20

959 61 2
                                    

Jungkook gözlerini kapatarak başını yatak başlığına yasladı ve günün yoğun düşünceleri altında eziliyordu adeta. O adam yıllar sonra karşısına geçmişti ve alçakça isteğini yerine getirmesini emrediyordu.

"Yapamam bunu..!"

Jungkook saçlarını gergince parmakları arasından geçirerek, gözlerini kapattı. Duvarlar, o duvarlar üzerine geliyordu.

"Jimin..."

İki dudağının arasından çıkan o cümle ile gözlerini açarak yataktan kalktı. Jimin ile bu konuyu konuşmalı mıydı? Hayır, hayır.. Jimin'e anlatırsa işlerin dâha fazla büyüyeceğini düşünüyordu.

Jungkook telefonunu masanın üzerinden alarak numaralara tuşladı.

-Jimin evde misin?

-Jungkook sen beni mi aradın?

Jimin'in gülme sesleri Jungkook'a kadar geliyordu. İnanamamıştı Jimin, Jungkook'un aramasını.

-Jimin kes şu gülmeyi! Seni neden aradığımı bile bilmiyorum.. aptallık bende belkide.

Jimin yatağına yatarak ellerini kasıklarına doğru götürdü. Bu gün belkide çok eğleneceklerdi.

-Tamam Jungkook yanına geleceğim ama şunu bilmelisin seme benim!

Jungkook sırıtarak ellerini masaya yasladı. Jimin gerçektende her şeyi unutturmuştu.

-Hayır, yani başka bir şey söyleyeceğim sana. Jimin şu cadde üzerindeki restorantın önünde buluşalım konuşmamız gereken şeyler var.

-Konuşuruz ama neden senin evinde değil?

Jungkook telefonu kulağından uzalaştırarak başını önüne eğdi. Jimin ile aynı evde bulunduklarında konu çok farklı yerlere gideceğinden emindi.

-İki saatte orada ol Jimin ve nedenini sorgulama. Seni bekliyor olacağım.

Jungkook telefonu kapatarak lavaboya doğru ilerledi ılık bir duşun ardından hazırlanmaya ve yola çıkmaya başladı.

...

Jimin kapanan telefona küçük bir küfür mırıldanarak, lavaboya doğru ilerledi önce ılık bir duş alacak sonra hazırlanıp yola çıkacaktı.

Jimin ıslak saçlarını ile aşağı inerek, salonda oturan babasına doğru ilerledi.

"Baba ben çıkacağım birazdan."

Bay Park oğluna kısa bir bakış atarak, bakışlarını televizyona geri çevirdi.

"Umarım şirkete yada Jungkook'un yanına gidiyorsundur oğlum."

Jimin koca bir kahkaha atarak, başını geriye yasladı. Babası ne zaman oğluna güvenecekti?

"Çok doğru düşündün baba ama şirkete değil, Jungkook ile buluşmaya gideceğim."

Bay Park, kumandayı alarak televizyonu kapatt. Jimin ile Jungkook'un son zamanlarda fazlası ile vakit geçirmelerinden hoşnuttu.

"Güzel Jimin, şu soytarı arkadaşlarını bıraktığına sevindin."

"Aslında başıma bir koruma takan sendin baba değil mi? Ben nereye gitsem oda oraya  geliyor ondan başka konuşacak kişi yok."

Jimin ayağa kalkarak siyah gonelgini düzelterek, saçlarını geriye yatırdı. Bay Park oglunu izlerken, Jimin dış kapıya doğru ilerledi.

"Geç gelirim baba belkide yarın akşama doğru ancak."

"Neden yarın gelirsin oğlum?"

Jimin sırıtarak başını babasına çevirdi. Geç gelip gelmeyeceğini kendisi bile bilmiyordu. O anda aklına gelen en mantıklı yalanı söyledi.

BODYGUARD / JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin