Taehyung'a şuan ders işleyemeyecek kafada olduğumu söylemiştim. O da beni anlayışla karşılamış ve bana katılmıştı. Her zaman ki gibi kahvelerimizi yapmış ve bizi derin bir sohbetin içine çekmişti.
Konu bazen benim bugün yaşadığım duygu yoğunluğuna kayıyordu. Taehyung hemen bunun önüne geçiyor ve başka konu açıyordu. Benimle o kadar samimi ve güzel konuşuyordu ki bu hareketlerinden dolayı ona minnettardım. İçimde ona beslediğim hisler bu hareketleriyle daha çok katlanıyordu.
Bir ara anlattığı lise anısıyla büyük bir kahkaha atmıştım. O da gülüşümü izlemişti. Gülüşümü izlediği zamanlar çok utanıyordum. Çünkü çok güzel bakıyordu. Bu bakışları hakedecek ne yaptığımı düşünüyordum.
Telefonuma uzun zamandır bakmadığımı farkettim ve hemen telefonumu elime aldım. Saate baktığımda çoktan gece on ikiyi geçtiğini gördüm.
"Bay Kim, benim artık gitmem gerekiyor. Anneme de hiç haber veremedim. 6 cevapsız arama var. Ben kalkayım artık."
Kaşlarını çattı. Kollarını önünde bağlayarak konuştu.
"Bu gece bende kal. Annen sorun etmez diye düşünüyorum."
Taehyung'da kalmak mı? Onunla aynı evde uyumak, aynı evde bir gece geçirmek, biz aynı evde...
Kalbim patlayacakmış gibi atarken hızlı bir şekilde cevap verdim.
"Tabii ki kabul eder Bay Kim ama size yük olmak istemiyorum."
"Saçmalama Jungkook. Bana yük falan değilsin. Bana yük olsaydın seni davet eder miydim?"
Haklıydı. Zaten yaptığı teklif geri çeviremeyeceğim bir teklifti. Hemen annemi aradım ve Taehyung'ta kalacağımı söyledim. Tahmin ettiğim gibi onayladı ve iyi geceler deyip kapattı.
"Konuştum Bay Kim. Burada kalıyorum."
Taehyung gülümsedi ve kafasını salladı. Ardından konuştu.
"Uykun var mı?"
Kafamı iki yana salladım. Uykum yoktu ve onunla biraz daha sohbet etmek istiyordum. Onu tanımak, onun gözünde diğer öğrencilerinden daha farklı bir konumda olmak istiyordum.
"Benim de yok. Ne yapmak istersin? Film izleyelim mi?"
"Bana uyar. Tekrar teşekkür ederim Bay Kim."
"Teşekkür etmen için yapmıyorum Jungkook. Otur sen, ben filmi açayım."
Televizyonu açıp Netflix'e girdi. Film bakmaya başladı ve beğendiği bir filmi açtı.
"Yemek istediğin bir şey var mı?"
"Hayır Bay Kim. Aç değilim, oturun lütfen."
Beni onaylayıp yanıma oturdu ve filmi izlemeye başladık.
***
Filmden çok Taehyung'a odaklandığım söylenebilirdi. Çünkü Taehyung'u izlemek film izlemekten daha keyifliydi.
Arada bakışları bana kaydığında gözlerimi hemen filme çeviriyordum. Onun dışındaki zamanlar full Taehyung'u inceliyordum. Çünkü daha güzeldi.
Bakışlarım yan yana duran bacaklarımıza indi. Her zaman yan yana oturduğumuzda bacaklarımız temas halinde olurdu ama şuan ayrı duruyorlardı. Bu durum hiç hoşuma gitmemişti.
Yerimde kıpırdandım ve bacağımı onun bacağına ittim. Hiç bir şey olmuyormuş gibi filmi izlemeye devam ediyordu. Tepki vermemesinin rahatlığıyla bacağımı bacağına sürttüm ve çıplak bacağımın onun bacağıyla birleşmesine izin verdim.
Hiç tepki vermiyor aksine gülümsüyordu. Bu beni hep daha ileriye taşımam için cesaretlendirse de içimde bir yerlerde barınan utanç duygusu yapacağım hamleleri bastırıyordu.
Kafamı onun omzuna yasladım. İçimden beni reddetmemesi ve ters bir cevap vermemesi için dua ediyordum. Böyle olursa adamın yüzüne bile bakamazdım çünkü.
Ama o beni şaşırtacak bir şey yapmış ve kendi kafasını benim omzuna koyduğum başıma yaslamıştı. Bu hareketi ile içim ısınırken kafamı ona daha çok iterek ona daha çok sokulmuştum. Tüm temaslarıma karşılık vermesi beni mutlu ediyor ve iyi hissettiriyordu.
Kafasını hafif yan döndürerek burnunu saçlarımın içine gömdükten sonra yine kafasını kafama yaslamıştı. Ben bu gece bu evden sağ çıkarsam şükür edecektim. Adam beni resmen delirtiyordu.
Birden kafasını bana döndürdü. Bir şeyler söylemek istiyor ama kelimeleri toparlayamıyor gibiydi. En sonunda doğru kelimeleri seçmiş gibi konuştu.
"Sana sarılabilir miyim?"
Ona sarılmak bu hayatta yapacağım en güzel şeylerden biriydi. Daha önce de sarılmıştık ama o sarılma da ben yoğun bir duygusallık yaşıyordum ve beni sakinleştirmek için yapmıştı. Şimdi ise ayık kafayla sarılmak istiyor bunun içinde izin alıyordu. Gözüme o kadar tatlı gelmişti ki kafasını gözünü ısırmak istemiştim.
"Sarılabilirsin."
Cevabımla gözlerinde oluşan parıltılara şahit olmuştum. Bu parıltılar gözlerine daha fazla bakmam gerektiğini söylüyordu sanki.
Alt dudağını yaladı ve bana sarılmak için her hangi bir hamlede bulunmadı. O bulunmayınca ben bir of çektim ve kollarımı iki yana açtım.
Kollarımı açıp onu çağırıyordum şuan resmen. Acaba gelmez mi? Diye düşünmeden edememiştim. Sonuçta neden sana sarılabilir miyim diye sorsun ki? Sorduğuna göre o da sarılmak istiyordur, diye düşünüp buna yormuştum.
Açtığım kollarıma bakmış daha sonra iki kolunu da sıkıca belime dolamıştı. Aynı şekilde ona karşılık vermiş ve kollarımı boynuna dolamıştım. Ona sarılmayı çok sevmiştim ve bunu alışkanlık haline getireceğimi biliyordum.
Kafasını boynuma gömüp kısık bir sesle konuşmuştu.
"Bana sarıldığın için teşekkür ederim."
Derin bir nefes aldı ve devam etti
"Buna gerçekten ihtiyacım vardı."
***
Seelamm💕💕💕
Fic nasıl ilerliyor?? Yanlışlarım veya beğenmediğiniz noktalar varsa söyleyin lütfen. Hatalarımı bileyim.
Sizi coook seviyorum 🫀🫀
Tiktok: soapocalypse
Instagram: vtaelicous
Twitter: vtaelicous
Hepsine beklerim guzellerim💓💓
Bol bol sohbet edelim☀️💞
Gorusuruk bebislerim!!! 🤍🤍🥺🥺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Physics Teacher | Taekook
FanfictionLise son sınıf öğrencisi Jungkook ve okula yeni gelen fizik öğretmeni Kim Taehyung. Semetae Ukekook Taehyung:23 Jungkook:18 Küfür ve smut içerir! #10- taekook #1- Fizik