24

798 49 5
                                    

Jimin arabasına binerek evine doğru yol aldı. Çin'de toplantı olacağını Jungkook'dan öğrenmişti ve Kore'den bir gurup ile Çin'e gideceklerdi.

Eve vardığında evin sessizliği babasının, "oğlum neden geç geldin?" Demeyişi biraz içinde bir yerlerde yara açsada, adımlarını üst kata doğru yöneltti. Duş almak iyi hissettiriyordu.

...

Jungkook bavullarını arabaya yerleştirerek arabasına bindi. Jimin hemen yan koltukta telefonu ile ilgileniyordu.

"Benim gelmem gerekiyor mu Jeon?"

Jungkook direksiyonu sağa kıvırarak, bakışlarını Jimin'in üzerine sabitledi.

"Gerekmiyor Jimin. Açıkçası gelmemen iyi olur ama seni burada bırakarak kafamı meşgul edemem."

Jimin kaşlarını çatarak başını Jungkook'a çevirdi. O ne demek oluyordu?

"Şimdi benim gelmemem ile senin aklın telefonda.. ahh tabi özlersin beni şimdi Jeon."

Jungkook gözlerini devirerek, direksiyonu sola doğru kıvırdı. Jimin'i gerçektende Kore'de bıraksa mıydı?

"Peki Jimin senin ile dâha fazla konuşmayacağım."

Jimin omuz silkerek telefonunu kapatıp kollarını göğsünde birleştirdi. Jungkook'u şu anlık rahatsız etmeyi düşünmüyordu ama belki Çin'e varınca birazcık eğlene bilirdi.

"Jimin sana diyorum bana bak."

Jungkook sinirle Jimin'i dürttüğünde, Jimin başını Jungkook'a doğru çevirdi.

"Ne oldu lan?"

"Duymuyor musun beni Jimin sana söylüyorum!"

"Yoo aklım başka yerdeydi ne dedin ki?"

Jungkook bakışlarını tekrardan yola çevirerek, derin bir nefes aldı.

"Toplantı gerçekleştikten sonra Kore'ye dönmek istemiyorum ben."

Jimin omuz silki ve başını yan cama çevirdi. Açıkçası Kore'ye kendisi bile dönmek istemiyordu.

"Peki, yani dönmeyelim ama nereye gideceğiz ki?"

"Sen değil Jimin ben gideceğim."

Jimin koca bir kahkaha atarak başını önüne eğdi. Gerçektende ciddi miydi? Saatler önce aklının bende kalacağını söyleyen Jeon, şimdi kendisi tek gidecekti.

"Öyle olsun bay bodyguard ama Kore'ye tek dönersem eğer hiç rahat durmam."

"Çocuk musun sen Jimin?"

Jimin umursamazca başını iki yana salladı. Belki, belki.

"Bırak şimdi sen onu bunu nereye gideceksin?"

Jungkook sigarasını yakarak, dirseğini cama yasladı ve dövmeli eli ile direksiyonu kıvırdı. Jimin bu görüntüye gülümseyerek gözlerini kıstı.

"Fransa'da bir arkadaşım var Jimin onu görmek istiyorum."

"İyi öyleyse bende oraya gelirim."

Jungkook gülerek başını iki yana salladı. Açıkçası tek bırakma düşüncesi iyi gelmiyordu ama yanında götürüp onun derdini çekmek istemezdi. Ne yapacaktı bu çocuk ile?

"Jungkook ne düşünüyorsun öyle? Hem Fransa aşk ülkesi değil mi?"

Jungkook bu soruyu geçiştirerek başını salladı. Fransa gerçektende olağan üstü bir ülkeydi. Paris ile az macerası olmamıştı Jungkook'un.

"Gelirsin Jimin, gelirsin."

Jimin sol elini Jungkook'un kasığına koyarak avuç içi ile okşadı. Jungkook'un bakışları bir an olsun bu tepkiye kaymamıştı çünkü bu dokunuşlar içini huzurla dolduruyordu.

"Çok kalmayız Jimin iki gün kalacağız."

Jimin göz kırparak, başını salladı. Elleri hâlâ olduğu yerdeydi.

...

Araba bir süre sonra durduğunda ikiside araçtan inmişlerdi. Uçak pisten kalkarken, Jimin çoktan cam kenarına yerleşmişti. Jimin'in yanında Jungkook, Jungkook'un diğer yanında bir adam oturuyordu.

"Çin Seddini göreceğiz değil mi?"

Jungkook bakışlarını Jimin'e çevirerek, başını salladı. Açıkçası emin değildi.

"Peki Çin mutfağı Jungkook?"

Jungkook başını aynı şekilde sallayarak önündeki küçük dergilere yöneldiğinde, Jimin'in üçüncü sorusu ile başını kaldırdı.

"Peki farklı odalarda mı kalacağız otelde Jeon?"

Jungkook bu soruya bir süre kararsız kalsada, başını sallamak ile yetindi.

"Soruların bittiyse uyumak istiyorum gece uyumadım Jimin."

Jimin gülerek başını tekrardan cama çevirdi. Gökyüzü bulutlar ile kaplıydı.

...

Otele vardıklarında ikisinin de aynı odada kalacakları Jimin'i gereksiz yere mutlu etmişti. Jungkook duşun ardından yatağa uzandığında, Jimin küçük buz dolabından bir içecek almıştı.

"Toplantı yarın sabah olacak Jungkook neden dışarıya çıkmıyoruz?"

Jungkook yüz üstü dönerek, homurdandı. Yol yorgunu olmasına rağmen Jimin ile uğraşıyordu.

"Jimin lütfen yat uyu."

"Jungkook şu Çin Seddine gidelim."

Sessizlik. Jungkook sıkıntılı bir nefes vererek, sırtını yataktan kaldırdı ve ellerini iki yana açarak başını salladı.

Akşamın bu saatinde Jimin'in isteği üzerine gidecekleri ve tüm geceyi Çin'in sokaklarında geçirecekleri yoğun bir gün bekliyordu onları.

Çin seddi..

...

Bölüm sonu.

BODYGUARD / JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin