BEĞENİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYINIZ.BU BÖLÜMÜ O KADAR ÇOK BEKLEDİM Kİ İNANAMAZSINIZ. YILDIZ KOYMADIĞINIZ BÖLÜMLERE YILDIZLARINIZI KOYUP BEĞENİLERİ ÇOĞALTIRSANIZ ÇOK SEVİNİRİM ARKADAŞLAR. BEĞENİLER FAZLA OLDUKÇA DAHA ÇOK KİTLEYE ULAŞABİLİRİZ.
KİTAP HAKKINDAKİ YORUMLARINIZI HER DAİM BELİRTİN. ÇÜNKÜ SİZİN YORUMLARINIZ DÜŞÜNCELERİNİZ DENİZ'E, POYRAZ'A VE KUZEY'E YÖN VERİYOR.
SİZLERİ SEVİYORUM... BOL YORUM YAPMAYI VE BEĞENİLERİ UNUTMAYIN.
Bilinmeyen bir numaradan gelen mesaj kaşlarımı çatmama sebep olmuştu. Mesajı açtığımda bir fotoğrafa tıkladım.
Kuzey ve benim biraz önce rezidanstan dışarıya çıkarken ki fotoğrafımız. Kuzey sanki belimi tutmuş ve beni yönlendiriyor gibiydi. Ama hiç dokunmamıştı bile. sadece bir adım gerideydi. Bana dokunmadan bile elinin arkamda olmasına şaşırmamıştım tabi ki.
Nasıl olurdu? Kim çekmişti bunu? Tereddütle etrafıma bakmaya başladım. Telefonun açısı sol köşeyi gösteriyordu ama orada korumalar vardı. Birisi böyle bir fotoğraf çekse görürdük öyle değil mi?
Fotoğrafın altında yazan mesaj büyük bir küfür etmeme sebep olmuştu.
Sevgili kocan, kuzeniyle aynı evde olduğunuzu,
yalnız ve romantik konuşma yaptığınızı biliyor mu
Küçük Deniz?
M.M.
***
Hassiktir! Kocaman bir HASSİKTİR!
Küçük Deniz mi? Bana niye böyle seslendiğii anlamadığım bir manyak beni tehdit ediyordu.
Tek sorun bu mesaj ve resim değildi. Telefonuma gelen her mesaj, arama güvenlik amaçlı Acar'ın sistemine de düşüyordu ve Acar'ın bu durumu öğrenmesi beni zan altında bırakacaktı. Acar bunu Poyraz'a söylemezdi ama bana büyük bir hesap soracağını da biliyordum. Tabi Poyraz son telefon olayından sonra, telefonumu kendi kontrolüne aldıysa işte o zaman buraya gizlice geldiğimden haberi olurdu. Daha birkaç gün önce Poyraz'a ondan gizli iş çevirmeyeceğimi söylemiştim.
Ben etrafıma bakarken Kuzey'in bana seslendiğini duymamıştım bile. Kuzey ve Barış bir problem olduğunu düşünerek yanıma gelmişti.
Kuzey çatık kaşlarıyla, benim gibi etrafı süzdü. "Deniz, bir sorun mu var?" Ama onu kesinlikle duymuyordum. Şu an deli gibi etrafımda gözlerimi gezdiriyor ve fotoğrafı kimin attığına dair teoriler üretiyordum.
Kuzey ellimdeki telefonu hızla almış ekranda açık olan mesaja bakmıştı. Benim içimden söylediğim küfrü o sesli bir şekilde dile getirdi. "HASİKTİR! Barış senin yapacağın işi sikeyim," dedi.
Gözlerimi onun gözlerine sabitlediğimde gözlerinde gördüğüm tek şey ise endişeydi. Bu fotoğrafı Poyraz'ın göreceğinden endişelenmiyordu. Poyraz onun umurunda bile değildi. Bence bu en son düşüneceği şeydi. Ama endişe duyduğu kesinlikle mesajda yazan isimdi.
Kimdi bu, M.M?
Bir resim, bir insanın hayatını ne kadar farklı boyutlara getirebilirdi biliyordum. Bunu daha önce de yaşamış ve acı bir tecrübe olarak hayatıma kazımıştım. Kuzey ile resmimizi kimin çektiğini bilmiyordum. Bildiğim tek şey bir değil, birden fazla düşmanın hayatımı alaşağı etmeye çalışmasıydı.
Füsun ve Sanem yetmezmiş gibi bir de, M.M. diye bir manyağın teki başıma musallat olmuştu. Kuzey en hızlı şekilde beni siyah bir minibüse bindirmiş ve yanıma oturmuştu. Barış, karşıma oturmuş ve telefonuyla mesaj atıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ VE BUZ
ChickLitSöylediklerini kabullenmeyerek kafamı iki yana salladım. Ona doğru uzandığımda ellerimi göğsüne koydum. Gözyaşlarım dur durak bilmiyordu. "Hayır, Kuzey hayır! Bana inan, n'olur bana inan! Ben sana ihanet etmedim. Ben Deniz'im, senin Deniz'in. Ben sa...