|6| Sevgili Misiniz?

1.6K 167 25
                                    

Arabada giderken hiç bir şey konuşmamıştık. Sadece arada bir aynadan yüzüme bakmış sonra tekrar önüne dönmüştü.

Evine geldiğimizde beni geçen olduğu gibi ders çalışacağımız odaya almıştı. Kendisinin bir beş dakikalık işi olduğunu söyleyip odadan çıkmıştı. Ben ise odada ellerimle oynayarak onu bekliyordum.

Neden sinirlendiğini anlamamıştım. Ya da hiç sinirlenmemişti, ben mi yanlış anlamıştım? Ama hayır, yanlış anlamam imkansızdı. Gözleri çok kötü bakıyordu o an çünkü.

5 dakika sonra içeri girmişti. Kitapları masaya bırakmış ve sandalyesini bana çekmişti. Fazla yakındık. Bacaklarımız temas ediyordu. Bu adam benden derse odaklanmamı mı istiyordu gerçekten?

"Başlıyorum. Dikkatli dinle. Önemli noktalar var. Sınavda sorarım haberin olsun."

Kafamı salladım. Şuan orada baktığı gibi bakmıyordu bana. Bu beni sevindirmişti. Bana sinirli veya öfkeli olmasını istemiyordum.

Dersi anlatmaya başladı. O dersi anlatırken çıplak kolları çok dikkatimi çekiyordu. Esmerdi, ve kollarında kıl yoktu. Gerçi benimki de öyleydi. Lazere gitmiştim. Bir yılda bitmişti tüm vücut lazerim.

Kollarımı aşağıda sallandırmaktan sıkılıp masanın üzerine koydum. Yaklaşık 2-3 dakika sonra gözleri kollarıma kaydı. Biraz orada fazla oyalandı. Ardından kalemi masanın üzerine bıraktı ve sanki yakın değilmişiz gibi sandalyesini bana daha çok yaklaştırdı.

Bir elini bana uzattı ve kolumu ellerinin arasına aldı. Çok şaşırmıştım. Aşırı şaşırmıştım. Şuan heyecandan ve şaşkınlıktan ölüyordum. Gözlerimi büyütüp rahatsız olmuşum gibi davranmamak için kendimi zor tutuyordum. İtiraz etmedim, hiç itiraz etmedim.

Bir eliyle bileğimi tuttu ve gözleri bembeyaz tenimde gezindi. Bir şeyler düşünüyor gibiydi.

İşaret parmağı bileğimden omzunun bir karış altına kadar git gel yapmaya başladı. Tenimi okşuyordu. Kesinlike rahatsız değildim. Aksine, heyecanlı ve mutluydum.

En sonunda sadece bileğimi okşamaya başlamıştı. Ve bileğimi hem okşayarak hemde izleyerek konuştu.

"Namjoon ile sevgili misiniz?"

Gelen soru ile gözlerimin büyümesine engel olamamıştım. Böyle bir şey söz konusu bile olamazdı. O benim abimdi. Asla olamazdı.

"Sevgili olmak gibi bir şey söz konusu bile olamaz. O benim abim. Abim gibi. Sevgililik bir durum asla olmaz."

Gözlerini bileğimden çekip yüzüme baktı. Yüzümü inceledi, inceledi. Bende ona baktım. Yüzünü inceledim. Burnunun ucundaki ve boynundaki bene baktım. Ne kadar da öpülesilerdi.

Anladığını belirtircesine mırıltılar çıkardı. Ardından gülümsemeyle konuştu. O bana hep gülümsüyordu zaten.

"Ders çalışmak istemiyorsun değil mi? Kafan hep başka yerlerde."

"Kafam çok dolu şuan. Düşünemiyorum doğru düzgün. O yüzden odaklanamıyorum. Yanlış anlamayın istemediğimden değil."

Açıklamaya çalışma çabamı görünce gülümsemesini genişletti. Gülümsemesinde takılı kalmak istedim ama konuştuğu için bakamadım.

"Gel o zaman kahve yapayım. Sohbet edelim."

Onu başımla onayladım. Sonra bileğimi bırakmadan beni kaldırdı. Ve kendisiyle birlikte salona sürükledi. Koltuğa kadar getirdikten sonra burda beklememi söyledi. Bende onu beklerken telefonumu çıkardım ve telefonla ilgilenmeye başladım.

Kahvelerle içeri girdiğinde hemen elinden birisini aldım. O da yanıma oturdu ve kahvesinden ilk yudumunu aldı.

Ne konuşacağımızı bilmiyordum. Sadece ona bakıyordum. O ise beklediğim şeyi yaparak konuşup yeni bir konu açmıştı.

"Lisede nasıl biri olduğumu anlatmamı ister misin?"

***

Yaklaşık yarım saattir konuşuyor ve deli gibi gülüyorduk. Daha doğrusu ben gülüyordum o da bana katılıyordu.

"İnanmıyor musun lise de gerçekten serseri bir çocuktum. Hatta bir kere adımımı attığım gibi tüm okulun önünde düşmüş ve popomu incitmiştim."

Ben daha çok gülerken gülmeyi kesip benim gülüşümü izlemeye başlamıştı. Bu beni utandırdığı için bende çok geçmeden gülmeyi bırakmıştım.

"Uzun zamandır bu kadar gülmemiştim. Çok teşekkürler Bay Kim."

Küçük bir iç çekiş çıkmıştı dudaklarının arasından. Daha sonra başıyla önemli olmadığını göstermiş ve konuşmuştu.

"Bugün eve seni ben bıraksam olur mu?"

"Gerek yok ki Bay Kim. Ev yakın zaten taksiye atlayıp gidiyorum."

"Lütfen Jungkook. Bugün seni ben bırakayım hadi."

Onu onaylamıştım. Ardından konuşmuştum.

"Şimdi kalkalım o zaman."

"Şimdi mi? Daha erken değil mi?"

"Ben şimdi gitsem iyi olacak Bay Kim."

Beni daha fazla zorlamamış ve gitmeme izin vermişti. Beraber kalkıp ayakkabılarımızı giydikten sonra arabaya binmiştik.

Yol boyu birşey konuşmamıştık. Ben de bir şey söyleyip sohbet başlatmamıştım.

Evimin önüne geldiğimizde kısa bir an duraksadım. Ona sarılmak istiyordum. Onun kokusunu içime çekip ona arabadan inmeden önce sarılmak istiyordum. Ama henüz bu derece yakın değildik. Ve beni itebilirdi. Bu yüzden hiç böyle bir şeye girişmemiştim.

"İyi geceler Bay Kim."

"İyi geceler Jungkook."

















***

















Selam😻
Kendimi nasıl mı hissediyorum?
Bok gibi.
Siz iyi olun ama guzellerim💕
Gorusuruk bebislerim!!!! 🤍🤍🥺🥺

Physics Teacher | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin