Parmakları saçlarımın arasında usulca geziyordu. Uyanalı bir on dakika kadar oluyordu ama ikimizde hareket etmeden öylece uzanıyorduk. Ne o ağzını açıp bir şey soruyordu nede ben konuşuyordum.
Sanki bu anın tadını çıkarmak istermiş gibi sessizdik. Sadece nefes alıp veriş seslerimiz duyuluyordu. Öyle huzurlu öyle güzel hissediyordum ki..
"Ömer.." mırıltı şeklinde çıkmıştı sesim.
Uzun bir sessizliğin ardından konuşmam dikkatini çekmiş olmalı ki, bir kaç saniyeliğine saçlarımda gezinen parmakları duraksamıştı.
"Söyle yavrum"
Gözlerim tekrar dolmaya başlarken ağlamamak için tavana diktim bakışlarımı.
"Ben.. gitmek istemiyorum" kuruyan dudaklarımı dilimle hafifçe ıslattım.
"Nereye gitmek istemiyorsun?"
"Anneme"
Parmakları saç tutamlarımın arasından kaybolurken saniyeler içerisinde çeneme inmişti. Baskı uygulayarak kendisine bakmamı sağlamıştı.
"Anlamıyorum, daha açıklayıcı olur musun?"
Kafamı usulca salladım, o isterdi de olmaz mıydım.
"Babam, annemle konuşmuş" hafif bir yutkunma sonrası devam ettim. "Artık beni istemediğini ve kendisiyle kalmamı istemiş. Ömer, ben gitmek istemiyorum"
Yanağımı ıslatan göz yaşlarımı sildiğinde fark etmiştim ağladığımı.
"Gitmek istemiyorsan kalırsın Aren. Seni zorla çıkaracak değil."
"Bana tahammül edemediğini söyledi. Eğer azıcık gururum varsa gitmeliymişim. Neden böyle davranıyor? Neden böyle davranıyorlar? Ben kime ne yaptım? Kime ne zararım dokundu? Sadece beni böyle kabul etsinler istiyorum. Ben hala eski Arenim, değişmedim ki. Neden çocuğu değilmişim gibi hissettiriyor?"
Yüzümü göğüsüne bastırarak gizlemiştim.
"Şşş, ağlamak yok oğlum. Baban elbet bir gün pişman olacaktır bu yaptıklarına. Hem sen sevilmeyecek bir evlat mısın ki? Senin gibi çocuğu öpsünde başına koysun." Saçlarımın arasına dudaklarını bastırıp sıkıca öpmüştü. "Annene gelecek olursak, neden kalmak istemiyorsun? Belki daha iyi olur senin için?"
Kafamı iki yana hızlı hızlı salladım.
"İstemiyorum."
"O zaman iş başa düştü, halledeceğim ben bu işi tamam mı?"
Yüzümü göğüsünden kaldırarak gözlerinin içine baktım.
"Nasıl halledeceksin?"
Yan bir şekilde sırıtarak göz kırpmıştı.
"Meslek sırrı."
Genişçe gülümseyerek sol elimle yanağını okşadım. Konu değiştirmek istiyordum artık.
"Buraya gelmenin bir bedeli vardı, hatırlatırım"
Kafasını aşağı yukarı doğru yavaşça salladı.
"Ödemeye hazırım.."
Dudakları çok kısa bir süre sonra dudaklarımı kavramıştı. Sadece bu hissi kaybetmemek uğruna bile savaşırdım kalmak için..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aren (bxb)
Teen FictionAren: seni seviyorum.. Ömer: eyvallahta sen kimsin? Mahallesinde ki en tanıdık ve ağırbaşlı abisine gönlünü kaptıran Arenin hikayesi.. Eşcinsellik içeren bir kurgudur ona göre okuyunuz.