Kesinlikle odaklanamıyordum. Dengem şaşmıştı.
18 yaşındaydım ve bu yaşıma kadar kimseyi öpmek istememiştim. Kimseye uzunca sarılmak onu sevgiye boğmak istememiştim. Kimseyi arzulamamıştım.
Bu yaşıma kadar kimseye böyle şeyler hissetmemiş olan ben sadece 1 aydır tanıdığım bu adama -yani öğretmenime- bir çok şey hissediyordum.
Bugün cumartesiydi. Taehyung ile dersimiz olduğu için beni evimden almaya gelmişti. Onu uğraştırdığımı düşündüğüm için kendimi biraz kötü hissetmiştim. Annem de benim gibi düşünmüş olacak ki Taehyung'a çok teşekkür etmiş ve bana sürekli ne kadar kibar ve iyi bir öğretmen olduğundan bahsetmişti.
Şuan ise arabada onun yanındaydım. Dikiz aynasından onu izliyordum. 1 ay önceki Jungkook olsam ona bakmaya bile cesaret edemez ve gözlerimi kaçırırdım. Ama şimdi içimdeki onu izleme arzusu o kadar büyüktü ki kendime engel olamıyordum.
Birden onunda aynaya baktığını gördüm ve hemen bakışlarımı önüme çevirdim. Gülmüştü. Gülüşünden yakalandığımı anlayınca kendimi yerden yere vurasım gelmişti. Utanç duygusunu iliklerime kadar hissediyordum.
"Utanınca yanakların kızarıyor." Dedi birden.
"Ve bu seni tapılası derecede tatlı ve güzel yapıyor."
Kalbim, ah evet şuan aramız o kırmızı şey ile değildi. Çünkü bomba gibiydi! Öyle hızlı atıyordu ki her an patlayabilirdi. Bana kızarınca tapılası derecede tatlı ve güzel olduğumu söylemişti. Ben yaşamıyordum. Tamamen beyin fonksiyonlarım ölmüştü. Aklımı yitirecektim.
"Tapılası mı?" Diye şaşkınlıkla sorduğumda beni hemen cevaplamıştı.
"Tapılası."
Bakışlarımı büyüttüğüm gözlerimle ona çevirdim. Yutkunmuş ve boynundan gömleğini tutarak çekiştirmişti.
"Teşekkür ederim."
Son derece kısık ve normalden daha bebeksi çıkan sesimle içimden kendime öyle küfürler ettim ki hayatımda daha önce duymadığım küfürler bile o an beynimden geçiyordu.
Gülümsemişti sadece. Beni daha fazla utandırmak ister gibi sırıtmıştı.
Evine geldiğimizde beklemeden arabadan inmiştim. Araba çok sıcaktı çünkü. Kısa bir şort ve ince bol bir tişört giysem de sıcaklığı iliklerime kadar hissediyordum. Başlarda yoktu ama Taehyung ile girdiğimiz o muhabbetten itibaren sıcak bedenime işlemişti.
Yerini bildiğim odaya adımladım. Aynı sandalyeye oturduğum da bu sefer şortum biraz fazla yukarı çıkmıştı. Bu beni rahatsız etmese de özel bir derste olacağımız için Taehyung'u rahatsız edebileceğini düşünüyordum.
Yanıma geldiğinde sandalyeye kuruldu. Kısa bir süre sessiz kaldık ikimizde. Ne onun derse başlayası geliyordu, ne de benim. İkimizde konuşmayıp bir harekete başvurmadığımız için aklıma gelen şeyle ben konuştum.
"Boynumdan gelen kendi kokumu nerden biliyorsunuz?"
Bakışları o kadar hızlı bir şekilde bana döndü ki başta afalladım. Hemen kendimi toparlayarak dikkatle ona bakmaya devam ettim. O ise konuşacak gibiydi. Bu yüzden bir şey yapmayıp konuşmasını bekledim.
"Sıktığın vişne aromalı parfümün bile bastıramadığı o kokun."
Konuşuyordu. Benim aksime cümlelerini kurarken hiç çekinmiyor veya gözlerini kaçırmıyordu. Bu beni cesaretlendirse de hiç bir adım atmıyordum.
"Kendine has bir kokun var. Çok, çok güzel. Sıktığın hiç bir parfüm bu kokuyu bastıramıyor. Boynun, boynunda çok belirgin bu koku. Kendi kokun en çok boynunda hissediliyor. Boynundaki koku çoğu insanı delirtebilecek cinsten. Kendine has nasıl bu kadar güçlü ve mükemmel bir kokun olabilir?"
Soluksuz kalmıştım. Nefesim kesilmişti. Ya da biri kesmişti. Çok, çok ağır hissediyordum. Bu duygu yoğunluğu bana fazlaydı. Dayanamıyordum.
Bana yaklaştı. Sandalyelerimizi neredeyse birleştirdi ve her zamanki gibi bacaklarımızın temas halinde kalmasını sağladı. Alışkanlık olmuştu bende artık. O yanımda otururken bacaklarımız değmek zorundaydı. Yoksa kendimi eksik hissederdim, biliyordum.
O dersi anlatıyordu, odaklanmış gözüküyordu. Dersi daha iyi dinlemek bahanesiyle yüzümü ona biraz daha yaklaştırsam ne olurdu? Oyunumu anlayıp bozar mıydı? Utançtan yerin dibine girer miydim?
Denemekten zarar gelmezdi.
O soru üzerinden örnek yapmaya başlamışken zaten yakın olan yüzümü ona biraz daha yaklaştırdım ve gözlerimi büyüterek parmağımı sorunun üzerine koyarak konuştum.
"Bay Kim, şu soruyu bir daha anlatır mısınız?"
Yüzünü yüzüme çevirse burnu yanağımla birleşecek dudakları ise yüzümün bir taraflarına değecekti. Yüzümle beraber sandalyelerimizi de birleştirdim ve o bir şey demeyince yüzümü ona çevirdim.
Gözleri yüzümü talan etmek ister gibi üzerimde geziyordu. Bakışlarımız birbirine değiyor, yakıyordu. Nefesi yüzüme değiyordu, hissediyordum. Ben ise nefesimi tutmuştum. Bunu farkettiğimde nefesimi geri verdim. Hiç bir şey yapmadım ve yakınlaşmak için bir hamle, ne de temas için bir hareket.
Taehyung hareketlenmişti.
Burnunu yaklaştırdı. Esmer burnu benim yanağımla buluştu. Yanağımda tur attı esmer burnu. Yanağımı okşadı. Daha hiç bir şey yapmamıştı. Buna rağmen böyle hissetmek, daha fazlasını yaparsa nasıl hissedeceğim düşüncesine itiyordu beni. Daha çok heyecanlanıyordum ve içimdeki ona dokunma arzusu artıyordu.
Burnu yanağıma sürtündü. Daha sonra derin bir iç çekti ve başını iki yana sallayarak burda beklemem için bir kaç şey mırıldandı. Onu onayladım ve odadan çıktıktan sonra kendimi sakinleştirmeye çalıştım.
Burnunu yanağıma sürtmüştü! Çok sevinsemde anın getirdiği gerilimle mi yaptı diye düşünmeden edememiştim.
İçeri girdiğinde tekrardan sandalyeye oturdu ve bacaklarımızı temas ettirdi. Daha sonra hiç bir utanma beliriltisi göstermeden hafifçe çıplak bacağımı bacağına sürttüm. Biliyordum bana karşı çıkarsa veya bu konu hakkında bir şey söylerse deli gibi utanırdım ama şuan hiç bir ters tepki vermemişti. Bu beni mutlu ediyordu.
Bacaklarınızı izlemişti bir süre. Benim bacağımı onun bacağına daha çok ittiğimi görünce gülümsemiş ve temasımı kabul edip o da bana yaklaşmıştı.
Mutluydum. En azından biraz ilerleme kaydetmiştim. Farkedilmek istiyorsam onun gözünden sadece bir öğrenci olarak kalmamalıydım. Temaslarımı arttırmayı düşünüyordum. Çünkü az da olsa onun temasını sevdiğimi anlamıştı ve ben bunun son bulmasını istemiyordum.
***
Seeelamm💓💓
Naber???
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn🤭
Fici begendiyseniz fic okuyan arkadaslarinizla paylasir misiniz?? Daha cok kisi olalım😋
Sizi coook seviyorum 🫀
Gorusuruk bebislerim!!! 🤍🤍🥺🥺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Physics Teacher | Taekook
FanfictionLise son sınıf öğrencisi Jungkook ve okula yeni gelen fizik öğretmeni Kim Taehyung. Semetae Ukekook Taehyung:23 Jungkook:18 Küfür ve smut içerir! #10- taekook #1- Fizik