Yıllar önce yaşananlar şimdi gök yüzüne çıkmıştı. Hayır, gerçekti bu o burada, karşısındaydı.
Girdap sadece derin sularda olmazdı. Ben o girdabın içinde kaybolmadım, ben o girdabı dâha henüz tanımadım.
Hayır, lütfen tanrım yanımda oturan adam bana geçmişimi yüzüme vurmasın.
"Jeon neden yüzün bir anda değişti?"
Jungkook o an yapacağı en mantıklı şeyi yaparak ayağa kalktı. Kaçmak değildi bu sadece kaybolmak! Bir adım atmıştı ki bileğini sıkan eller ile adımlarını durdurdu.
"Nereye gidiyorsun Jeon Jungkook? Henüz konuşmaya başlamadım bile."
"Ne istiyorsun yıllar önce yaşattıkların bitmedi mi?"
Güldü ve gülüşü soldu bir anda karşısındaki adamın.
"Geçmişi hatırlatmaya gelmedim ben Jungkook, geçmişi yaşatmaya geldim."
Yol ver dağlar yol ver geçem.
...
Jimin saatler geçmesine rağmen kapının açılmaması ile ayağa kalktı.
"Neredesin dağ ayısı!"
Dağ ayısı? Nereden çıkmıştı şimdi bu dağ ayısı? Jimin derin bir nefes alarak, dış kapıya doğru ilerledi. Düşünmek istemiyordu ama nerede olduğunu merak ediyordu.
Belki nedeni sen belkide yarın ölüm!
...
"Neyden bahsediyorsun? Geçmişimi tam on beş sene önce benden almadın mı?"
Jungkook amcasına nefret dolu bir bakış atarak, geri çekildi. Bu kadarına asla ama asla tahammül edemezdi.
"Henüz değil Jungkook senden almam gereken bir şey var ve bunu sen çok iyi biliyorsun."
"Hayır, onu sana vermeyeceğim. Asla."
Amcası Suga, Jungkook'a doğru ilerleyerek, ellerini yumruk yaptı. O bir zamanlar canından çok sevdiği eşinin, kardeşinin oğluydu ve ondan, Jungkook'dan alacağı bir emanet vardı.
"O belgeyi sana vermeyeceğim.. amca."
Jungkook amca kelimesini tiksinerek söylemişti. Bu adama amca belkide hiç dememeliydi.
Suga amca. Jkjmjkjmjkjm
Suga, Jungkook'a doğru ilerleyerek, tam önünde durdu. Yıllar önce kardeşine ait olan o şirketin tapusuydu ve nasıl olduysa, kardeşi bu çocuğa vermişti o önemli Park Holding tapuyu!
"Bana o tapuyu vereceksin Jungkook ben senin amcanım ve her şeyden öte kardeşimin bir gay olduğunu- Neyse!"
"Onu bana babam verdi Suga! Ve Jimin ile Bay Park'ın emri üzerine-"
"Bir hafta süre vereceğim Jungkook sana. Bir haftanın sonunda o belge benim şahsıma imzalanmazsa ne şirket, nede park ailesi asla ama asla hayatta kalmaz!"
Suga arabasına binip toprak yolda sürerken aracı, Jungkook'un aklına ilk Jimin gelmişti. Park ailesi, Jimin hayatta kalmazdı.
"Lanet olsun!"
...
Jimin ılık bir duşun ardından kendini yatağa atarak, ellerini penisine koydu. Başını geriye yaslayıp kendini hızlı bir şekilde çekmeye başlarken, gözleri yavaşça kapanmıştı. Jungkook şu durumda bile aklına geliyor, ve dâha hızlı boşalmasına yardımcı oluyordu. Onun vücudunu düşünürken, çekişlerini hızlandırdı.
İniltileri odada yankılanırken, alt dudağını ısırdı ve diğer eli ile penisinin altındaki iki küçük yumuşaklığı okşadı.
"Siktir, boşalmıştı."
"Jimin oğlum ben geldim."
Jimin duyduğu ses ile gözlerini kocaman açarak, hızlıca uzandığı yataktan doğruldu.
"Geliyorum baba."
Neden şimdi geldin ki?(!)
Jimin lavaboda işini hızlıca hallederek, aşağı babasının yanına doğru ilerledi.
"Neden erken döndün baba?"
Bay Park gözlerini oğlunun üzerinde gezdirerek, gülümsedi. Açıkçası öğlen olmuştu ama Jimin şirkette olması gereken saatte evdeydi.
"Dün şirkette fazla vakit geçirdin oğlum seni tebrik ederim."
Jimin dudağının kenarını kıvırarak, ellerini arkasında birleştirdi. Dün Jungkook ile gerçektende şirkette fazla zaman geçirmişlerdi.
"Bende şöyle bir düşündüm ki önümüzdeki bir ay boyunca böyle gitmeye devam edersen seni Jungkook ile güzel bir yaz kampına-"
"Olur babacığım bu çok iyi bir fikir."
Bay Park gülümseyerek başını salladı ve bakışlarını gazeteye çevirdi. Jimin şimdiden yaz kampında nasıl zaman geçireceklerini hâyal ediyor, onun heyecanını düşünüyordu.
Fazla eğleneceğiz Jeon bu sefer küçük bir odada değil, yatakta olacağız.
Jimin gülümseyerek daldığı o hâyallerden sıyrılarak başını babasına çevirdi.
"Sana diyorum oğlum git çabuk bana bir su getir."
Jimin kaşlarını çatarak başını iki yana salladı.
"İyi ama baba evde bir sürü hizmetli varken ben neden getiriyorum?"
Bay Park çenesinin ucu ile mutfağın yolunu işaret ettiğinde, Jimin dudak bükerek, adımlarını mutfağa doğru yöneltti.
"Aptal!"
...
Bölüm sonu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BODYGUARD / JİKOOK
Fanfiction(TAMAMLANDI) Hayatımın bir şımarıklık yüzünden bu hâle geleceğini bilseydim o aç gözlülüğü ve o şımarıklığı bir dâha yapardım. --- /Kapak bana aittir. /Kurgu bana aittir. /Benden habersiz kopyalanacak hiçbir şey istemiyorum!