SELAM KİZLARİMMMM YAZARİNİZ GELDİİİİ 😻
Nasilsiniz bakalimm nasil gidiyo hayattt??
3D STREAM KASALİMMMMM Bizim kucuk jungkookumuz napmis kizlar? DAHA NE KADAR SASİRABİLİRİZ Kİ..
Bugun size vericegim bi tane guzelll bi tane kotu, bi tane de ehh haberim varrr 🥹
İyiden basliyimm, BU BOLUM BOL BOL YOONMİN GÖRÜCEZZZZ 😻😻 Yorumlarda gordum bikac kisi yazmis keske Yoonmini biraz daha gorsek diye, tamamen yoonmin bolumu degil ama guzel guzel feels olucaz yoonmin adina 🥹
Ehh habere gelirsek, gecen bolumun yorumlarina bir suru kisi Taelous istedigini soylemisti. Yazariniz okurlarini kirar mi hicc?? Size taelous yazdimmm 🤧
Ehh olan kisim su ki, cok basarili bi taelous mu ya da beklentilerinizi karsilar mi emin degilim. Okuyun gorun hadiii 😻
Kotu habere gelirsek kizlarim.. bunu soylemek beni ne kadar uzse de, sonraki bolumun finalimiz oldugunu soylemem gerekiyor sanirim. Birden final bolumunu gorup uzulun istemiyorum 🥺
SİMDİ MORALİNİZİ HİİİC BOZMAYİNN, baska baska ficlerde de yanimda olursunuz siz, biliyorum ben sizi 🥹
O ZAMANNN HADİ BOLUME GECELİMM
İYİ OKUMALARRRRR!!!
***
"Of Tanrım, bu şey kafamda durmuyor!"
Elimdeki kepi ağlamaklı bir sesle isyan ederek karşıdaki sandalyeye sinir bozukluğuyla fırlattığımda, Jimin Hyung'un sakin sesini duydum.
"Gel, gel canım halledeyim. Panikleme bu kadar, birazdan çıkacağız."
Yanına attığım kepi uzanıp alarak beni çağırdı, ben de on dakikadır adamakıllı oturtturamadığım için moralimi bozan şeyi takması için yanına ilerledim.
Kepi uzanıp başıma yerleştirmek için ayağa kalktığında, 10 saniye sonra ellerini geri çekmişti.
"Ne oldu?"
"Taktım Koo."
"NE? Ya ben niye yapamadım 10 saat! Bana zoru var her şeyin zaten!"
Tam şikayetlenmeye devam edecekken, içeriye tüm neşesi ve enerjisiyle Hoseok girdi.
"Ah, harika olduk, resmen mezun oluyoruz!"
Işıl ışıl gözleri ikimizin arasında gidip geldikten sonra tırnaklarını kemiren ve stresle bacağını sallayan bana takıldı, kaşlarını çattı.
"Aşkım, ne bu hal? Aaa! İnanamıyorum sana! Ciddi ciddi mezuniyet gününde olabileceğin en negatif versiyonundasın! Her şey yolunda gidecek, güven sen Ho'nun hislerine, her zaman doğru çıkar biliyorsun. Gülümse bakayım!"
Dudak kenarlarımdan tutup yukarı çekiştirerek beni gülümsetmeye çalıştığında, ışıl ışıl parıldayan hevesli gözleri ve kocaman gülümsemesine karşılık vermeden edemedim, tedirgin de olsa bir gülümsemenin yüzümü ele geçirmesine izin verdim. Bir nebze de olsa rahatladığımı hissediyordum. Hoseok böyleydi işte, girdiği ortamdaki enerjiyi saniyeler içinde pozitife çevirirdi. Onun yanında mutsuz olmanız imkansız gibi bir şeydi.
Daha sonra hedef değiştirdi, Jimin Hyung'a döndü ve hafif bir tebessümle onu izleyen hyungumun beline sarıldı, alttan cilveli bir bakışla ona baktı. "Jimin Hyung~ Sen iyisin değil mii?"
Saçlarını karıştırdı Jimin Hyug onun, genişçe gülümsedi. "Evet evet, iyiyim tabii ki. Sonunda kurtuluyoruz ya burdan, daha ne olsun?"
"Değil mi ama! En iğrenç insanları bir yerde toplamışlar gibi. Seçim şansım olsa asla gelmezdim koleje ama sonunda bitti ya. Aman tanrım, saat buçuk olmuş! Artık ortak alana geçelim haydi, Jungkook'un daha erken orada olması lazım. Konuşmacı o!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Look at Me | taekook
Fanfiction"Güzelliğinden mahrum etmesene insanlığı, belki gözlerini görür de ibret alır, çiçekler açtırır bu kirli dünya.."