13

1.3K 98 7
                                        

Jimin telefonu ile ilgilenirken, Jungkook elindeki tepsi ile Jimin'e doğru yaklaştı. Tatlı ve bir meyvesuyu vardı.

"Hazırlan Jimin gidiyoruz buradan."

Jimin heyecan ile telefonunu bırakarak, koltuktan kalktı. Umarım hayalî olan başka ülkelere götürecekti babası onu ve Jungkook'u..

"Bana lütfen yine erkeklerin içinde bir kafeye gideceğimizi söyleme!"

"Hayır, tatlını ye ve hazırlan."

"Tamam ama nereye gidiyoruz Jungkook?"

"Bay Park seni istiyor Jimin. Unuttun mu? Burada bir aydır yanımda duruyorsun sencede birbirimizden kurtulma zamanı gelmedi mi?"

"Peki bunu sana babam mı söyledi? Yani artık beni yanına mı alıyor?"

Jungkook başını sallayarak, çenesinin ucu ile tepside bulunan tatlıyı meyvesuyunu gösterdi.

"Akşam çıkacağız haberin olsun."

...

Jimin kendi odasında, kendi yatağında oturmuş, tavanını izliyordu. İçine sinmediğini küçük bir kuşku vardı. Jimin odasından çıkarak, aşağı indi. Babası Bay Park gazete okuyor, bir yandan ise kahvesini içiyordu.

"Baba ben dışarıya çıkabilir miyim?"

Bay Park, oğlu Jimin'e dönerek gülümsedi ve başını olumsuz anlamda salladı. Hayır o kadarda kolay değildi.

"Hayır oğlum bir süre evde kalmanı istiyorum.

"Tamam." Jimin odasına çıkarak, yatağın üzerine bırakmış olduğu telefonunu eline aldı. Arkadaşı Taemin ile konuşmayalı uzun bir süre olmuştu.

-Taemin neredesin oğlum?

-Jimin ben Maldivlere geldim. Hem asıl sen neredesin oğlum?"

-Nasıl yaa bana neden haber vermedin Taemin?

"Aradım ama açmadın ki telefon kapalıydı.

Jimin sinir ile telefonu kapatarak, gözlerini kapattı. Canı oldukça fazla sıkılıyordu ve hiç kendini bu kadar boş hissetmemişti.

Jungkook ile kaldığı zaman içerisinde en azından atışıp, anlaşacağı birisi vardı yanında. Peki şimdi?

"Ahh, ne yapacağım ben şimdi?"

Jimin yataktan kalkarak, bakışlarını odasında gezdirdi. Oldukça büyük ve son model bir geç odaya sahipti. Jimin bakışlarını duvara asılı olan o tablolara ve yeni yeni fark ettiği çalışma masasına çevirdi.

"Ne çok eşyam varmış benim ama neden yeni görüyorum?"

"Jimin oğlum hadi gidiyoruz bakalım."

Jimin bakışlarını babasına çevirdiğinde, Bay Park gülen yüzü ile oğlu Jimin'e bakıyordu.

"Baba hiç bir yere gelmek istemiyorum."

Bay Park başını olumsuz anlamda sallayarak, bastonunu sağ eline aldı ve oğluna doğru yaklaştı.

"İtiraz etmeni reddediyor ve benim ile şirkete gelmeni istiyorum oğlum."

"Hayır baba orası gerçektende çok sıkıcı."

Bay Park oğlunun omuzundan tutarak, dış kapıya doğru adımladı. Jimin her ne kadar  gitmemek için dirensede babasının bu istekli ve heyecanlı hâli karşısında başını önüne eğdi.

...

"Hoş geldiniz Bay Park ve Jimin bey."

Jimin başını sallayıp, kendi odasına doğru ilerlediğinde, kapıyı açması ile Jungkook ile göz göze gelmesi bir oldu.

BODYGUARD / JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin