Ben sadece iyiyim, tüm acımla
Sensiz üstesinden gelebilirim
****
İçinde chang-wook hyungun çıkmasıyla rahatlamıştım arabasından çıkıp bizim arabaya bindi. arabaya biner binemez arkasını dönüp bana baktı "iyi misin baban aradığında telaşlıydı"
"iyiyim hyung"
Koruma arabayı çalıştırıp sordu "efendim nereye gideceğiz".
"** hastanesine" arkasına dönüp bana ve yoongi ye baktı "şu anda konuşacak vaktimiz yok babanla oturduğumuzda her şeyi konuşacağız " kafamı sallamıştım
yoongiye dönüp "sen de iyi misin jimin'in yanında olduğun için teşekkür ederim" yoongi iyi olduğuna dair kafa salladı hem sinirli bir şekilde chang-wook'a bakıyordu hem de elimi tutmaya devam ediyordu
Hastaneye gelmemizle arabadan indim chang-wook'un peşinden takip ediyorduk bir odanın önüne gelmiştik camdan içeri baktığımda sanki kanım çekilmiş gibiydi karşımda makinelere bağlı küçük bir kız çocuğu sol eli alçıda gözlerinin altı mosmor, kaşı patlamış, dudağı patlamış soluk yüzüyle karşımdaydı bakamıyordum ona. Ayakta duramıyordum yoongi belimden tutup kendine yasladı.
Birbirimize çok benziyorduk o farklı bir konudan bu hale düşmüştü ben ise farklı ama acılarımız aynı kızı gördükçe küçüklük hallerim gözlerimin önüne geliyordu o zamanlar şimdi ki gibi dayanaklı değildim yaptığı işkenceler mi desem bunlara dayanamıyordum şimdi de dayanamıyorum ama kabulleniş vardı artık.
Karşımda benim yüzümden bu hale düşmüş bir insan vardı beynimdeki sesler geri geliyordu sen yaptın, onu sen bu hale dönüştürdün senin suçun, o adam senin için onu bu hale getirdin nefes alamıyordum senin yüzünden, senin yüzünden beynimdeki sesler çoğalıyordu yoongi beni kendine çevirdi telaşlıydı.
"nefes al jimin" onu duyamıyordum bile "nefes al" artık bağırıyordu beni kendime gelmem için hırpalıyordu birden ciğerime nefes girmesiyle kendime geldiğimi anladım ama hala arkama bakmak istiyordum.
"aynen böyle yavaş bir şekilde nefes al" iki eliyle yanağımı tutup bunları söylüyordu nefes almam düzene girince ona sarılıp kafamı boynuna gömdüm. Kokusuyla kendimden geçiyordum "her şey benim yüzümden onu bu hale ben getirdim." saçımı okşarken aynı zamanda konuşuyordu.
"senin yüzünden değil, o zihniyeti bozuk adam bunu yaptı" telefonun çalmasıyla benden ayrıldı "çocuklar arıyor telaşlanmışlardır ben bakayım". Kafamı sallayıp arkama döndüm çocuğa bakıyordum.
Chang-wook hyunga dönüp "doktorlar ne dedi peki".
"geldiğinde durumu ağırmış ellerinden gelen her şeyi yapmışlar gerisi ona kalmış uyanmasını bekliyoruz" sol alçılı elimi kaldırıp cama yasladım uyanmasını çok istiyordum abisi onu bekliyordu biliyordum insanın kardeşinin olması çok güzel bir histir eminin kendini feda edecek kadar birinin olması ama ya karşıma geçip beni gördüğünde suçlu olduğumu söyleyip beni istemese kardeşinin yanında
"elini baban yaptı değil mi bana geldiğin için"
"bildiğin şeyleri ne zaman sormayı bırakacaksın"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Flower- YOONMİN
Fanfiction"Lütfen yoongi, öldür beni sana yalvarıyorum. dayanamıyorum...." "seni sevmemem öldüreceğim anlamına gelmez" "o zaman babamdan kurtar" fısıltım ona ulaşmış mıydı bilmiyorum ama sessiz kalışı... istemiyordu beni. "seni belki de öldürmekten beter etme...