8

1.4K 112 3
                                        

Japonya'nın sokakları oldukça ışıklı olmasına rağmen, Jimin'in içi bir o kadarda karanlıktı.

"Jimin kalacağımız otel şurası."

Jungkook düz bir ses ile karşılarındaki sarı ışıklı binayı işaret ederken, Jimin önüne gelen bir taşı ayağının ucu ile rast gele bir köşeye fırlattı.

"Ne yapayım yani Jeon? Gidip otelin başındaki simgeye mi oturayım?"

Jungkook'un bakışları Jimin ile buluşurken, Jimin sinir ile otele giriş yaptı.

"Ahh, delirtecek bu oğlan beni."

Jungkook, Jimin'in ardından otele giriş yaparak, resepsiyon'un hemen önündeki kız ile konuşan Jimin'e kaydı bakışları.

Kız İngilizce bir şeyler söylerken, Jimin etrafı inceliyor, otelin dekorlarına bakıyordu.

"Jimin sen geç otur lobide ben oda kartlarını alıp geliyorum."

Jungkook çenesinin ucu ile bir kaç gri koltuğu işaret ederken, Jimin resepsiyon'daki masanın önündeki küçük zile basarak, koltuklara doğru ilerledi.

Jungkook, Jimin'in gidişinin ardından tekrar kıza döndü ve;

Jk: "I want big and two separate rooms."

RN:"Okay, we have a room for you."

Jungkook oda kartlarını kızdan alarak, Jimin'e doğru ilerledi.

"Hadi Jimin, güzel ve büyük bir oda aldım ikimiz için."

Jimin sırıtarak başını olumsuz anlamda salladı. Bu adam ile aynı odada asla kalmazdı.

"Sen ve ben asla bir odada kalamayız bay kas tabakası!"

Jungkook sıkıntılı bir nefes vererek, Jimin'in ensesinden tuttu.

"Bak.. bırak lan beni!"

Çok değil, on dakika sonra Jimin'in odasının kapısında durmuşlardı.

Jungkook cebinden çıkarmış olduğu yedi numaralı oda kartını Jimin'in eline sıkıştırarak, arkasına döndü ve sol çarprazda olan odanın içine girdi.

"Aptal!"

...

Jungkook gecenin bir saatinde Jimin'i kaldığı odada bulamayınca bütün oteli aramıştı. Bir saniye bile boş bırakılmaya gelmiyordu.

"Jimin!"

Jungkook tüm otel koridorlarında geziyor, asla bir ses bile alamıyordu.

Jungkook parmaklarını saçlarından geçirerek, sol koridordan döndü. 'Neredesin Jimin. Neredesin?'

Jungkook sinirli bir şekilde odasına doğru ilerledi. Bay parkı arayıp olanı anlatması gerekiyordu. Artık Jimin ile baş edemiyordu onu elinde tutmak oldukça zorlaşmıştı.

Jungkook Jimin ve kendinin bulunduğu hole girdiğinde, duyduğu o tanıdık ses ile arkasına döndü.

"Bu saatte neden deli gibi dolanıyorsun holde bay Jeon?"

Jungkook rahatlamış bir şekilde Jimin'i görünce arkasındaki duvara yaslandı. Onu bulamasaydı Bay Park tarafından azar yiyecekti büyük ihtimal ile.

Jimin Jungkook'a doğru yaklaştarak, sırıttı.

"Ne oldu neden öyle duruyorsun?"

Jungkook sırtını duvardan alarak, sinir ile Jimin'in yakasını kavradığı gibi arkasındaki duvara yapıştırdı.

"Neredeydin sen! Bana bir şey bile demeden nasıl gidersin lan!"

Jimin anlık bir şok ile bir süre Jungkook'a baka kaldı. Neden bir anda böyle bağırmıştı?

"Çek lan elini yakamdan."

Jimin Jungkook'u itmek için bir hamle yapacağı sırada, Jungkook Jimin'i daha fazla bastırdı duvara.

"Neredeydin dedim sana."

Jungkook öyle sinirliydi ki, Jimin bu hâlini ilk defa görüyordu.

"Sakin ol Jungkook sadece-"

"NEREDEYDİN HANGİ DELİĞE GİRDİN?"

Jungkook'un ânı bağırışı ile odalarda kalan bir kaç kişi merak ile çıkmıştı hole.

"Jungkook bağırma insanlar bize bakıyor."

Jungkook bakışlarını kendilerine bakan gözlere çevirdi.

"Geç odaya bana nerede olduğunu anlatacaksın."

Jimin sinir ile kendini geri çekerek odasına doğru ilerledi. Kapı âni bir şekilde çarparken, Jimin bakışlarını Jungkook'a çevirdi.

"Otelin barına gittim Jungkook abartılacak bir şey yok."

Jungkook derin bir nefes alarak, başını iki yana salladı. Bakmıştı. bara bakmıştı ama orada yoktu.

"Bana yalan söyleme Jimin orada yoktun gittim ben bara."

"Ulan sana hesap mı vereceğim ben? Önce bara gittim çünkü özledim o ortamları. Sonra ise içip kafayı bulunca bir kız ile odaya geçtik o kadar.. şimdi çık odadan."

Jungkook'un bakışları anlık değişince. Jimin üzerindeki tişörtü çıkartarak, baksırı ile kaldı.

"Şimdi çık odamdan uyuyacağım ben."

Jimin pikeyi bile açmadan kendini yatağa yüz üstü atarak, gözlerini derin bir uykuya kapattı.

Jungkook derin bir nefes alarak bir süre Jimin'in vücuduna baktı. Yeni fark ediyordu o morlukları.

"Lanet olsun!"

...

Bölüm sonu.

BODYGUARD / JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin