Akşam yemeği

2.3K 234 493
                                    

SELAM KİZLARRR!!!!

Uzuuun bir ara oldu, farkindayim 😞😞 Nasilsiniz bakalimm???

Buyuk internet sikintilari cekiyorum, bolum hazir olmasina ragmen gunlerdir atamiyorum bile...

Bulabildigim iki gram internetle simdi bolumu atiyorum, fazla kontrol edemedim ama umarim yanlisim yokturrr 🥹🧚‍♀️

SİMDİİİİ BAKİN size bikac bolum once, vahset catisma sahnesi falan yazmayi sevmedigimi soylemistim, kanli sahneler yazmayi sevmedigimden bahsetmistim AMA gecen bolume gelen yorumlarin da verdigi gazla ucundan bi vahset sahnesi yazmis bulundum. Asla bu konuda bir iddiam yok, beklentilerinizi cok yuksek tutarak okumayin ama elimden geleni yaptim 🥹💕🌸

AYRİCAAA bu bolume cidden cok emek verdim, diger bolumlerim bazen 1.8K, bazen 2K, en fazla da 2.5K olurken, bu bolum nerdeyse 4K ve iki bolum uzunlugunda.

Bu yuzden bol bol yorumlarinizi ve oylarinizi esirgemeyinn, iyi okumalarrr!!

***

Saat gecenin 4'üydü, halletmem gereken bir iş vardı ve sabah 7'ye eve yetişmeliydim.

Karşımda Jungkook'un abisi, elleri sandalyenin kollarına bağlanmış halde oturuyordu, aynı şekilde bacakları da öyle. Etrafımda onu buraya bağlayıp bana haber eden adamlarımdan birkaçı vardı, bu gece için fazla donanımlanmamıştım ve yalnızca 6 kişiydik, benimle beraber. Çünkü bu karşımdaki piçi zaptetmek için çok da büyük bir teşkilata gerek yoktu.

"Jeon Seojoon..."

Geldiğimden beri ilk kez konuşmamla kaşlarını çatıp o da konuşmaya başladı,

"Ne yaptığını zannediyorsun sen? Oyun falan mı bu, ne sikim bağladın beni buraya? Yaka paça getirildim, haberin var mı? Şikayet etsem işim biter, ki edeceğimden şüphen olmasın!"

Tehditleri karşısında rahat bir tavırla gülümsedim, ardından zerre umurumda olmadan Hwang'ın, bir nevi sadık yardımcımın elime tutuşturduğu dosyayı sesli bir şekilde okumaya başladım.

"Nerde kalmıştık? Jeon Seojoon, yıllar önce zengin bir kadın bulup ona yamanmış, ailenin evinden kaçmış ve Almanya'ya onunla beraber taşınmışsın, ama sikin rahat durmamış ve gidip eşini aldatmışsın. Tabii kadın seni anında terk etmiş, sen ne olduğunu anlamadan boşanmışsınız ve kendi başına bir hiç olduğun için, tek kuruş paran olmadığı için öylece ortada kalakalmışsın. Sırf para için kaç kişiyi bıçaklamış, uyuşturucu ticaretleri yapmışsın, ve bundan tam 11 ay önce de, mafya dünyasının başında olan Kim'lerin elinden paçayı zor kurtarmış, kazandığın üç beş kuruşla Kore'ye kaçmak için aylarca uğraşmışsın. Ardından da, öyle uslanmaz ve akıllanmaz piçin tekisin ki, hayatı zindan ettiğin kardeşinin sevgilisinin zengin olduğunu öğrendiğin gibi yıllar önce terk ettiğin anneni de yanına alıp onun kapısına dayanmışsın, ki bu da ben oluyorum."

Anlattıklarım karşısında yüzü bir şok hali almıştı, yarattığım etki hoşuma giderken önümdeki bağlı adamın karşısına diz çökerek onunla aynı boya geldim, gözüm onun gözlerindeyken sağ elimi arkaya uzatarak dosyayı almalarını emretmiş oldum, çok geçmeden öyle de oldu. İki elimin boş kalmasıyla, ikisini de Seojoon'un omuzuna koydum ve sanki bir çocuk hikayesinin final cümlesini söylüyormuşçasına, gözlerimi kocaman açıp, dalga geçer bir tonda yavaş yavaş konuştum,

"Ve ne tesadüf ki, kapısına dayanıp tehdit ettiğin adam da, kaçmak için Kore'ye geldiğin Kim'lerin yeni varisi çıkmış! Ne yazık, ne yazık..."

İşte şimdi gözlerinin içinde o korku pırıltısını görmüştüm, bu hoşuma gitmişti.

Ve bunun hoşuma gideceğini bildiğim için yıllarca bu işlerden uzak durmaya çabalamıştım.

Look at Me | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin