Çarşamba günlerini sevmiyordum. Taehyung ile dersimiz yoktu çünkü. Aslında ders saatlerimiz değişkenlik gösteriyordu ama bugün dersimizin olmadığını söylemişti Taehyung. Bu yüzden çarşambayı sanırım artık sevmiyordum.
Şuan ise Jimin'in kurduğu planı dinliyordum. Akşam Yoongi'nin doğum günü partisine gidecektik. Ne kadar güzel ve anlamlı bir hediye vereceğinden falan bahsediyordu.
Yoongi ile yaklaşık 6 aydır çıkıyorlardı ve çok iyi anlaşıyordı. Tatlı bir ilişkileri vardı.
Yoongi ile aralarında 6 yaş farkı vardı ama ikisi de bunu sorun etmiyordu. Kesinlikle çok tatlılardı. Onları baya yakıştırıyordum.
"Jungkook! Seni hazırlayalım."
Jimin'e baktım. Bitmişliğimi gözlerimden anlasın istedim ama yok, bu çocuk durmak bilmiyordu!
Beni kolumdan çekiştirmeye başladığında onu durdurdum ve biraz sesimi yükselttim.
"Jimin! Tamam, gerçekten geliyorum seninle. Hazırlarsın beni. Ama şimdi kolumu bırakır mısın?"
Yüzünde sinsi bir sırıtış belirmiş ardından popoma bir şaplak atarak yürümem için arkadan desteklemişti.
Onunla beraber kendi odama gidip kıyafet seçmeye başlamıştık. Jimin her seferinde bir yerlerini övüyor bir sürü seçenek koyuyordu önüme.
"Belin çok ince Jungkook! Kızların belinden bile daha ince. Sahi Jungkook, nasıl bu kadar ince bir belin var? Siktir çok iyi durur bu üstünde."
Üzerime tuttuğu beyaz dar kısa cropa baktım. Çok güzeldi. Dediği gibi belim ince olduğu için mükemmel dururdu.
Beklemeden üstüme kısa beyaz dar cropu geçirdim. Altıma da siyah bol paça bir pantolon giydim. Ceket olarakta pantolonun kumaşıyla aynı siyah bir ceket giydim. Telefonumu ve kredi kartımı da aldıktan sonra çıkmaya hazırdım.
Ben tam kapıya doğru ilerlerken Jimin beni tuttu ve hafif makyaj yapmam gerektiğini söyledi. İtiraz etmedim. Çünkü bir faydası olmayacağını biliyordum. O Jimin'di. İstediğini alana kadar durmaz ve en sonunda istediğini alırdı.
Yüzümde kapatılacak hiç bir şey olmadığı için kapatıcı sürmedim. Sadece dudaklarıma vişneli nemlendiricimi sürdüm. Çok hafif bir maskara sürdüm ve bu sefer parfüm sıkmadım.
Çünkü Taehyung parfümsüz daha iyidir koktuğumu söylemişti.
Bunu söyledikten sonra nereye gidersem gideyim parfüm sıkmıyordum. Onu dinlemek geçmişti kalbimden ve bende her zamanki gibi kalbimi dinlemiştim.
En sonunda kalktığımda Jimin tatmin olmuş bir ifadeyle bana baktı. Ardından anahtarı da alarak evden çıkmamız sağladı.
Belim çok açıkta kalmış tüm çıplaklığıyla gözler önündeydi. Yaklaşık bir karış belim açık kalmıştı ve çıplak olduğu için biraz beni rahatsız etmişti. Buna alışmam gerektiğini bildiğimden sakin kalmaya çalışmıştım.
Yoongi'nin evine geldiğimizde misafirlerin çoktan büyük eve dolduğunu görmüştüm. Yoongi hemen girişte bizim yanımıza gelmiş ve Jimin'in dudaklarına benimde yanağıma bir öpücük kondurmuştu.
"Hoş geldiniz güzellikler! Wow, gecenin yıldızı olmaya mı geldiniz?"
"Biz hep en iyisiyiz Yoongi, haksız mıyım Jungkook?"
Sadece gülmüştüm bu söylediklerine. Kendimi övmeyi ve böbürlenmeyi seven biri değildim. Bu yüzden cevap vermek yerine sadece gülmüştüm.
Ceketimi çıkardığımda sadece belim fazlasıyla açık ve çıplaktı ama ben kendimi full çıplak hissediyordum. Yine de içimde bir şeyler benim rahatsız olmamı engelliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Physics Teacher | Taekook
FanfictionLise son sınıf öğrencisi Jungkook ve okula yeni gelen fizik öğretmeni Kim Taehyung. Semetae Ukekook Taehyung:23 Jungkook:18 Küfür ve smut içerir! #10- taekook #1- Fizik