Eğer ölüyseniz ve kendinizi birine duyurmak istiyorsanız bunun en sık görünen yolu rüyalardır. Ancak ölümün ilk kırk gününde sevdiklerinizle vedalaşmak adına kullandığınız bu yol her zaman doğru bir seçenek değildir. Vakitsiz ve acı bir ölüm yaşayanlar genelde ilk şaşkınlıkla rüyaları kabusa döndürerek yardım edecek kişiyi daha zor ve sıkıntılı bir duruma sokabilirler. Ama bu tarz rüyalar genelde kara şamanların işi olduğu için içim daha rahat uyuyordum. Tabi bu her zmaan benim düşündüğüm gibi olmuyordu. Kör şamanın yanından ayrılırken içimde peydahlanan sıkıntı ile derin bir nefes aldım. Yasemin ile anlaşmış ve hafta sonu yapacağımız bir ayin ile aramızdaki bağı koparmaya karar vermiştik. Yasemin artık yalnız olduğumu ve alışmamı söyleyerek gerekmedikçe karşıma çıkmayacağını söyleyip kaybolduğunda içimde bir boşluk hissettiğimi inkar edemeyeceğim. Ama artık vakti gelmiş hatta geçmiş olduğu için sessizce onu onaylamıştım. Eve döndüğümde ise çok yorgun olduğum için ılık bir süt içerek kendimi direk yatağa attım. Günün yorgunluğu ile çok geçmeden gözlerim kapanırken gecenin daha yeni başladığından habersizdim.
" Huzursuzca yerimde kıpırdanmaya çalıştığımda hareket edememek beni rahatsız etti. Gözlerimi açmaya çalıştığımda ise karanlığın gözlerimin kapanmasından değil bulunduğum yerden olduğunu fark edince nefes almaya çalıştım. Çalıştım diyorum zira bulunduğum yerde ağzımı kapatan bir bez parçası ile ağzımın kapalı olduğunu yeni fark etmiştim. Nerede olduğumu anlamaya çalışırken birden gözümü alan bir ışık ile göz kapaklarım kendiliğinden kapandı. Burnuma dolup genzimi yakan tuzlu su kokusu ile midem ağzıma gelse de ağzımdaki bez ve o an fark ettiğim bağlı olan ellerim tepki vermemi engelliyordu.
-- Baban kadar inatçısın eğer bu kadar inat etmesen mutlu mesut yaşayacaktık.
Duyduğum sesi ben tanımasam da tanıdık gelmesi ile irkildim. Rüyadaydım. Durumumu fark etsem de yılların verdiği deneyimle sabit bir şey vardı ki bu rüyadan öyle kolay uyanamayacaktım. Zira kayıp olan bu ruh anlatacağını bitirmeden bu rüyayı tekrar tekrar yaşamak zorunda kalacaktım. Sessizce olacakları izledim, bir et çuvalı gibi bulunduğum dar alandan çıkarıldığım da sahil kenarında bir tepede olduğumu anlamıştım. Karşımdaki adamı artık daha net görebiliyordum. Ben yaşlarda, iyi giyimli,kumral orta boydaki adam bulunduğum bedene genişçe gülümseyerek yere bıraktığı bedene yaklaşıp ağzına kapattığı eli ile boğmaya başladı. Gerçekte orada olmadığımı bilsem de bu beden yaşadığı acıyı direkt bana yansıtıyordu. Nefessiz kalıp uyanmak üzere iken duyduğum son kelimeler:
---- Arabaya düzgünce yerleştirin. olmuştu
Nefes nefese gözlerimi açtığımda elim istemsizce boğazıma gitti. Ardından yataktan yavaş adımlarla çıkarak mutfağa yöneldim ve kendime bir bardak su doldurdum. Bardağı dudaklarıma götürüp bir yudum aldıktan sonra karşımda gördüğüm manzara ile elimdeki bardağı sıkıp gördüğüm manzaraya alışmaya çalıştım. Zira karşımda yüzü yer yer parçalanmış, ıslak kıyafetleri , çatık kaşları ile korku filminden fırlamış gibi duran makyajı yüzüne bulaşmış bir kadın duruyordu.
" Öldüm değil mi?"
" Evet"
Kadın başını kaldırıp kızarmış gözlerini bana dikerek:
" Babam tehlikede" dediğinde suyu elimden bırakmadan mutfağımdaki küçük masanın yanındaki sandalyeye oturdum.
" Onu durdurmalısın."
Bana beklenti ile bakan kadına karşı derin bir nefes alarak :
" Bu düşündüğün kadar kolay değil. Önce bana kim olduğunu söylemelisin." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH-U REVAN
FantastikO ne bir şaman ne de bir büyücü. O bu dünyadan gidemeyen ruhlara kılavuzluk eden bir ruh gören. Yaman Kırcı İstanbul üniversitesinde Türk tarihi dersi veren bir doçent olsa da asıl görevi gidemeyen ruhlara yardımcı olmak. Yakup Yaser Tezman, Yahudi...