4.bölüm

511 23 0
                                    

Keyifli okumalar

Alkım yine her sabah olduğu gibi erkenden kalkmıştı. Alışmıştım artık Ushan'larda çalışmaya. Hatta bugün Ayşe sultan öğlenden sonra gelecekti. Mavi'ye iyice alışamıştı mavi de ona. Yalın ile çok iyi anlaşıyordu. Sanırım yaşıt olmanın verdiği rahatlık vardı. Kartal ile de anlaşıyordu ama hala bey diyordu. Sanırım bunda da yaşının büyük olmasının etkisi vardı. Ama kartal herzaman alkıma kız kardeşi gibi davranıyordu. Biliyordu birgün abi diyecekti ona.

Durağa doğru gidiyordu, öğleden sonra nöbeti vardı. Diğer güne tüm gün boştu. Bir plan yapmışlardı nöbet olduğunda yapılacak işler herşeyi belirlenmişlerdi. İşe başlayalı nerdeyse on günü geçmişti. Yalım beyle daha karşılaşamamıştı. İşe başladıktan birkaç gün Sonra kartal bey ile yurt dışına çıkmıştı. Beş gün sonra kartla bey dönmüş ama onun orda kalması gerekmişti. Yeni İş ortakları ile işi büyütmek istiyordu Yalım.

Yalım kimseye haber vermeden gece eve gelmişti. Çok özlemişti kızını. İşlerinin büyük bir kısmını halletmiş ve yeni ortaklık anlaşmaları yapmıştı. Tabiki yorulmuştu. Odasına çıktığında  mavi yoktu. Hemen Yalın 'ın odasına gitti Yalın da yoktu neredeler diye düşünmeye ve telaşlanamaya başlamıştı. Acaba mavi hasta oldu da haber mi vermediler bana diye düşünüyordu.

Son olarak odasının karşısındaki misafir odasını açtı. İşte burdalardı. Yalın ile mavi derin bir uykudalardı. Tüm telaşı uçup gitmişti. Kızı melekler gibi uyuyordu. Kardeşi ise pert bir halde. Kızının eşiğine doğru gidip " ne yaptın amcaya şu yatışına bak ya" dedi sessizce. Öptü kokladı kızını sonra odasına gitti. Şimdi yanına alsa uyanacaktı mavi. Odasına girdiğinde kendi kokusu hariç bir koku daha vardı mis gibi çiçek kokuyordu oda.

Yorgunlukla beraber kendini uykunun kollarına bırakmıştı genç adam. Alkım eve girdiğinde mutfaktan sesler geliyordu. Yalın olamaz diye düşündü genç kız şu tanıdığı süre boyunca uyumayı çok sevdiğini anlamıştı. Mutfağa girince karşında Kartal'ı gördü.

"günaydın kartal bey" dedi samimice gülümseyerek

"günaydın alkımcığım"

"erkencisiniz, ben hazırlarım hemen kahvaltıyı" dedi.

"yok yok ne demek canım ne olacak sanki bugünde ben hazırlamak istedim.sen Yalın 'ı uyandırır mısın erkenden çıkmam lazım diyordu. Şimdi alarmı on kere ertelenmiştir." dedi genç adam. Üzerindeki önlük ile çok tatlı gözüküyordu. Alkım bir abim olsa nasıl olmasını istediğini düşünürdü hep, kartal 'ı tanıdıkça onun gibi olmasını isterdi.

Yavaşça yukarı çıkmaya başladı. Misafir odasına girdiğinde yine aynı Manazara ile karşılaştı mavi ve yalın. Yalın yarı çıplak uyuyor yastık bir yerde başı bir yerde hele ayaklar nerde belli değil. Mavi ise sakince uyuyordu beşiğinde. Alışmıştı artık Yalın'ın bu hallerine. Gülümsedi.

"Yalın" diye seslendi. Yalın uyumaya devam ediyordu. Biraz dürtmüştü Yalın 'ı ama yinede uyanmamıştı. "Hadi ama uykucu uyan artık" dedi. Yalın' ın mırıldanma sesi gelemeye başladı. Sonra yavaşça açtı gözlerini

"günaydın, hadi kalk bakalım erkenden kalkacağım demişsin"alkım yavaşça mavinin beşiğine gitti. Kokladım öptü meleğini. Yalın ise uyanmıştı.

"tamam kalkıyorum hemen hazırlanıp gelirim" diyince alkım hiç inanmamıştı. Odadan çıktığı gibi geri yatacağını biliyordu.

"pek inanmıyorum ama hadi bakalım çıkıyorum ben sende gel, çok ses yapma mavi uyanmasın" dedi genç kız. Maviyi öpüp kapıdan yalına baka baka çıktı odadan. Kapıyı kapatıp önüne dönmesi ile öylece kalakaldı. Bir çift siyah hare'ye takıldı gözleri. Adamda ona bakıyordu karşılıklı duruyorlardı öylece.

GÖKKUŞAĞI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin