İyi ki varsınız.

4.4K 482 268
                                    

SELAM HERKESE! 1K OLMUŞUZ MUTLULUKTAN GÖZLERİM DOLU DOLU OLDUU TEŞEKKÜR EDERİMMM 🥺💞

Ayrıcaa, kendisi hem yasam kocum olan hem de bana editörlük yapan bi askim var... @GlcanUlubay BU BÖLÜM ONUN YARDIMLARIYLA YAZILMIŞTIR!!

İyi okumalarr!

***

Kim Taehyung

Sanırım 5 dakikaya yaklaşmıştık, ve onun hıçkırıkları dinmişti, ancak pozisyonumuzda bir milim oynama olmamıştı. Yoldan geçen insanların farkında değildik, onlar da bizi pek umursuyor değildi zaten. Hafif hafif saçlarıyla oynamaya başlamıştım, şu an ne hissettiğimi kendime soruyordum ve bir yere varmaya çalışıyordum. 10 dakika önce bir yere varmak zorunda olmadığımı kendime telkin ederken, şimdi bir yere varmak istiyordum çünkü inanılmaz derecede iyi hissediyordum, yıllardır ağladığımı hatırlamayan ben, şuan gözleri dolu dolu 19 yaşında bir çocuğun saçlarını okşuyordum ve ondan hiçbir şekilde ayrılmak istemediğimi hissediyordum. Kabul etmem gereken bir gerçek vardı ve ben reddedip kendime işkence çektirmeyecektim.

Bu çocuk beni etkiliyordu, ondan etkileniyordum. Daha fazla reddetmeyecektim bunu çünkü hala kalbimin yavaşlayamamış olması bile bir işaretti işte. Onu sevmek istiyordum, onun kendisini sevmesini istiyordum.

Sanırım onun beni sevmesini de istiyordum biraz.

Bunların hepsi için bir adım atmam gerektiğinin de farkındaydım. Ama zamana bırakmayı ve olayların anlık gelişmesini tercih ediyordum şimdilik. Ben düşünürken ve yumuşacık saçlarını okşarken yavaşça kollarım arasından sıyrıldı ve başını kaldırarak konuştu benimle, belki de ilk defa, kendi isteğiyle.

"Teşekkür ed-" Lafını bitirmesine izin vermeden işaret parmağımı dudaklarına bastırdım. "Hayır, teşekkür etme Jungkook. Çünkü sen de bana iyi geliyorsun."

Laflarım üzerine yanakları kıpkırmızı oldu gözlerimin önünde, onları sıkmak istediğimi fark ettim. Ancak yapmadım, fazla mı olur diye düşündüm o an için. "Haydi, evine yürüyelim." Hala kocaman gözlerle transa girmiş gibi bana baktığını görünce kafamı kaldırıp kahkaha attım ve gözlerinin önünde parmaklarımı şıklatıp kendimi tutmadan yanaklarını çekiştirdim bu kez. Hala kocaman gülümsemem suratındayken konuştum, "Çok tatlısın." İnanmaz gözlerle bana bakıyordu şu an ve feci derecede ona çekiliyordum. Ne düşündüğümü fark ettiğim gibi kendime sinirlendim ve onun masum bir çocuk olduğunu, bana o gözle değil, öğretmeni gözüyle baktığını kendime hatırlattım. Sadece bir sarılmayla birden zirve yapmış ve açığa çıkmış hislerimin bu kadar hızlı harekete geçmesi beni rahatsız etti. 1 ay yeterli miydi ki hoşlanmaya?

O anlık, her şeyi siktir et, dedim kendime. Yürümeye başladım ve kendine gelen Jungkook da yanımda yerini aldı. "Daha iyi misin?" Soruma yüzüme bakarak cevap verdi. "İyiyim, profesör.. Teşekkür etmemi istemediğiniz için bir şey demeyeceğim..." Gülümsedim, onun gibi sessiz bir çocuğun iki tane güzel söze anında açılması beni çok etkilemişti. Kurduğu en uzun cümle falandı bu sonuçta, belliydi güzel sözlere ihtiyacı olduğu. Zor olmayacaktı onu toparlamak. Çocuktu daha ve çocuk gibi değildi, içinde eğlenmek isteyen bir tarafının olduğunun farkındaydım ama bence daha önce hiç yapmamıştı bunu. Gözüme hep olduğundan daha çocuk gelmişti.

Tam bu esnada yanından geçtiğimiz parkta oynayan birkaç çocuğa hafif bir tebessümle, özenircesine baktığını fark ettim ve içimden delicesine istediğim tek şey onun salıncağa bindiğini görmek oldu. Duraksadım ve ona döndüm. Başımı yana eğip kaşlarımı kaldırdım ve konuştum, "Jungkook?" Bu hareketimi anlamlandıramamış bir bakışla cevap verdi, "Efendim Profesör?"

Look at Me | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin