Taehyung ile dersimizin olduğu bir gündeydik yine. Sevgili olduğumuzu okula belli etmemeye çalışıyorduk. Çünkü ülkemizde eşcinsellik çok hoş karşılanan bir şey değildi. Birde öğretmen-öğrenci olursa işler daha kötüye sarardı.
Böyle geri kafalı bir toplumda yaşadığım için lanetler etsemde coğrafyanın kader olduğuna inanıyordum. Demek ki benim de kaderim buydu.
Taehyung ile dersimize yaklaşık on- on beş dakika kala düşündüğüm bir şey vardı.
Taehyung'a sarıldığım akşam bana 'Bana sarıldığın için teşekkür ederim, buna ihtiyacım vardı' demişti.
Buna ihtiyacım vardı.
Taehyung'un o akşam kurduğu bu cümle içime bir kurt düşürmüştü. Neden bir sarılmaya ihtiyacı vardı o zaman? Kötü bir şey mi yaşamıştı? O da benim gibi ailevi sorunlar mı yaşıyordu? Aradan zaman geçmesine rağmen bu sorularımın cevaplarını merak ediyordum. Bence sevgilisi olarak buna hakkım vardı.
Ben düşüncelere dalmışken zamanın ne kadar hızlı geçtiğini içeri giren Taehyung ile anlamıştım. Müfredattan ileri olmamıza rağmen sınav senemiz olduğu için konu tekrarı sık yapıyordu. Bugün de bir önceki dersin konularını tekrar edecektik sanırım.
Bir ara sınıfın çoğunluğu Taehyung'un dağıttığı not kağıdına dönmüşken bu anı değerlendirmiş ve hemen onun yüzüne bakmıştım. Tahmin ettiğim gibi o da bana bakıyordu. Ona hafifçe gülümsedim.
Aynı gülümsemeyi ondan da almak beni mutlu ederken bir anda iç çekmesi çok değişik hissettirmişti.
Fizik dersinde artık iyiydim. Yani eskisine göre iyiydim. Çok güzel olduğum tabii ki söylenemezdi ama sınavlarda 60 üstü alıyordum. Bu not benim için yeterliydi.
Dersin ortalarında Taehyung tahtaya bir soru yazmıştı. Konuları tekrar etmek amaçlı yazdığı bu soruyla olduğum yerde oturduğum sırada kendimi küçültmeye çalıştım. Sorunun cevabını bilmiyordum ve uzun süredir tahtaya kalkmamıştım. Büyük ihtimalle beni kaldıracaktı.
"Jungkook, bu soruyu sen çöz."
İçimden kendime bir sürü küfür edip ayağa kalktım ve asla ne olduğunu anlamadığım sorunun yanında durdum. Ben tahtaya anlama bakışlar atarken hala elimdeki tahta kalemini oynamadığımı gören sınıf gülmeye başlamıştı.
Bazıları benimle dalga geçiyor, 'kolay bir soruyu bile çözemedin' deyip küçümsüyorlardı.
Duyduğum artan gülme sesleriyle ve Hoseok ile Jimin'in gülenleri susturma çabalarıyla sıkıca gözlerimi kapatıp açtım. Ardından yanımda duran ve beni izleyen Taehyung'a dönüp başımı yana eğdim.
O ise bana yaklaşıp bir elini belime attı ve önümdeki soruyu anlatmaya başladı. Şuan sınıftaydık ve eli belimdeydi. Bu halde soru anlatıyordu. Sınıftaki bir kaç kişinin dikkatini çekmeye başlamıştık bile.
Yine de itiraz etmemiş ve eli belimde belimi hafif okşarken bana soruyu anlatmasına izin vermiştim.
Anlatmayı bitirince belimdeki elini çekmeden bana bakmıştı. Gülümsemiş ve konuşmuştu.
"Anladın mı?"
Başımı aşağı yukarı doğru sakladıktan sonra sınıfta olmamızı önemsemeyip burnunu saçlarımın arasına gömmüş ardından saçlarıma bir öpücük bırakarak yerime geçmemi söylemişti.
Yerime geçmek için arkamı döndüğümde çoktan gülmeyi ve dalga geçmeyi bırakmış sınıf pür dikkat Taehyung ile bana bakıyordu. Bu beni gererken bakışlarımı Taehyung'a çevirdim. Bana rahat olmamı ve yerime geçmemi ifade eden bir hareket yapınca gülümsedim ve yerime geçtim.
Jimin ve Hoseok gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyorlardı. Tam Hoseok kendini tutamayıp gülmeye başlayacakken dirseğimi karnına geçirdim. Kısık bir inleme ile gülmesi durmuşken gülümseyip ders anlatan öğretmenimizi dinlemeye devam etmiştim.
***
Ders bitince herkes sınıftan çıkmıştı. Taehyung'da tam çıkacakken onu durdurdum ve sınıf kapısını kapattım. O bana şaşkın gözlerle bakarken ona yaklaştığımda şaşkın ifadesi sırıtır bir ifadeye dönüşmüştü.
Kollarını belime sararak bana sarılmış aynı şekilde kollarımı boynuna dolayarak karşılık vermiştim. Kulağımın arkasına ve saçlarıma bir öpücük kondurmuş ardından yüzü ile yüzümü aynı hizaya getirmişti.
Burnumu burnuna sürterek gülümsemiş ve dudaklarına çok kısa bir öpücük kondurmuştum. Bu öpücüğün kısa olmasına izin vermemiş alt dudağımı emmeye başlamıştı.
Aynı şeyi üst dudağına yaparken ensesinde ki saçları çekiştiriyordum. Onun elleri ise bel kıvrımımı sıkıp okşarken bir elimi belimdeki eline atmış daha sıkı kavraması için biraz öne getirmiştim. Bu isteğimi memnuniyetle yerine getirmiş ve belimi sıkıca kavramıştı.
Nefes almak için ayrıldığımda konuşmuştum.
"Bugün sınıfa çok belli ettik. Şüphelenmeye başladılar."
Taehyung omuz silkti ve saçlarımı karıştırdı.
"Umrumda bile değil, anlasınlar. Sana hiç bir yerde uzak olmak istemiyorum. Yakınında olmak istiyorum. Artık kimse bunun önüne geçemez."
Ona parıldayan gözlerimle bakıyordum. Beni böylesine sevmesi ve değer vermesi benden utanmaması o kadar çok hoşuma gitmişti ki yüzünün her yerine öpücük kondurmaya başlamıştım. O ise bu öpücüklerimi memnuniyetle kabul etmiş ve beni öğretmenler masasının üstüne oturtarak belimi kavramaya devam etmişti.
Ben öpücüklerimi bitirince yüz yüze gelmiştik. Ona kocaman gülümsedim ve bana sarılışıyla ona hemen karşılık verdim.
"Beni sevdiğin için teşekkür ederim Jungkook..."
Küçük bir iç çekmişti. Daha sonra derin bir nefes almış ve benim hiç hoşuma gitmeyen ve içimdeki kurdu büyüten bir şey söylemişti.
"Kötüyüm. Buna gerçekten ihtiyacım vardı."
***
Selam💓💓
Kaossuz fic yazacağımımı sandınız?? Bol kaoslu günler bizi bekliyor💅💅
Nabeer hayat nasil gidiyorrr??
İg: amorfloress
Sizleri çok seviyorum Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın!!
Gorusuruk bebislerim!!! 🤍🤍🥺🥺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Physics Teacher | Taekook
FanfictionLise son sınıf öğrencisi Jungkook ve okula yeni gelen fizik öğretmeni Kim Taehyung. Semetae Ukekook Taehyung:23 Jungkook:18 Küfür ve smut içerir! #10- taekook #1- Fizik