Physics Teacher | Taekook

|28| Aşkım

Hafta sonuydu ama Taehyung'un morali hâlâ bozuktu. Kız kardeşi için çok üzülüyordu. Acısı geçmemişti.

Karşı koltukta oturmuş onu izliyordum. Düşünceliydi. Kollarını önünde bağlamış halıyı izliyordu.

Onu daha fazla böyle görmeye dayanamadım ve yanına gittim, oturdum. Biraz yüzüne baktım. Beni hala farketmemişti.

Derin bir nefes aldım. Ellerimin ikisinide bel kıvrımına yerleştirdim. Daha sonra hafifçe okşayıp kollarımı tamamen beline sardım.

Farketmiş olacak ki konuşmuştu.

"Jungkook'um..."

Bana böyle seslenmesini seviyordum. Çok güzel hissettiriyordu.

"Hm?"

Kafamı kaldırıp ona baktım, başını eğmiş yüzümü incelemeye başlamıştı. Yüzlerimiz yakındı, öylece beni inceliyordu.

Yavaşça dudaklarıma uzandı ve küçük bir öpücük bıraktı. Memnuniyetle bu küçük buseyi kabul ettim, yanaklarına da kondurdum.

Hoşuna gitmişti, gülümseyen gözlerinden anlamıştım. O zaman daha fazlasını vermeliydim.

Boynuna kafamı gömdüm ve sayısız öpücüklerimden bırakmaya başladım. Her öpücük sonrası bir ses çıkarıyordum. Bunlar genelde mırıltılar oluyordu ve Taehyung sesli bir şekilde gülüyordu.

Onu gülerken görmek beni o kadar mutlu etmişti ki içim içime sığmamıştı.

Burnumu yanağına sürttüm ve kollarımı boynuna doladım. Anında belimi bulan ellerle gülümsedim. Onu sıkıca sarmalamayı seviyordum. Kollarımın arasında kedi gibi kalıyordu.

"Taehyung, bugün yapmak istediğin bir şey var mı?"

Biraz düşündü. Ardından yüz yüze gelmemizi sağladı.

"Hayır yok, neden ki?"

"Bugünü kendimize ayırmalıyız! Beraber bir şeyler yapalım."

Heyecanlı bir şekilde konuşmuştum. Benim enerjimin ona da geçmesini istiyordum. Onu solgun gördüğüm her an içimdeki canlı çiçekler bir bir ölüyordu.

"O zaman sen söyle Jungkook. Bugün ne yapmak istersin?"

Kafamı Taehyung'un göğsüne yasladım, biraz düşünmeye çalıştım. Ne yaparsak Taehyung'un morali düzelirdi?

"Alışveriş yapmak ister misin? Ya da sinemaya gitmek? Sevgililerin yaptıkları şeylerden yapalım."

Güldü. Gerçekten güldü ve saçlarımı okşadı.

"Bu halimle bile beni güldürebiliyorsun Jungkook. Tamam bebeğim, ne istersen yapalım."

Ellerimi hızla birbirine çırptım. Gülümseyip onu ayağa kaldırdım. Hazırlanmamız gerekiyordu.

Odaya kadar onu sürükledim ve giyinmesini söyledim. Beni ikiletmeyip dolabından bir kaç parça bir şey seçip giymeye başladı.

O oyalanırken bende Taehyung'un dolabında lazım olur diye bıraktığım kıyafetlerimden giymeye başladım.

Siyah gömleğini ve siyah bol pantolonunu giymiş, bacaklarını açarak beni izleyen Kim Taehyung varken bu çok zordu tabii.

Ne ara giyindi anlamamıştım. Bu kadar yoğun bakıyorken giyinmekte çok zordu. Zor da olsa kıyafetlerimi çıkardım. Mavi bol bir pantolon ve mor sweatshirt giydim. Bu ikiliyi çok sevmiştim.

Yavaşça ona doğru döndüm ve yutkundum. Çünkü çok iyi görünüyordu. Siyah gömleğinin kollarını biraz kıvırmıştı. Dışarı çıktığımızda büyük ihtimal bütün kızlar ağzının içine düşeceklerdi.