1

4.8K 181 26
                                    

Hayatımın bir şımarıklık yüzünden bu hâle geleceğini bilseydim o aç gözlülüğü ve o şımarıklığı bir dâha yapardım.

---

"Ne yani bana bu arabayı mı aldın baba!"

Jimin önündeki arabaya iğrenerek baktı.

Önündeki araba herne kadar, son model bir bir 'Ferrari SF90' olsada Jimin hiç hoşnut olmayan bakışlar ile arabaya bakıyordu.

"Oğlum daha ne istiyorsun sen benden? Piasada olan en lüx ve en pahalı arabayı aldım."

Jimin umursamaz bakışlar ile siyah saçlarını geriye yatırdı.

"İstemiyorum bu külüstürü baba bu arabayı git ve elmaslar ile kaplat."

Jimin eve doğru ilerlerken, arkasından babası hüzün dolu bakışlar atıyordu oğluna.

Jimin'in babası ünlü bir şirketin sahibi olsada hiç mutlu değildi. Tek istediği oğlu Jimin'in bir an önce vurdum duymazlığını yok etmesiydi.

Jimin dâha küçük bir çocuk iken annesi ve babası ayrılmıştı ve o zamandan beri Jimin'in istediği hemen önüne getirilmişti.

Bay Park başını iki yana doğru sallayarak önündeki evine doğru adımladı.

...

"Baba ben dışarıya çıkıyorum."

Jimin giyinmiş olduğu oldukça dar bir siyah tayt ve üzerine hafif önü fileli ve dar siyah gömlek ile aşağı kata babasının yanına indi.

Babası oğlunun bu kombinini hiç sevmesede bir şey demedi.

"Nereye Jimin bu saatde?"

Jimin elindeki cüzdanı arka cebine sıkıştırarak bakışlarını babasına çevirdi.

"Arkadaşım Taemin ile takılacağım baba yarın akşam anca evde olurum."

Bay Park hüzünle başını salladı oğlu Jimin'i zabdetmek imkansız olmuştu artık.

"Tamam oğlum bu arada sana yeni aldığım araban ile mi gideceksin?"

Jimin başını yavaşça olumlu anlamda salladı. Malesef o araba ile gitmek zorundaydı.

"Mecburen baba. Senin şoförün beni bırakamaz hemde o araba ile asla! çünkü senin araban bu yeni arabadan daha kötü."

Jimin bir şey demeden büyük dört katlı evden çıkarak bahçenin önünde duran yeni arabasına doğru ilerledi.

Kapıları yana değil, yukarı doğru açılan yeni arabasına binerek arkadaşı Taemin ile buluşacağı için buluşma yerine doğru sürdü.

...

Hava oldukça kararıyordu. Jimin tüm gününü Taemin ile geçirmişti. Her şey çok güzel gidiyordu tâki.

...

"Artık yoruldum senin bu şımarık tavırlarından Jimin!"

Jimin parmaklarını saçlarından geçirerek, babasına baktı.

"Baba ben bir şey yapmadım anlamıyor musun?"

Bay Park, kravatını gevşeterek sinirle ayağa kalktı artık yapacak tek bir şey kalmıştı.

"Bu gün yaptığın son şey sınırı aştı Jimin! Kendini ne sanıyorsun sen oğlum? Başka birisini aşağılamak nedir?"

Jimin sırıtarak koltuğa oturdu. Bu gün Taemin ile bir mekana gitmişlerdi ve oradaki barmen denen adam siparişi yanlış getirdiği için Jimin biraz öfkelenip adama aşağılayıcı birkaç söz söylemişti.

"Baba umrumda dâhi değil! Oda benim istediğimi getirseydi."

Bay Park, elini masaya vurarak sinir ile ayağa kalktı.

"Kredi kartlarını ve arabalarının anahtarlarını ver bana Jimin."

İşte şimdi Jimin dâha çok sinirlenmişti. Asla kredi kartlarını vermeyecekti.

"Hayır baba kredi kartlarımı neden vereyim?"

Bay Park sinir ile oğlu Jimin'e doğru yaklaştı.

"Sen adam olmayacaksın değil mi? O zaman ben seni adam edeceğim Jimin! Yarından itibaren şirkete gidecek ve iş başına döneceksin."

Jimin korku ile başını iki yana salladı. Jimin şirkete asla gitmeyecekti bu zamana kadar şirkete iki yada üç kere gitmişti.

"Bunu yapma bana baba!"

Bay Park derin bir nefes aldı artık oğlunu dize getirmesi gerekiyordu. Şimdiye kadar hep sabretmişti ama artık Jimin'in dedikleri olmayacaktı.

"Odana çık Jimin ve artık sana dışarıdaki hayat yok işten eve evden işe gideceksin o kadar!"

Bay Park, salonu terk ederken, Jimin arkasından dolu gözler ile bakıyordu. Hayatında en sevmediği olay buydu işte kabusu başına gelmişti. Jimin ve çalışmak.

...

Bölüm sonu.

BODYGUARD / JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin