26. Bölüm KURŞUNLARIN ARASINDA

4K 317 35
                                    



ÖNEMLİ DUYURU.....

OKUMA ORANLARI ÇOK YÜKSEK AMA BEĞENİLER ÇOK DÜŞÜK. O YÜZDEN ARTIK BEĞENİLERE SINIR KOYMAYA KARAR VERDİM. 

300 BEĞENİ OLMADAN YENİ BÖLÜM GELMEYECEKTİR. O YÜZDEN HER OKUYAN KİŞİ YILDIZA BASARSA SEVİNİRİM. 

AYRICA TÜM BÖLÜMLERİ BEĞENİRSENİZ BU HAFTA 4 BÖLÜM BİRDEN ATACAĞIM. BÖLÜMLER HAZIR ZATEN AMA HERKESİN TÜM BÖLÜMLERİ BEĞENMESİ GEREKİYOR.


İlk defa uyku ilaçları olmadan uykuya dalmıştım. Sabahın ilk ışıklarına kadar Poyraz'ın kollarında defalarca kendimden geçmiş ve tekrar nefes aldığımı hissetmiştim. Uzun soluklu bir gecenin yorgunluğunu üzerimden atmam zor olacaktı. 

Gözlerimi güzel bir güne açtığımda yatakta gerinerek esnedim. Yan tarafa döndüğümde bulmak istediğim kişi yanımda yoktu. Onun yerine kırmızı güllerden oluşan bir buket ve yanında kırmızı bir kağıda, siyah kalemle yazılmış yazı vardı. Yatakta oturur pozisyona gelerek çiçekleri kucağıma aldım. Gözlerimi kapatarak burnuma yaklaştırdım. Güllerin kokusunu içime çekerken gözümde canlanan; Poyraz ile zorlu günlerin arasında geçirdiğimiz güzel anlardı. Gözlerimi açarak son kez çiçeklere bakıp gülümsedim. 

Hak ediyorduk. Biz mutlu olmayı, sevmeyi ve sevilmeyi çok hak ediyorduk. Poyraz, benim en derin yaralarıma zamanla merhem olmuş kapanmasını sağlamıştı. Beni ve çocukları kanatları altında sarıp sarmalamıştı.

Aklıma Şems'i Tebrizi'nin sözü geldi bir anda. 'Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olmayacağını?'

Hayatım tek bir günle mahvolsa da, gerçek değerimin farkına varmıştım. Bana gerçekten değer veren insanların yanında çiçek açmaya yeni yeni başlamıştım. Kimin benim hayatımda değerli olduğunu yeni fark edebilmiştim. 

Hayat insanları farklı yollarda birleştirirmiş bunu görmüştüm. Kaderim dediğin insan sana  cehennem olurken, aslında başka bir bahçenin toprağına ait olurmuş köklerin. Sana bahşedilen; 'yaşa' diye köklerine dökülen tuzlu su, bir asit gibi köreltirmiş ruhunu. Asıl var olduğun, benliğini bulduğun toprağın suyu sevgiymiş. Sevgi tüm köklerini besler, sana hayatı bahşedermiş.

Poyraz bana hayatımı geri vermişti. O olmasaydı şu an çocuklarım yanımda bile olmayabilirdi. Belki ben bile hayatta olmayabilirdim. Benim peşimi asla bırakmayan bir düşman varken, çocuklarımı Poyraz olmadan hayatta tutamazdım. 

Yanımda duran küçük notu elime alarak, Poyraz'ın el yazısıyla yazılmış yazıya parmaklarımın uçlarıyla dokundum. Kelimeler gözbebeklerime değip kalbime ılık ılık akıyordu sanki.

Güzelim, karım... 

Şu an seni kollarımın arasına alıp sevmeyi çok isterdim. İlk günden seni yalnız bıraktığım için üzgünüm. Ama en kısa zamanda yanında olacağım ve seni sonsuza kadar göğsümde dinlendireceğim. Döndüğümde sana ufak bir sürprizim var. Seni seviyorum.

POYRAZ KARASAROĞLU

Poyraz'ı tanıyordum çok çok önemli bir işi olmasa beni bırakıp gitmezdi. Geldiğinde telafi edeceğinden hiç şüphem yoktu. Kucağımdaki çiçekleri yatağa koyarak hızlıca bir duşa girdim. Hızlıca dolapları karıştırıp üstüme uygun birkaç kıyafet giyinip, çiçekleri koklayarak, odadan çıkmıştım.

Mutfağa doğru indiğimde Poyraz, mutfakta ki ahşap masaya, benim için kahvaltı tepsisi hazırlayıp koymuştu. Sabahları çok kahvaltı kültürüm olmadığından, tabakta bulunan salatalığı ağzıma alarak gülümseyerek çiğnedim. Kahve makinesinde hazır bulunan filte kahveyı fincana doldurup içmeye başladım. 

ATEŞ VE BUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin