Keyifli okumalar
Yalım bir süre daha evde kalıp sonra işe gitmişti. Hiçbirşey konuşmamıştı. Kartal ise arkadaşına kızdıktan sonra hemen evine gitmişti. Alkım'ın ise hala koltukta öylece oturup ağladığını gördükçe daha çok kızıyordu arkadaşına.
Yanına oturmuştu genç kızın. "Alkım yeter artık ağlama, sen ona bakma dengesiz herif işte"
"insan nasıl bu kadar acımasız olabilir, bilip bilmeden yargılamak aklım almıyor benim"
"o kadar haklısın ki, üzülme artık tamam" dediğinde gözyaşlarını silerek "Tamam abi" dedi gülümsemeye çalışarak.
"ya varya abi diyorsun ya sanıyorum kız kardeşim yanımda, hep abi de sen olur mu?" dediğinde Alkım gerçekten de gülümsemişti.
"ben gideyim artık" diye ayaklandı Alkım. "bir daha da gelmem, sizleri tanıdığıma çok memlun oldum mavi'ye iyi bakın"
"bir dakika ne demek bu Alkım"
"o adamın o evde olduğunu bile bile bidaha orda çalışamam"
"burda çalış sende" dedi kartal.
"anlamadım? Nasıl yani"
"benim evimde işte yarım gün değil mi? Sonuçta yeni bir iş nerden bulacaksın hemen okulun, stajın, kardeşinin okulu, durumunda belli ne dersin?" Alkım Kartal'ın haklı olduğunu biliyordu. Kartal ile sohbetleri sırasında anlatmıştı Alkım neden çalışması gerektiğini.
" nasıl olur ki? Ayşe sultan ortada kaldı birde benim yüzümden ona ne diyeceğim. "
"onuda bırak Yalım efendi açıklasın sen şimdi hadi eve git sonra nöbete izinlisin benden" dedi gülümseyerek. Alkım minnet dolu bakışlarla teşekkür edip evden çıkmıştı.
Kartal Evdeki ufak tefek işleri halledip iş yerine gitmek için evden çıktı. Sanırım patron olmanın en iyi yani istediği zaman işe gidebilmek diye düşündü. Hemen karşı dairenin zilini çaldı kapıyı Yalın açmıştı mavi ile.
"Alkım iyi mi? Yetişebildin mi? "
"yetiştim zaten kız merdivene çökmüştü. Ne kadar iyi olursa o kadar iyi işte, işe gitmeden maviyi göreyim dedim." Yalın 'ın kapıdan çekilmesi ile içeri
Mavi' yi kucağına alıp sevmeye başladı. "ne olacak peki?" diyen yalın ile ona döndü.
"Alkım benimle devam edecek, benim evde yani yarım gün sonuçta biliyorsun durumlarını hemen işte bulamaz. Şimdilik en iyi çözüm bu"
"ah abi ah hiç ağzının ayarı yok" aklına geldikçe sinir olmaya devam ediyordu Yalın. Kartal ise maviyi sevmeye devam ediyordu.
"ben çıkıyorum akşam görüşürüz"
"görüşürüz abi" diyip kartalı uğurlamışlardı. Hemen alkımı aramaya başladı genç adam. İkinci çalışta açmıştı telefonu.
"efendim Yalın"
"Alkım canım arkadaşım nasılsın diye soramıyorum bile"
"merak etme iyiyim ben, mavi nasıl?" kendini unutmuş maviyi düşünüyor diye içinden geçirdi Yalın. Ne merhametliydi bu kız böyle. Abisine içinden saydırmayıda eksik etmiyordu.
"iyi merak etme seni çok özlemiş öyle dedi" Yalın. Alkım'ın telefonun diğer ucunda gülümsediğine emindi.
"öyle mi? Bende onu çok özledim, çok seviyorum ben mavi'mi öyle söyle sende ona tamam mı" dedi alkım gülümseyerek.
"Tamam söylerim, dikkat et kendine görüşmek üzere" diyip telefonu kapadılar. Alkım artık eve gelmek üzereydi. Eve gelince hemen ılık bir duşa girdi. Sonra nöbet saatine kadar uyumaya karar verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞI
ChickLitBuzlar prensi Yalım Ushan beklenmedik bir anda baba olduğunu öğreniyor. Herkese herşeye karşı duvarları olan bir adam... Ve yolu birgün Alkım Arın ile kesişiyor. Dışı rengarenk içi hüzün renkleri ile dolu genç bir kız Alkım... Zıt kutuplar birbirini...