22. SON.

41 12 2
                                    

"Kalınca sebepsiz bir başıma,"

"Hatıralar beynimde dans ediyor,"

"Günahlarım dizilip bir bir karşıma,"

"Sanki birer birer intikam alıyor.."

Şarkı tiz bir seste çalmaya devam ederken gözlerim ara ara bir yere dalıyor ve düşüncelerimde kayboluyordum.

Bugüne kadar olan hayatımı sorguluyor, karşılaştırma yapmamam gereken iki yaşantım arasında istemsiz bir şekilde düşüncelerimin etkisiyle karşılaştırma yapıyordum.

"Yüreğimden zincire vurulmuşum."

"Anılar her bir halkayı bağlıyor."

"Ben duygularımın esiri olmuşum."

"Hatalar yalan duygularla başlıyor."

Parmaklarım önümdeki masada şarkıya göre ritim tutmaya başlarken, dikkatimi dağıtmak, düşünmemek için çabalıyordum.

Ama düşüncelerimi dağıtmak için bile halim kalmadığını biliyordum, düşüncelerim değil ruhum dağılıyordu ve bu yaşadıklarımın hepsine kendimin sebep olmasını da kaldıramıyordum, bu kadar kötünün içinde aydınlık kalamayacağımın gerçeği her an yüzüme vuruyordu.

Peki ya kötünün içinde aydınlık kalmak için ne yapılırdı? Ne pahasına olursa olsun savaşmak mı gerekirdi? Yoksa ölüme koşmak mıydı? Hangisiydi?

"Sen de benim hatalarımdan birisin."

"Sen en büyük günahların bedelisin."

"Senin için harcanan zamana yazık."

"Sen en güzel duyguların katilisin.."

Peki, benim en güzel duygularımın katili kimdi? Bir zamanlar huzur sandığım mavilikler miydi? Yoksa karanın içindeki toprak koyusu gözler miydi?

"Sen de benim hatalarımdan birisin."

"Sen en büyük günahların bedelisin."

"Senin için harcanan zamana yazık."

"Sen en güzel duyguların katilisin."

"İstemem senin ne sevgini, ne kendini."

"İstemem ben bu hayatın sözüm ona pembe rengini."

Diyordu Sezen Aksu, şarkı devam ettikçe içimdeki yangın daha da körükleniyor beni bir yangının ortasında, en içinde bırakıyordu.

Düşüncelerimin üzerine çektiğim örtüyü kaldırmak istemiyordum, oradaki tozlu düşüncelerin etrafımda bir çember oluşturmasına izin vermek istemiyordum.

Fakat izin vermek istemediğim ne varsa beni el pençe bir şekilde içine çekiyordu, sanki gün geçtikçe bir kara deliğe çekiliyordum ve bu çekilmelerin hiçbirine karşı koyamıyordum.

GERÇEĞİN ARDINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin