İş

3.8K 400 323
                                    

SELAM KİZLARRRRRRR

Oha yazar buralarin yolunu bilir miymis HSLDJSLKSŞKWWŞKWŞD

Bolum tam anlamiyla gecis bolumu, sizi sikarsa uzgunum, gidisat icin gerekliydi :(

İyi okumalar...

***

Son iki dersimiz bedendi, okuldan erken çıkmıştım ve yeni işime doğru yürüyordum. Dün yarım saat kadar duygu boşalmasıyla ağladıktan sonra, gerçekten iş bulmam gerektiğini fark etmiş ve dışarı çıkmıştım. Neredeyse 4 saat kadar sokaklarda part time iş arayarak gezdikten sonra, eve 15 dakika, okula da birkaç dakika uzaklıkta olan bir fast food restoranında garson olarak işe başlamıştım, daha önceden proje ödevim için böyle bir işi deneyimlediğim için olaylara hakimdim. Bu da işi almamı kolaylaştırmıştı, sonuç olarak şimdi oraya gidiyorum işte.

Bugün Taehyung beni 5.30 gibi almaya gelir diye tahmin ediyordum, bu sebeple beden derslerinde okuldan çıkmıştım ve işime de erken başlayacaktım bugün, çünkü ilk gündü ve 5.30 ayrılmam için erken bir saatti. En azından, erken çıkmamı ufak bir telafi etme çabasıydı işte bu yaptığım.

Birkaç dakika sonra restoranın önüne geldiğimde, kapıyı açtım ve heyecanla içeri girdim. Yöneticinin odası üst kattaydı, adımlarım oraya yöneldi hızla. Derin bir nefes alıp kapısını çaldım, içeri girdim.

"Merhaba bay Wang,"

"Merhaba Jungkook, erken gelmişsin?"

"Evet şey, daha ilk günüm biliyorum ama, alışma günüm olarak kabul etsek ve 5.15 gibi çıksam diye gelmiştim, çalışacağım süreyi tamamlamam için de okuldan erken çıktım, efendim."

"Ah, sorun değil! İlk gün daha söylediğin gibi, lafı olmaz bile. Ama okuldan erken çıkmamalıydın, derslerine girseydin keşke."

Anlayışla yaklaşmasına karşı gülümsedim, olabildiğince göz teması kurmamaya çalışıyordum ama bu adam tam bir baba gibi yaklaşmıştı bana başından beri, özellikle eleman aramamasına rağmen ihtiyacım olduğunu fark ettiğinde hemen işe almıştı dün beni. Fazladan çalışan, hızlı iş demek, sadece kalite standartlarını arttırır, demişti. Bu her ne kadar bahane olduğu belli olan bir cümle olsa da, iyi niyetle beni işe alması çok hoştu.

"Önemli bir ders değildi, teşekkür ederim. İzninizle başlayayım işe hemen."

Hafifçe başını sallayarak beni onayladı ve gülümsemesine karşılık vererek odadan çıktım. Giyinme odası alt kattaydı, hızlıca merdivenleri indim ve oraya saptım. İçerisi bomboştu, hızla ilerleyip 14 numaralı dolabı açtım. İçinde dün ayarladığımız kıyafetler vardı, en küçük beden üzerime tam oturmuştu. Ancak belime çengelli iğne geçirmeye karar vermiştim çünkü düşüyordu işte, bir orası olmamıştı.

Dolabımdan çıkarttığım kıyafetlerle kabine girdim ve hızla giyindim, daha sonra aynanın karşısına geçtim. Krem rengi, bol sayılabilecek bir pantolon, üstüne de aynı renkte, üst bedenimi saran bir kısa kollu tişörttü çalışan forması. Bir de, kırmızı renk garson önlüğü vardı belime bağladığım, birkaç büyük cebi ve cebin içinde de defter, kalem gibi temel şeyler vardı. Bence eğlenceli olacaktı, öyle hissediyordum.

Yaka isimliğimi takıp odadan çıktım ve hızlı bir dönüş yaparak restoranın ana bölümüne girdim. Ancak anlık olarak ne yapacağımı bilememiştim, sonuçta ilk defa bu ortamdaydım ve gerginliği şu an su yüzüne çıkmıştı. Tam kasa kısmına yönelip ne yapmam gerektiği hakkında bir yönlendirme isteyecekken, kıyafetlerinden çalışan olduğunu anladığım, uzun boylu bir adamın bana yaklaştığını gördüm. Çok geniş omuzları vardı, adamda dikkatimi çeken ilk şey bu olmuştu. Sonunda yanıma varabildiğinde gülümseyerek konuştu.

Look at Me | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin