Taehyung'un dediklerine karşı kalbimin sıkıştığını hissetmiştim. Tam ağzımı açıp bir şey söyleyecekken gözlerimin içine bakmış ve konuşmuştu.
"Jungkook... Benim evime gidelim mi?"
Bu soruyu öyle masum öyle geri çevrilemez bir şekilde sormuştu ki adeta erişmiştim. Anında başımı aşağı yukarı sallamış ve çantamı sırtıma takmıştım.
Hemen onaylamama karşı gülümsemiş ve benimle beraber adımlamıştı.
Sınıftan çıkıp okul koridorunda yürürken okulda kimsenin neredeyse kalmadığını farketmiştim. Bunun verdiği rahatlıkla elimi Taehyung'un eline geçirmiş o şekilde yürümeye başlamıştım.
Arabaya geldiğimizde küçük bir iç çekmişti. Bu gözümden kaçmazken artık bir sorunun olduğuna kesinlikle emindim. Sorun neyse öğrenecek ve Taehyung için elimden ne geliyorsa yapacaktım.
Arabayı sürerken bile ağlamamak için zor duruyor gibiydi. Bu haline içim daha da giderken eve geldiğimiz gibi arabadan adeta atlamıştım.
O da arabadan inmiş ve evin kapısını açmıştı. Ayakkabıları girişe koyup hemen onun odasına doğru ilerlemiştik. Odasına geldiğimiz gibi yatağına oturmuş ve başını öne eğmişti.
Yanına yavaşça oturdum ve kafamı aşağı eğip yüzünü görmeye çalıştım.
"Sorun ne sevgilim? Anlat bana."
Hemen başını kaldırmış gözlerimin içine bakmıştı. Göz bebekleri büyümüştü. Ardından tekrar başını öne eğmişti.
"Jungkook... Ben-"
Lafını tamamlamadan iç çekmişti. Gözlerinin dolduğunu görmüştüm. Bu endişemi arttırırken hala lafını tamamlamasını bekliyordum.
"Jungkook ben kardeşimi kaybettim."
Göz bebeklerim kocaman olmuştu. Kalbimin atmadığını hissetmiştim. Göğsüm sıkışmıştı. Nefesim boğazıma kaçmış, kulaklarım duyduğu şeyi idrak etmeye çalışıyordu.
Kafasını kaldırdı. Gözünden akan yaşı görünce kendimi daha da kötü hissettim.
"Ben kız kardeşimi kaybettim."
Yatağa uzanmıştı. Kim bilir ne zamandır bunun acısıyla duruyor, kimseye anlatmayıp içinde ölüyordu. O gün buna ihtiyacım vardı demesinin sebebini şimdi anlamıştım. O zamandan beri bana hiç bir şey hissettirmemesi daha çok kalbimi zorlarken yatağa uzanmış bedeninin yanına uzandım.
"Trafik kazası geçirmiş."
Bedenimi havaya kaldırdım ve onun üstüne çıktım. Yüzlerimizin arasında bir kaç santim varken fısıldadım.
"Taehyung'um."
Yanağına kocaman bir öpücük verdim.
"Sevgilim."
Alnına dudaklarımı bastırdım.
"Her şeyim."
Burnunun ucuna kelebek öpücüğü kondurdum.
Gözlerini kapatmıştı ama hala ağlıyordu. Göz yaşlarının akıp gittiği boynuna da içten bir öpücük verip kafamı boynuna gömdüm. O pozisyondayken konuştum.
"Benle her şeyini paylaş, çekinme benden. Acını seninle yaşarım, yarana merhem olurum. Kardeşin eminim senin kadar güzel bir insandır."
Son dediğim cümleyle hızlıca başını sallamıştı. Ona hafifçe gülümsemeye çalıştım ve alnına büyük bir öpücük kondurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Physics Teacher | Taekook
FanfictionLise son sınıf öğrencisi Jungkook ve okula yeni gelen fizik öğretmeni Kim Taehyung. Semetae Ukekook Taehyung:23 Jungkook:18 Küfür ve smut içerir! #10- taekook #1- Fizik