😭😭😭😭 konuyu biliyorsunuz...
-Apo-
"Şöyle bırakayım mı?"
"Saçmalama, şuraya koy."
"Tamam." Alnımdan ve götümden aynı anda ter akıyordu. Koliyi çekmecenin önüne bırakıp, belimi tutarak dikleştim.
"Ne duruyorsun Apo? Hadi, daha çok işimiz var."
"İşimiz?" Gözlerini devirip yaslandığı duvardan ayrıldı. "Yoruldun herhalde. Ben dedim sana hamal ayarlayalım di-"
Elimi kaldırıp susturdum. "Salim işine bak yavrum." Sıçtığımın apartmanındaki asansör bozulmuştu. Dördüncü kattaydı ev. Hava bok gibi yağmurluydu ve göt sevgilim, bana direktif verirken bir yandan okul sergisi için fotoğraf seçiyordu.
"Alınganlığa gel."
Yanından geçip, hiç oralı olmadan kapıdan çıktım. Tabana kuvvet merdivenleri inip arabadan üç koli daha aldım. Amına koyduğumun kitapları ebemi bellemişti. Tekrar götümden soluyarak yukarı çıktığımda şimdi salonda yayılmış telefonla konuşuyordu. Olduğu tarafa ters bakış atıp odaya geçtim.
"Aynı yere bırakıyorum bunları?"
"Hayır. Dur. Bekle. Tamam Murat, dördüncü ve altıncı... Müge hocaya da gönderdim... Aynen... Evet. Abi ayarladım diyorum... İzzet Keribar gelecek... Hayır ondan haber yok. Tamam kanka...Görüşürüz."
Ulan sabrım da gücüm de kalmamıştı. Aynı yere koliyi indirmek üzereyken kapıda belirdi. "DUR. Ne yapıyorsun? Şu tarafa bırak. O ne bakış Apo?"
"Sikerim bakışı Salim. Ramak kaldı."
"Şimdi işim var aşkım. Bitti mi hepsi?"
Dediği yere bırakıp, ellerimi belime koydum. "Acaba gözüme gözükmesen mi?"
Yapmacık bir şekil sırıtıp, gamzelerini göstere göstere beni taklit etti. "Büyük sözü dinlemezsen böyle olur."
"Kes. İniyorum ben. Sen şimdi söyle, son kolileri ne yapayım? Elimde koliyle bir daha bekletirsen babandan yemediğin,"
"Dayağı yiyeceğim. He anladım. Aşırı caydırıcı. Ne var kolilerde?"
"Pilavlık bulgur."
"Şakacısın da, demek ki çok yıpranmamışsın."
Yanına varıp kafasına yavaşça vurdum. "Nereye koyulacak?"
Bir elini karnına dayayıp, dirseğini üstüne koydu ve yanağını yumruğuna dayadı. "Kıyafetler bitti mi?"
"Bitti ulan bitti. Geçen dönemin notları ve kitapları var. Bir kaç ıvır zıvır da vardır. Ne bileyim işte. Söyle."
"Sen bir çıkar açıp beraber bakalım."
"Salim yeminle tükendim güzelim. Hadi sen geç işine bak. Tamam mı aşkım?"
"Delirdin herhalde Apo?"
"Eğleniyorsun değil mi? Bilerek bana eziyet ediyorsun, itiraf et lan. Söz dövmeyeceğim. Bak söz dedim. Söyle hadi."
Pis pis sırıtıp hemen ciddileşti. "Asla." üzerine yürüdüm, "Yedim ulan seni."
Öyle hızla omzuma attım ki bedenini, kahkahaları odada yankılanıyordu. Sırt üstü yatağa bıraktığımda bile hala karnını tutarak gülüyordu ama şimdi ben de ter kan içinde sırıtıyordum.
