12

1.3K 108 0
                                        

"Anladım benim korumamsın ama devamlı peşimde dolaşma! Ahh, bu çok sinir bozucu."

Jungkook, Jimin'in ensesini tüm gücü ile sıkıp, kendine çevirdi.

"Fazla içtin Jimin dur artık!"

"Bırak ve bu gece beni yalnız bırak. Yalnız!"

Jimin bedenini kıvırarak, dans pistine doğru ilerledi elindeki yarıya inmiş şişe ile.

Gece yeni başlıyordu Jimin için ama Jungkook hâlâ onu buraya neden getirdiğini sorguluyordu.

Onca dans eden insanların arasına karışıp bedenini şarkı ile uyumlu hareket ettirirken, Jungkook bir köşeye yaslanmış, Jimin'i izliyordu.

"Tanrım ne zaman bitecek bu cezam?"

...

Aradan saatler geçmişti. Junfkook hiçbir şey içmemiş, yanına gelen ve konuşmak için uğraşan kızlar ile ilgilenmemişti. Jimin hâlâ elinde tutmuş olduğu ve dans etmekten dökülen kadehi ile bir oraya, bir buraya dönüyordu.

Jungkook sıkıntı ile tam eline telefonunu almışken, bakışları bir noktaya kaydı. Elleri Jimin'in belinde, göz göze dans ederken, Jimin adamın vücuduna dokunmasına müsade ediyor, şarkıya uyumlu hareket ediyordu.

Jungkook telefonunu cebine koyarak, adımlarını Jimin ve yanında bilinç altı açık olduğu her halinden belli olan adama yönlendirdi.

Adamın bakışları Jungkook'a döndüğünde, Jungkook Jimin'i tutarak, kendine çekti.

"Ne oluyor yaa? dans neden durdu?"

Jungkook Jimin'in açık olan tişörtünü indirerek, önündeki sırıtan adama sinirle baktı.

"Yürü Jimin gidiyoruz."

"Hayır ben hiç bir yere gitmiyorum."

Jimin dans etmeye devam edecek iken, Jungkook, Jimin'i kucağına alarak, çıkışa doğru ilerledi.

Kollarının arasında hâlâ dans etmeye devam ederken, Jungkook sinir ile Jimin'i kucağından indirdi.

"Yerinde dur Jimin!"

"Ama ışıklar çok güzel.. baksana yukarıya renk, renk."

Jungkook arabayı açıp, Jimin'in göstermiş olduğu yere doğru baktığında, gözlerini devirdi.

"Evet Jimin, çok renkli bir tavana sahip otopark. Şimdi bin arabaya."

"Hangi araba Jungkook bir sürü araba var ama."

Jungkook sıkıntılı bir nefes vererek, ellerini beline koydu. Jimin gözlerini ovalayarak, en köşede görmüş olduğu arabaya doğru koşmaya başladı.

"Hey, dur Jimin!"

"Bu arabaya binelim mi? Baksana rengine çok güzel ve parlak gözüküyor."

Jimin arabanın kapısını açmak için uğraşırken, Jungkook gülmekten karnını tutmuştu.

"Açılsana araba!"

Jungkook, Jimin'i tutarak, kendine doğru çevirdi. Jimin  omuzunun üzerinden arabaya bakarken, belinde hissettiği elller ile bakışları tekrar Jungkook'a döndü.

"Bu araba neden.. ona binemem? Binmem lazım o çok güzel."

"Bizim değil o araba Jimin."

Jimin kaşlarını çatarak, sinirli bir ifadeye büründü.

"Bizim olsun öyleyse Jungkook!"

"Hadi Jimin, Hadi.."

Jungkook, Jimin'i arabaya doğru çekiştirerek, arka koltuğa oturttu ve arabayı çalıştırdı. Yol boyunca bir sürü şarkı söyleyen Jimin, en sonunda uykuya dalmıştı.

...

-Evet efendim hesabıma para aktarıldı.

-...

-Hayır aslında dün gece.. yani Jimin gayet iyi Bay Park.

-...

-Şuan duşta efendim.

-...

-Peki, kapatıyorum.

"Söylesene babam beni ne zaman alacak yanına?"

Jungkook telefonu masanın üzerine bırakarak, bakışlarını Jimin'e çevirdi. Duşta değildi ama duştan yeni çıkmıştı.

"Dün gece o barda neler olduğunu hatırlıyor musun sen?"

Jimin ıslak saçlarını karıştırarak, başını olumsuz anlamda salladı. Vardı bir şeyler ama tam olarak..

"Neyse ne olmuşsa olmuştur ama büyük ihtimal ile kızlar ile-"

Jimin dayanamayıp güldüğünde, Jungkook, Jimin'e doğru yaklaşarak, yanına oturdu.

"Kız değil, erkek."

"Ney? Bana erkek mi geldi?"

Jimin dâha fazla gülmeye başladığında, Jungkook sinir ile saçlarını geriye yatırdı.

"Komik olan nedir Jimin?"

"Boşver kas tabakası sen nasıl bir erkek olduğunu anlat ben hatırlamıyorum çünkü."

"Ne demeye çalışıyorsun Jimin?"

"Neyse boşversene Jungkook."

Jimin ayağa kalkarak, odayı terk etti. Jungkook sinirle Jimin'in arkasından bakıyordu.

...

Bölüm sonu.

BODYGUARD / JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin