bana çoktu bile.kafamı evet anlamında salladığımda yüzüme garip bir şekilde bakıp yemeği yemeye döndü.
tekrar hepsinin yüzüne baktıktan sonra yemeğimi yemeye devam ettim. "artık daha iyi beslen jeon. çok efor sarf edeceksin. bildiğin üzere ben bir mafyayım ve düşmanlarım var, sana zarar vermemeleri için kendini koruman lazım. bunun farkında ol ve bu duruma alışmaya çalış."
taehyung haklıydı. hayat güvencem yoktu. gerçi önceden de yoktu, şimdi en azından beni koruyacak insanlar vardı hayatımda... yani umarım.
yemeği yemiştik ve hazırlanmak için odaya çıkmıştım. ne giyeceğimi düşünürken odaya taehyung girdi. "al bunları. jiminden aldım, gelir herhalde." teşekkür edip elindekileri aldıktan sonra odanın içinde dolaba doğru gitmeye başladığını gördüm. dolabı açtı ve içinden bir kaç parça kıyafet aldı. nasıl yani? burası onun odası mıydı?
"şey acaba... burası senin odan mı?"
evet manasında kafasını salladı. iyi ama ben dün burda yattıysam o nerede yatmıştı? " gece ben burda yatmıştım. sen nerde yattın?" "ben de burada yattım." nasıl yani?
"koltukta mı uyudun?"
"yoo yatakta uyudum." ama bende yatakta yatmıştım. benim yanımda mı uyumuştu yani? e iyide ben deli yatardım.
"evet jeon, çok deli uyuyorsun. gece seni kaç kere üstümden ittiğimi söylemeli miyim?" siktir. üstüne çıkmışım gece. bir dakika ya. o benim aklımı mı okudu?
"aklını okumuyorum jeon. sabahtan beri dışından düşündüğünü fark etmiyor musun? eğer gerçekten öyleyse çok çalışman gerekecek." ben tam bir aptaldım. gerçekten dışımdan konuşuyormuşum. tam bir rezillik.
taehyung birden eşofmanını çıkarttığında gözlerim şokla açıldı ve hemen arkamı dönüp ellerimle gözlerimi kapattım. "taehyung bey ne yapıyorsunuz? önceden söyleseydiniz çıkardım ya." "dönebilirsin. giydim üstümü." arkama döndüğümde bu seferde üst bedeni çıplaktı. neyse, o kadarından da bir şey olmaz jeongguk. ama gözlerinle adamı yemeyi bırakman lazım. kesinlikle kasları yok. asla yok. gözümü sikeyim. taehyung dönüp bana ters ters baktığında son cümleyi sesli söylediğimi fark ettim. ağzımın yayı yok muydu neydi?
hemen elimdeki kıyafetlerle lavaboya girdim ve üzerimi değiştirmeye başladım. mavi bol dizinde yırtıklar olan bir pantolon ve mor bir sweat vardı. çok hoşuma gitti.
( jeonggukun kombin )
saçımı da düzelttikten sonra odadan çıktım. taehyungda üstünü giymiş saatini takıyordu. benim çıktığımı duyduğunda kafasını çevirdi ve beni baştan aşağı süzdü. gözleri pantolonun açıkta bıraktığı tenime kayarken biraz oralarda gezindi. "şey çıkalım mı?"
"çıkalım bakalım." dedi ve ayağa kalktı. bende peşinden aşağıya indim.
***
aynı gün içinde atmadım ama yakın zamanda attım. oda bi şey.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'M WITH YOU- TaeGguk
Fanfictionİnterseksüel olduğu için eziklenen Jeongguk yolun ortasında bayılır ve uyandığında hiç bilmediği bir yerdedir... #semetae @1 #ukekook @1 #kimseokjin @1 #taegguk @3 #vgguk @1 #interseksüel @1