17

1.7K 157 52
                                    

-Apo-

Bir adım atmak üzereyken, arkamdan kapının açıldığını duydum. Dudaklarım çakmağın gölgesinde kıvrılırken, yan dönüp, zaten bildiğim şeyi kısa bir bakışla teyit ettim.

"Gidiyor musun?"

Dudaklarım iyice kıvrılırken, çakmağı cebime tıktım. Gözlerimi yukarı, karanlık gökyüzüne dikip kısa bir ıslık çalarken, son basamağı inmiş, sabırsızca bana bakıyordu.

"Olacak şey değil de tabii. Neredeyse içerde beni savunacaktın."

Ceketimin yakasını dikleştirip yavaşça yüzüne çevirdim bakışlarımı. Yorulmuş muydum? Evet. Haklı mıydı? Bilmiyordum. Ama zaten ne bekliyordum ki? Hakikaten biraz dediği gibi olmuştu. En azından onun tarafından bakıldığında öyle görünüyordu. Kendinden emin ifadesi de ondandı. Ama benim şu tutukluluğu tez zamanda üstümden atmam lazımdı.

"Yo. Ama hayal etmek bedava tabii."

"Höyol ötmök bödövö töbö." inatçı bakışları yine yüzümü turluyordu. Gözlerine kısa bir bakış atıp, kafamı iki yana salladım. Salakça bir durumdu. Tüm siktir çekmelerime rağmen, olmuyordu. Uzak durmuyordu. Her boku kendince yorumlaması da cabası. Sigaradan bir nefes daha çekip, aşağı doğru üfledim ve yine suratına baktım.

"E niye geldin?"

"Nasıl baktığını gördüm."

"Nasıl bakmışım?" gözlerini kirpiklerinin altından çatsa da konuşmadı. Ben de alaycı bir sırıtış kondurdum yüzüme. "Sen benim kimseyi koruyup savunduğumu gördün mü şimdiye kadar? Kızdan sıkılmıştım, bahane arıyordum."

"Eğer Esma araya girmeseydi, patlamak üzereydin." ağzım aralandığı anda telefonum çaldı. Yılgın bir nefes bırakıp, ceketimin cebindeki telefonu çıkardım.

Arayan Metin'di. Telaşlı sesi kulağıma dolduğu anda bir sıkıntı olduğunu anladım. Yine bir boklar yemişti anlaşılan. Her cümlesi karnımda kasılmalara neden oluyordu. Bin kere tembihlemiştim. Sonunda patlatacağı belliydi.

"Sakin sakin anlatsana şunu lan."

"Abi, patron yakaladı. Kovdu beni. Sıçtım oğlum ya. Fena sıçtım. Ne yapacağım şimdi? boku yedim abi."

"Tamam sakin ol. Ne oldu tam olarak? Tane tane Metin."

"Abi bir müşteri vardı. İşte şekeri verdim çocuğa. Erkan abi ensemdeymiş meğer. Şüpheleniyorlarmış. Bittim ben ulan. Patron da gelmişti bugün. Etkinlik vardı, biliyorsun zaten. Bir şey daha var da."

Sıkıntı boğazıma kadar yükselirken, ellerim karıncalanıyordu. "Ne gibi?"

"Abi seni de biliyorlar." orospunun evladı ötmüştü. İşte şimdi boku yemiştim. Zar zor bulduğum bu işi bir göt yüzünden kaybedecektim. Sinirle ayağımı toprağa vurup, güçlü bir nefes bıraktım.

"Yarın seninle de görüşecekler. Abi bittim ya ben. Şimdi sen de ağzıma sıçacaksın."

"Sikeyim böyle işi Metin."

"Ne olmuş?" Salim'in orada olduğunu son anda hatırlayarak, arkama döndüm. Merakla beni izliyordu. Bir anlık duraksasam da aklımda şimşek gibi çakan bir fikirle gözlerimi yumdum. Karnım ağrıyordu. Bu yapacağım iş bokun bokuydu da aklıma başka bir çare gelmiyordu.

"Patronla konuşsak falan olmaz mı? Belki anlar. İşe ihtiyacım var sonuçta?" Yüzüne kaçamak attığım kısa bakışta bile söylediklerimin etkisini görmüştüm.

Sen Aydınlatırsın GeceyiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin