merhaba, TARUMAR yeni bölüm için gün veremiyorum, çok yoğun çalışıyorum. affedin. alıntı için instagram hesabıma ulaşabilirsiniz. teşekkürler ve iyi günler. (YENİ BÖLÜM ALINTISI BU AKŞAM GELEBİLİR.)
Instagram: @/aiomry
11. BÖLÜM
GEÇMİŞİN ESİNTİSİ
Kaybederek büyürdü insan, kaybederek kendini bulurdu insan. Kaybederek canımın içi. Kaybederek. Önce kanayacaksın ama sonra büyüyeceksin, her şey bir kaybetmekle başlıyor ve sen bunu kabullenmelisin. Çünkü bilmelisin ki kabul etmediğin her şey ayaklarına bir gün dolanır. Kabullen. Kabullen ki yürüyebil, devam et.Kaybederek büyüdüm, kendim oldum, fark ettim. Şimdi yanımda soluk soluğa kalan adamla daha da büyüdüm, çünkü kabullendim hata yaptığımı ve şimdi bir kez daha kabulleniyorum.
Ben Selim Efe'de kaçarken ona aşık olmuştum.
Ben kendimi ona kaptırmıştım, benliğimi, ruhumu tamamen ona teslim etmiştim.
Ben aşık olmuştum Selim Efe'ye.
Soluklarımız birbirine karışırken göz temasımız ara sıra kesiliyordu. Dudaklarımın arasından çıkan inlemeyle gözlerimi sımsıkı yumdum. Bu... Karşılıklı tatmin... Yaşamamıştım. Çok farklı ve güzeldi.
Selim Efe hareketlerini durdurdu ve ardından "Acıttım mı?" diye sordu endişeyle.
Gözlerimi açıp onun terleyen suratına baktım. "Hayır, sadece fazla güzel." Dedim. Artık utanmıyordum. Utanmak kelimesini bir süre rafa kaldırmıştım. Şu an bedenlerimiz gibi ruhumuzda çıplaktı. Hislerimiz apaçık ortaydı.
Dudakları ukalaca kıvırıldı. "Öyle mi?" derken kendini bir kez daha içime itti. Tam o sırada aldığım zevkle dudaklarımı birbirine bastırarak başımı salladım. Öyleydi.
Bedenlerimiz tekrardan tutkuyla sarmalanmış, akrep ve yelkovan büyük bir yarışa girmişti. En sonunda kim kazandığı belli olmayan bir yarışa... En son öyle bir patlama yaşanmıştı ki yangında küller bile bambaşka bir yere evrilmişti.
Selim Efe yanıma yattığında kolunun üstüne başımı koydu ve beni kendine çekerek başımın üstüne dudaklarını bastırdı. "Ben korunmadım biliyorsun değil mi?" diye sordu. Bunu biliyordum, hatta ben istememiştim. Onu hissetmek istedim.
"Biliyorum," derken başımı ona doğru kaldırdım. "Ben istedim başta zaten." Bunu o kadar rahat söylemiştim ki kendime şaşırmadan edemedim ama bir yanımda bu yanıma alışıktı. Konu artık utanmayı geçecek kadar ilerlemişti çünkü.
"Güzelim, ben sana bir şey söylemek istiyorum." Dedi durgun denizlerime bakarak. "Belki de erken ama ben bir çocuk istiyorum ama senin düşüncen önemli benim için. Şu an söylememin sebebi korunmadığım için. Eğer dersen, hayır, çok erken. Kendini hazır hissettiğin bir zaman dilimine erteleriz ve sen korunursun bu seferlik."
Ne diyeceğimi bilmedim ilk. Bir çocuk... Bana uzak değildi ama Ufuk'tan sonra bir çocuğun sorumluluğunu almak benim için fazla mıydı, bilmiyordum. "Daha düzenimizi kurmadık Selim Efe." dedim, kendimi oldukça sakin tutmaya çalışarak. "Lütfen beni yanlış anlama, burada mutluyum ama insan kendine ait bir düzen, yuva istiyor. Bir evde iki aile ne kadar güzel dursa da, hatta ne kadar zararsız dursa da insanı düşünceleri bitiriyor başta."
Dudaklarında ılık bir gülümseme oluştu. Yaz akşamı esintisi gibi. "Biliyorum ve anlıyorum ne demek istediğini. O zaman sana söylemeyecektim ama dayanamıyorum, bu konuşmadan sonra. Bir ev aldım, öyle çok lüks değil ama bize göre. Apartman dairesi, üç oda bir salon bize yeter. Seninle beraber çok seçmek istesem de sürpriz yapmak istediğim için önceden halletmiştim. O kadar önceden ki Balıkesir'e gelmeden."
![](https://img.wattpad.com/cover/321283224-288-k678210.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TARUMAR
Ficción GeneralMeltem aşık olduğu adamdan bilerek hamile kalıp, evlenir. Ailesi onu bir kalemde silerken o sevdiği adama kavuşmasının mutluluğu yaşıyordur ama her şey göründüğü kadar tozpembe değildir. Meltem evlendikleri ilk akşamdan itibaren hiçbir şeyin normal...