Kendime yüzlerce kez soruyorum
Gerçekten böyle miyim?
Umut dolu, iyimser, her zaman gülümseyen bir surat
Bunu sadece yapabileceğim bir şey olarak düşündüm
*****
Tam he her şey bitti demiştim beni yukarı doğru çekti ciğerime nefes gittikçe öksürmeye başlamıştım ölmemiştim, öldürmemesinin tek nedeni beni geri bu eve mahkum etmekti. Geriye sadece acılarım kalmıştı, saçımı tutup yüzüne hizaladı "bu sana son uyarım jimin, eğer bir daha arkamdan bir iş çevirirsen bununla kalmam"
Beni geri savurup, kafamın fayansa çarpmasını sağladı. Etrafa bakıyor net göremiyordum. Hiçbir şey umurunda değilmiş gibi çıktı banyodan. Saatin kaç olduğunu bilmiyorum bugün okula gidemezdim hafta sonu araya girerse belki kendimi toparlayabilirdim. Derin nefesler alarak kendime gelmeye çalışıyordum su o kadar soğuktu ki vücudum karıncalanmaya başlamıştı, parmaklarım dan bahsetmiyorum dahi, morarmıştı muhtemelen eve doktor getirirdi hastaneye götüremezdi beni. Yaptıklarının ortaya çıkmasını istemezdi sonuçta.
Ellerim titreyerek küvetten kalkmaya çalıştım, ne kadar çabalasam da geri düşüyor iki katı acıyla ağlamaya başlıyordum, zorda olsa sıcak bir duş alıp çıktım parmaklarımı artık hissetmiyordum dudağımdaki ve kaşımdaki patlaklıklardan sağ gözümdeki morluklardan bahsetmiyordum bile üstümü giyinip yatakta beklemeye başladım. kendime gelmeliydim, acılarım vardı farkındaydım ama acı çektiğimi belli edersem daha çok zevk alacaktı.
Kapının çalmasıyla derin düşüncelerden çıkıp kapıya döndüm "gel" hizmetli ve yanında bir doktor odaya girdiler doktor önce acıyarak bakıp işine döndü yanıma gelip sol elimi eline alıp parmağımdaki ciddi yaralanmaya baktı "öncelikle iki parmağını alçıya alacağız bir kaç hafta kalacak bu süre zarfın da elini zedeleyecek hareketler yapmayacaksın" kafamı sallamıştım. Elime baktıkça midem bulanıyordu unuttuğum acı geri geliyordu doktor elimi alçıya alıp ondan sonra kaşım ve dudağıma pansuman yapmıştı biraz acılı olsa da sabredip bitirmesini bekledim.
"sana verdiğim kremleri düzenli kullanırsan iz kalmaz" derin nefes alıp düşünceli bir şekilde sordu "yüzünü anlıyorum ailen bir kavgaya karıştığını söyledi ancak elin çok kötü olmuş nasıl oldu" gözlerim telaşlı bir şekilde hizmetliyi bulmuştu o da bu soruyu beklemiyordu "elim o kavga sonucunda oldu biraz çekişmeli bir kavgaydı" çok saçma konuşmuştum doktor şüpheli baksa da üstelemeyip çıkmıştı.
Doktorun çıkmasıyla ayağa kalkıp aynanın karşısına geçmiştim çok kötü bir haldeydim bunları nasıl saklayacağımı düşünüyordum sonuçta bariz bir şekilde her şey ortadaydı saate baktığımda sabahın yedisi olduğunu gördüm okula gitmediğimi görünce muhtemelen bizimkiler mesaj atarlardı telefonu baş ucuma koyup yatağa uzandım ne kadar uykum olsa da gözümü kapattığımda gözümün önüne hep o anlar geliyordu
Uzanmamın üzerine yarım saat geçmişti telefona mesajlar yağmaya başlıyordu
Yoongi:
Jimin neredesin okulda neden gelmedin.
Siktir şu andan kötü bir durumdayım
jimin:
Sorun ne yoongi
Yoongi:
Okulda bu hale nasıl geldim bilmiyorum ama
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Flower- YOONMİN
Fanfiction"Lütfen yoongi, öldür beni sana yalvarıyorum. dayanamıyorum...." "seni sevmemem öldüreceğim anlamına gelmez" "o zaman babamdan kurtar" fısıltım ona ulaşmış mıydı bilmiyorum ama sessiz kalışı... istemiyordu beni. "seni belki de öldürmekten beter etme...