33.

15K 951 111
                                    

"Aren, şurda ki abi sürekli buraya bakıyor gerildim ben"

Ağzımın kenarından akan ketçapı peçete yardımı ile temizleyerek bahsettiği tarafa döndüm.

"Oha!"

Gözlerimi bi kaç kez kırpıştırdım emin olabilmek için. Ömer buradaydı, tam çaprazımızda oturuyordu.

"Tanıyor musun yoksa?"

Kafamı onaylar şeklinde salladıktan sonra hiç bir şey yokmuş gibi yemeğime döndüm.

"Bizim mahalleden birisi, uzun zamandır dışarı çıkmıyorum ya şaşırmış olmalı ondan bakıyordur"

Kısa bir açıklama yaparak önümde ki hamburgerden bir ısırık daha aldım.

Masanın üzerinde duran telefonum titreyince elimle alarak gelen mesajı açtım.

Ömer: yemeğine çabuk ye ve kalk.

Kaşlarımı çatıp kısa bir an yüzüne baktım.

Aren: nedenmiş o?

Hiçte kalkmaya niyetli falan değildim. Uzun bir zaman sonra izin alarak dışarıya çıkmıştım ve erkenden eve dönmek istemiyordum. Zaten babam bi kaç gündür anneme gitme mevzusunuda açmıyordu.

Ömer: beraber vakit geçiririz olmaz mı?

Suratımda oluşan gülümsemeyi gizleme ihtiyacı hissetmemiştim. Beni nerden ve nasıl vuracağını iyi biliyordu. Elbette onunla vakit geçirmek isterdim. Hatta her saniyemi onunla geçirsem hiç sıkılmazdım herhalde.

Aren: olur tabi, hemen yiyip kalkarım aşkım.

Yazıp gönderdikten sonra tekrar yan bir bakışla yüzünü inceledim. Attığım mesaj hoşuna gitmiş olmalı ki tebessüm edip arkasına rahat bir şekilde yaslanmıştı.

Ömer: bekliyorum sevgilim.

Az öncekinin aksine daha hızlı yemeye gayret ediyordum. Bi ara neredeyse boğulacaktım ama olsun.

"Yavaş yesene Aren, ne bu acele?"

Son lokmamıda ağzımın içine soktuktan sonra çiğneyerek yuttum.

"Ya şimdi aklıma geldi benim Efe, babamla bi yere uğramamız gerekiyordu."

Ayağa kalkarak sandalyede asılı olan ince yeleğimi elime aldım.

"Ama bütün gün beraber gezecektik hani, öyle demiştin"

Elimle omzunu sıvazlayarak masadan uzaklaşmaya başladım.

"Başka zaman mutlaka gezeriz, yarın okulda görüşürüz"

El salladıktan sonra mekandan çıktım. Benden önce çıkan ve karşı caddede ağaca yaslanmış olan Ömerin yanına ilerledim.

"Ee? Ne yapacağız?"

Parmaklarımla kimse görmeden elinin tersini okşayıp merakla yüzüne baktım.

"Bilmem, sessiz sakin bir yerlere gidelim. Bildiğim güzel bir yer var, kafa dinlemiş oluruz."

Hevesle başımı salladım.

"Olur gidelim, hem hiç baş başa kalamadık. Sohbet ederiz biraz, birbirimizi daha yakından tanıma fırsatımız olur."

Eliyle arabasını işaret etti.

"Bin o halde, gidelim bakalım"

Aren (bxb) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin