My Flower- YOONMİN

-24-

Dürüst olmak gerekirse

Hayatım boyunca

Derinlerdeydim

Hiç yaşadığımı hissetmedim

******

Park Jimin ve Min yoongi konusu daha önce tartışmıştık ancak şimdi tekrar karşınızdayız bazı dedikodulara göre nişanlandıkları söyleniyor bu konuda açıklanma beklense de henüz elimize bir bilgi gelmedi. Herhangi bir açıklamada siz değerli takipçileri bilgilendireceğiz

Telefonumu kapatıp yan tarafıma attım daha dünün yorgunluğu hala üstümde vardı sabah kalkıp kahvaltımı yapıp okul yoluna düşmüştüm, okulun bitmesine az kalmıştı okulun bitmesi evliliği getiriyordu tabi ki de yoongi ile aynı evde yaşamak düşüncesi beni sevindiriyordu gerçi. Okulun bahçesine girmem ile jongin karşıma geçmişti ne zamandır onu görmezden geliyordum ama o karşıma çıkmaktan geri kalmıyordu. Sert bir şekilde ona bakıyordum.

"her şey senin istediğin gibi ilerlemesini istiyorsun değil mi "

"ne dediğini bilmiyorum o yüzden çekil önümden"

"ah ,jimin-ah seni ne kadar arzuladığımı bir bilsen"

"pis zihniyetini benden uzak tut, biliyorsun ki sevgili nişanlım bu durumu bilse sana neler yapar" bunu demem onu sinirlendirmişti neden peşimden bu kadar koşuyordu ki anlamıyordum o kadar düşük de almıyordu aslında

"inan ki hiç de sikimde değil senin nişanlanman, istediğimi alırım olur biter" beni sinirlendirmek istiyordu istediğini elde edemediği için adil oynamıyordu. Gülmeye başladım çok komik geliyordu ona yavaşça yaklaştım bir anda beni alt ettiğini zannetmişti kıyamam gülümsemesi solmuştu ona yaklaştıkça geriye adımlıyordu

"senin salakça konuşman sence beni üzer mi?" tek kaşımı kaldırıp sinirlice bakıyordum. "kendini o kadar önemli zannetme" hoseok'un seslenmesi ile arkama dönmüştüm yoongi yanıma gelip

"pardon konuşmanızı bölmedim umarım" jongin'e bakarak konuşmuştu. Bana dönüp "hayatım gidelim mi artık seni çok özledim" bu hallerine çok gülesim geliyordu gözüme hem güzel gelip hem nasıl da komik gelebilirdi ki. Rol yaparken bu kadar iyi yapması beni hep şaşırtıyordu. jongine dönüp "duydun canım şu anda işim var muhabbetimize sonra devam ederiz" onun bana davrandığı gibi davranmıştım ne kadar sinir bozucu olsa da bunu yapabilmiştim.

Yoongini elini belime atmasıyla yürümeye başlamıştım diğerleri yanımıza gelmişlerdi jungkook gülerek konuşmaya başladı "jongin nasıl kalakaldı ama gördünüz mü"

"ne sandın jimini ona ezdirelim mi yani" seokjin kızgın bir şekilde konuşuyordu veya kendini öyle zannediyordu onu bu halde gördükçe gülmeye başladım. Namjoonun yanıma yaklaşmasıyla ona döndüm

"birkaç gündür okulda yoksun ikinci olmuşsun "

"biliyorum illa birinci olmam gerekmiyor. Sende üçüncü mü oldun"

"evet nasıl oldu anlamadım ama umurumda da değil" namjoon benimle konuştukça yoongi varlığını belli etmek ister gibi öksürmeye başladı.

"bir şey mi oldu yoongi-ah" onun oyununa kanar gibi yapıp telaşlı bir şekilde ona sordum. Bazı şeyleri artık aramızda halletmiştik onunla her şeyi oluruna bırakmıştık. Eski yoongi yoktu karşımda farkındaydım ben onunla her konuştuğumda benimle ilgili bir şekilde dinliyordu bana baktığında gözünde artık acıma değil de merhamet, sevgi vardı onu her defasında böyle gördüğümde seçimimin iyi olduğunu düşünüyordum. Tanışmamız ne kadar kötü olsa da şimdi birbirimizi iyi ki gördük, tanımaya çalıştık diyoruz. Bu birkaç günde daha da yakınlaşmıştık.