-Evet bay Park Jimin bey karşımda oturuyor.
"BABA LÜTFEN AL BENİ BURADAN!"
Jungkook Jimin'e sinir ile bakarken, Jimin elinde tutmuş olduğu bardağı duvara fırlatarak ayağa kalktı.
"BABA KALMAK İSTEMİYORUM BURADA."
-Tamam efendim kapatıyorum şimdi.
Jungkook derin bir nefes alarak koltuğa oturdu.
"Jimin seni baban istemiyor bunu ne zaman anlayacaksın?"
"Babam beni değil, huylarımı istemiyor Jungkook. Ama hayır, ben değişemem olmayan beyninize sokun şunu!"
Jungkook Jimin'in bu âni tepkisine şaşırarak, ayağa kalktı. Artık fazla bile olmaya başlıyordu.
"Ben gidiyorum ya benim ile gelirsin yada-"
"Gelmiyorum."
Jungkook bir sürü Jimin'e bakarak, sinir ile küfür mırıldandı. Onu burada asla bırakamazdı.
"Markete gideceğim, benim ile geleceksin."
Jungkook dış kapıyı açınca, bir anda sokağa fırlayan Jimin ile gülümsedi. Asla uslu durmayacaktı bu çocuk.
...
"Bundan istiyorum ve bundan, ahh bunuda alalım uzun zamandır yemiyordum."
Jungkook sürmüş olduğu market arabasına bir göz atarak, derin bir nefes aldı. Jimin'in aldığı her bir şeyin ücreti Jungkook'a ait değildi ama, eğer Jimin'e bir şeyler öğretecekse bu şekilde yapamazdı.. her istediğini alarak değil.
"Bunları almıyoruz Jimin."
Jimin başını market raflarından alıp Jungkook'a çevirdiğinde, Jungkook arabayı bir köşeye sürerek, Jimin'i kasaya doğru çekiştirdi.
"Ne demek alamayız? Sen ne saçmalıyorsun!"
Jungkook cevap dâhi vermezken, Jimin sinir ile Jungkook'un peşinden ilerliyordu.
"Jimin ben buraya sigara almak için geldim senin özel isteklerin için değil."
"En azından bende bir şey alabilirdim."
Jungkook kasayere bir şeyler söylerken, kasadaki bayan önce Jungkook'a sonrada Jimin'e bir bakış atarak gülümsedi.
"Babanın yanına dönmek istiyorsan değişmen gerekiyor Jimin. Ben seni bunun için almadım babanın evinden."
Jimin dış kapıya doğru ilerleyerek, ellerini gözlerine doğru kaldırdı.
Ağlamak istemiyordu....
Jimin televizyonun açık ama asla adapte olamadığı ekranına bakıyordu. Jungkook yarım saattir balkonda telefonu ile ilgileniyor, sigara içiyordu.
"Sıkıldım." Dedi Jimin kendi, kendine. Öyle çok zaman geçirmişti ki bu evde aradan kaç hafta geçtiğini bile bilmiyordu.
Balkonun kapısı büyük bir ses ile açılırken, Jimin daldığı derin düşüncelerden ayrılıp, bakışlarını Jungkook'a çevirdi.
Jungkook aldırış etmeden Jimin'in hemen karşısındaki ikili koltuğa yayvanca oturup, sigarasını yaktı.
"Sıkıldın mı?"
Jimin alay ile sırıtarak, omuzunu kaldırıp indirdi.
"Seni ilgilendirmez iyiyim ben."
Jungkook küçük bir kahkaha atarak, başını geriye tasladı. Bir yandan ise sigarasını içiyordu.
"Sıkıldıysan seni evine bırakacaktım madem keyfin yerinde-"
"Çok sıkıldım evime görür beni."
Jimin oturduğu yerden kalkıp Jungkook'un yanına geçerken, Jungkook hâlâ gülüyordu.
"Hadi evime götür beni. Artık sesim çıkmaz uslu birisi olacağım baksana hiç kimse yok burada çok sıkılıyorum."
"Demek çok sıkılıyorsun öyle mi?"
Sıkılıyordu. Jimin hiç olmadığı kadar çok sıkılıyordu. Son iki haftadır bu evde Jungkook ile kalmaktan hiç hoşlanmamıştı.
"Peki beni evime götürecek misin?"
Jungkook sigarasını küllüğe atarak ayağa kalktı. Jimin'i asla evine bırakamazdı ama bu şekilde kalmasınada asla izin veremezdi.
Bay Park ona oğlunu değiş demesine rağmen, Jungkook hâlâ bir şey yapmamıştı ve bunu nasıl başaracağını bile bilmiyordu."Jimin," dedi hâlâ ne diyeceğini bilemezken.
"Jungkook anlasana be kalmak istemiyorum ve çok sıkılıyorum."
"Anlıyorum Jimin.. ama senin için yapacak hiç bir şeyimin olmadığını bile biliyorum."
Jimin afallayarak baktı Jungkook'un yüzüne. Ne saçmalıyordu bu adam madem yapacak hiçbir şeyi yoktu.
"Tamam öyleyse beni sen evime bırak ben babamın istediği karakterde birisi olurum."
Jungkook parmaklarını saçlarından geçirerek, başını olumsuz anlamda salladı. Jimin babasının ve kendi babasının dâha önce yaşanmışlıklarını bilmiyordu ve bay Park'a verdiği sözü asla Jimin'e söyleyemezdi.
"Böyle bir şeyi babana asla kanıtlayamayız iki haftada."
Jimin ayağa kalkarak, bakışlarını balkonun kapısına çevirdi.
Yaşamak istediği hayat bu değildi. Yaşamak istediği hayatı kendi elleri ile değil, bir başkasının elleri mahvediyordu.
Bir tarafta babası, bir tarafta babasının yandaşı. Zor geliyordu her şey, çok zor geliyordu bunlar..
Değiştir huylarını, değiştir arkadaş çevreni, değiştir her bir düşünceni.
Kar küresinin içinde, küçük bir figür gibi sıkışıp kalmak.
Jimin bir cümle dâhi kurmadan arkasına döndü ve odayı terk etti.
...
Bölüm sonu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BODYGUARD / JİKOOK
Fanfiction(TAMAMLANDI) Hayatımın bir şımarıklık yüzünden bu hâle geleceğini bilseydim o aç gözlülüğü ve o şımarıklığı bir dâha yapardım. --- /Kapak bana aittir. /Kurgu bana aittir. /Benden habersiz kopyalanacak hiçbir şey istemiyorum!