Hop! Ben geldim. Oy ve bol bol yorumlarınız eksik etmeyin. <3
Instagram: meryemcagrak
3. BÖLÜM
KİRLİ SAYFA, BEYAZ MÜREKKEP
Elimdeki temizlik bezini sinirle masaya attım. Alnımda biriken teri kolumla silerek kendime gelmek için elimi sandalyeye dayadım ve nefes alıp verdim. Yorulmuştum. Hem de çok. Sabahın altısından beri burayı temizlemeye çalışıyordum ama bir türlü bitmiyordu. Birazdan müşteriler gelirdi. Kolumdaki saate baktım. Öğlen vakti olmuştu. Mutfağın temizlik bölümünden paspası alıp yerleri silmeye başladım kimse yokken. Bugün aşırı uyuşuktum ve bunu patron görürse bana epeyce kızacağını biliyordum.
Paspas işini de bitirdikten sonra mutfakta çalışanların yanına gittim. İşim orada değildi. Bir kebapçıda asgari ücretle garson olarak çalışıyordum bir senedir. İyi kötü demeden para kazanıyordum. Ufuk'la tamamen bağlarımızı koparmıştık ama aptal değildim. Çocuğumuz vardı ve Rüzgar benimle kalıyordu. Onun hakkı olan parayı her ay alıyordum. Zaten kendime değil, kreşe başlayan oğlum için kullanıyordum.
Canım oğlum. Dayanma kaynağım.
Dişlerimi sıktım. Ona istediği bir hayat veremiyorum diye o kadar endişeleniyordum ki... Ufuk'la ayrıldıktan sonra o hemen yurt dışından aldığı teklifle buralardan gitmişti. Biz oğlumla baş başa kalmıştık. Olsundu. Biz birbirimize yeterdik. Ufuk'u çok sevmiştim. Öyle ki kendimden bile çok sevmiştim. O bunu hak etmediğini bildiğim halde onu sevmiş ve sevmeye devam etmiştim.
Şu an ne hissediyordum bilmiyordum. O benim ilk aşkımdı. O benim her şeyimdi. O benim ilk yaramdı.
İnsan yarasını öyle birden söküp atamıyordu.
Başımı iki yana salladım. Şimdi bunların düşünmenin sırası değildi. Kafam zaten doluydu, birde bunları düşünerek daha fazla kafamı doldurup patlatamayacaktım. Dilim kurumaktan çatlamış dudaklarımda gezdirdim. Belimi geçen sarıyı çalan kumral saçlarımı sımsıkı yukarıda bağlamıştım ve bu başımı ağrıtmaya başlamıştı. Saçımı yakın bir zamanda kestireceğimi aklımın bir köşesine not etmeyi ihmal etmedim. Uzadıkça uzamışlardı. Kesim zamanları geldi ve geçiyorlardı. Zaten bakamıyordum da. Eskiden olsa bir ton bakım eşyası kullanırdım. Ama bırak onları almayı, yarısını bile alamazdım. Saçlarımı boyatırdım sarıya. Bunu da yapmayı bırakmıştım. Boşanmadan önce bırakmıştım ama şimdi fark ediyordum ki aslında kendi saçımın rengi, boyattığım saç renginden daha güzeldi.
Camdan oluşan kapı açıldığında üzerimdeki siyah tişörtün etekleri çekiştirerek düzelttim. Bir faydası olmayacağını bile bile. Onları hemen ağırlayıp bir masaya geçirdim ve ne istediklerini sordum nezaketen. Cebimden çıkardığım not defterine hemen yazdım.
Mutfak bölümüne gidip siparişleri astığım panoya astım ve sesli bir şekilde dillendirdim.
Müşteriler birden karınca gibi çokça geldiklerinde dinlenen arkadaşlarımla işlerine dönmüşler koşar koşar hazırlanan yemekleri masalara götürüp, yeni gelen müşterilerden siparişlerini alıyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tarumar
General Fiction•TAMAMLANDI• Meltem aşık olduğu adamdan bilerek hamile kalıp, evlenir. Ailesi onu bir kalemde silerken o sevdiği adama kavuşmasının mutluluğu yaşıyordur ama her şey göründüğü kadar tozpembe değildir. Meltem evlendikleri ilk akşamdan itibaren hiçbir...