2. Kırık Hisler

27.5K 1K 186
                                    

Hop! Ahali ben geldim. Bundan sonra bölüm günlerimiz Cumartesi. Her cumartesi görüşürüz. <3

Bir sahne gelecek ve hiç hoş olmayan bir sahne, lütfen linç etmeden önce karakteri anlamaya çalışarak okuyalım olur mu?

Bol bol yorum yapmayı ve oy atmayı unutmayın olur mu? Beni yorumlarınız çok mutlu ediyor :')

Instagram: meryemcagrak

Instagram: meryemcagrak

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2. BÖLÜM

KIRIK HİSLER

Gözlerimi kapatıp açtığımda bana hala bakıyor olduğunu gördüm. Az önce söylediği sözler kalbimin bir köşesini titretmeye yetmişti. Güçsüz bir nefes aldım. "Teşekkür ederim." Dedim içtenlikle. "Bu zamana kadar bana çok yardımcı oldun. Sen olmasan..."

Kaşlarını çattı. "Ben olmasam da her şeyi yapabilirdin. Kendini küçümseme."

Dudaklarımı birbirine bastırdım. "O zaman senin sayende daha hızlı, daha hasarsız geçti süreç." Onların evlerinde kaldığım süreçte Rüzgar'la yakından ilgilenmişti. Ne garipti ki kardeşine yaptığım şeyi bilse yine bana yardım eder miydi?

Gülümseyip arabasını işaret etti parlak ela gözleriyle. "Gidelim buradan. Sonra konuşulur bu mevzular. Ki bana göre önemli bile değil. Benim için şu an nasıl oldunuz."

Bir şey demeden arabasına yöneleceğim sıra kolumdan nazikçe tuttu. O kadar alışmıştım ki sertçe, morarana kadar tutulmasına Selim Efe abi böyle tutunca yalpaladım. "Lunaparka gidelim, diyorum. İstersen tabii."

Onun benim için yaptıklarını gördükçe kursağımda adını koyamadığım şeyler birikiyor ve yutkunmamı zorlaştırıyordu. Minnetle ona bakarken, "Olur, zaten yakında gideceğiz buradan. Vakit geçirsin Rüzgar."

Kaşlarını çattı. "Nereye?"

Omuz silktim bilmiyormuş gibi. "Bir yere." Nereye gideceğimi bende bilmiyordum ama aklımdan bir yer vardı. Olursa oraya gidip hayatıma orada devam edecektim ve onun, bunu bilmesine gerek yoktu.

Burnundan öfkeli bir soluk verdi. "Kaçak savaşma Meltem. Nereye gidersen git, buluruz seni." Deyip kucağında etrafa bakan Rüzgar'a baktı. "Sizi." Diye ekleme yaptı sonra. Gözlerindeki kıvılcımlar her an tutuşmaya hazırdı.

Yanağımın içini ısırdım. "Bulursun veya bulmazsın bilmiyorum ama biz gideceğiz ve hayatımıza orada devam edeceğiz. Bize burada yer yok." diye mırıldandım güçsüz bir sesle.

Kaşlarını daha ne kadar çatabileceğini düşünüyordum. "Böyle mi düşünüyorsun gerçekten?"

Gülümsedim. "Sence?"

Başını iki yana salladı. "Çok büyük yanılıyorsun." Diye konuştu sesinde anlamadığım bir ifadeyle.

"Her neyse," diye konuyu kapattım. Sonra kocaman gülümsedim. "Gidelim lunaparka ama önce bir şeyler yiyelim." Deyip kucağında bizi dinleyen Rüzgar'a baktım. "Baya acıktık çünkü biz."

TarumarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin