"Doydum ben, afiyet olsun" çatalımı tabağım kenarına bırakarak sandalyemi arkaya doğru ittirdim.
"Seninle konuşacaklarım var, otur"
Bir kaç saniye önce kaldırdığım popomu tekrar indirdim. Dirseklerimi masanın üzerine koyarak ellerimi çenemin altında birleştirdim.
"Ne konuşacaksın?"
Takmıyormuş havasına girsemde içten içe merak ediyordum. Babamla uzun zamandır oturup konuşmamıştık ve şimdi aniden konuşmak istemesi düşündürmüştü.
"Artık benimle beraber kalmanı istemiyorum. Annenle konuştum dün gece, zorda olsa ulaşa bildim kendisine. Bundan sonra annenle kalacaksın. Benim seni daha fazla görmeye tahammülüm yok."
Çenemin altından dizlerimin üzerine doğru düşmüştü ellerim. Pijama pantolonumu sıkı sıkı tuttuğum esnada gözlerim çoktan dolmuştu. Ne için üzüldüğümü bile bilmiyordum. Bana tahammül edemeyen babama mı yoksa uzun zamandır görmediğim annemin yanına gitmek mi?
"Ben gitmek istemiyorum"
Sesim içime kaçmıştı sanki. O kadar çaresiz ve kötü hissediyordum ki konuşmak dahi istemiyordum. Beni annemin yanına göndermek isteyeceği aklımın ucundan bile geçmezdi.
"Sana sormadım zaten, eğer azda olsa gururun varsa gidersin"
Boğazıma takılan hıçkırığımı dudaklarımı ısırarak gidermeye çalışırken ayağa kalktım. Hızlı adımlarla mutfaktan çıkarak odama girdim ve kapımı kapatarak kilitledim.
Dudaklarımı serbest bırakmamla hıçkırığımın ve gözyaşlarımın akması aynı anda gerçekleşmişti. Kendimi yüz üstü yatağımın üzerine bıraktım. Bu bi kaç ay içinde yaşadıklarımın acısını çıkarmak istermiş gibi sesli sesli ağlamayı sürdürdüm.
Gitmek istemiyordum. Babamın yanında elbette ki mutlu değildim ama anneme kesinlikle gitmek istemiyordum. En son 7 yıl önce gördüğümde bir daha asla karşılaşmak istemediğimi söylemiştim.
Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama artık ağlamaktan yorulmuştum. Nefes alıp verişlerim yavaş yavaş düzene girerken cama vurulduğunu duydum.
Yorgun bir şekilde ayağa kalkarak cama ilerledim ve tek seferse kulpunu indirerek açtım. Kimin geldiğini bildiğimden dolayı arkamı dönerek yatağımın üzerine sırt üstü uzandım.
"Sanada selam"
Gözlerimi o görmese bile devirdim. Gelen tekerlik sesiyle onunda dönen sandalyeye oturduğunu anladım.
"Sessizsin bugün? Başımın etini yemeyecek misin?"
"Hayır, keyfini çıkar"
Sırt üstü yatmak yerine sırtımı ona dönerek dizlerimi kendime çektim ve gözlerimi kapattım.
Sadece bir kaç dakika sonra arkamda bir hareketlilik hissettim.
"Bir şey mi oldu? Biri canını mı sıktı?"
Konuşmak istemiyordum. Konuşursam kendimi tutamayacağımı biliyordum ve şu an hiç sırası değildi.
"Peki ala, bizde uyuruz o halde"
Kolunu belime sarıp sırtımı göğüsüne yaslamıştı. Bu konuşmaktan çok çok daha iyi hissettirmişti..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aren (bxb)
Teen FictionAren: seni seviyorum.. Ömer: eyvallahta sen kimsin? Mahallesinde ki en tanıdık ve ağırbaşlı abisine gönlünü kaptıran Arenin hikayesi.. Eşcinsellik içeren bir kurgudur ona göre okuyunuz.