GERÇEĞİN ARDINDA

26. ÖLÜM.

"Vicdanı tertemizdi,
çünkü onu hiç kullanmamıştı."
– Stanislaw Lec.

🏹

"Söyle lan! Mehmet Demir ile ne alakan vardı?"

Savaş Aktan yine sinirden gözü dönmüş bir şekildeydi, fakat bu sefer onun sinirini durdurabilen bir Deren Demir yoktu.

"Beni bırak, ancak öyle konuşurum Savaş."

Savaş Aktan kahkahalarına engel olamadığında bomboş odanın içerisinde bir süre kahkaha sesleri yankılandı.

Necmi Balaban, karşısındaki Savaş Aktan'ın delirdiğini düşünürken aslında en normal halinin bu olduğunu bilmezken şaşkınlıkla ona bakıyordu.

"Benimle anlaşma mı yapmaya kalkışıyorsun sen? Seni öldürmek için sebeplerimi arttırıyorsun Necmi Balaban."

Savaş bu cümlesinden sonra ise Necmi Balaban'ın kollarından tutan korumalarına doğru "Tekrar kafasını sokun!" emrini verdiğinde buz dolu suya Necmi Balaban'ın kafası yeniden sokuldu.

Dakikalarca yüzü o buz dolu suda kalan Necmi Balaban artık çırpınmaya başladığında, onun bu halini gören Savaş Aktan'ın kahkahaları çoğalıyordu.

"Konuşacak mısın Necmi Balaban?"

Necmi Balaban cevap veremediğinden dolayı çırpınmaya devam ettiğinde, Savaş Aktan'ın korumalarına verdiği "Kafasını çıkartın." emrinden sonra Necmi Balaban'ın yüzü sudan çıkarıldı.

Savaş Aktan, Necmi Balaban'ın bu halinin aksine çok rahat bir şekilde karşısına bir sandalye çekip, sandalyeye ters bir şekilde oturup Necmi Balaban'a "Konuş." emrini verdi.

"Beni çıkartacak mısın?"

Necmi Balaban yüzüne yediği darbeyle oturduğu yerde geri sendelerken, daha bunu idrak edemezken yeniden yüzü buz dolu suya sokuldu.

"Zamanımız bol Necmi Balaban, sen konuşacağım diyene kadar ben çeşitli işkencelerimi üzerinde deneyebilirim."

İki dakika sonra yeniden Necmi Balaban'ın çırpınmalarından dolayı yüzü sudan çıkartıldığında art arda öksürerek nefesini kontrol altına almaya çalışıyordu.

Bu sırada rahatından hiç ödün vermeyen Savaş Aktan ise yüzünde alaylı bir gülümsemeyle öylece Necmi Balaban'a bakıyordu.

"Tamam, tamam konuşacağım."

Necmi Balaban artık konuşmak zorunda kaldığında bir kaç saniye yeniden nefesini kontrol altına alarak tiz bir sesle konuşmaya başladı.

"Mehmet Demir ile bizim mazimiz çok eskiye dayanıyor, bu maziyi de en iyi Dündar Aktan bilir.
Onlar iyi dosttu, ben Mehmet Demir'le beraber bir işe girmek istedim.
Anlaşmak istedim, ama Mehmet Demir benim bu anlaşmama yanaşmadı."

Savaş Aktan ciddi ses tonuyla Necmi Balaban'a tek bir soru yöneltti.

"Ne anlaşmasıydı?"

"Beraber kumarhane yönetmeyi sundum Mehmet Demir'e, aynı zamanda da uyuşturucu sevkiyatına katılmasını istedim.
Reddetti."

Savaş Aktan oturduğu sandalyeden bir hışımla kalkarken sinirini yeniden kontrol altına alamadığı bir durumdaydı.

Sandalyeyi boş odanın bir kenarına fırlattığında odanın içinde sandalyeden çıkan demir sesleri yankılandı.

Savaş Aktan bu sefer korumalarına emir vermeden Necmi Balaban'ın kafasından tuttuğu gibi suyun içerisine soktuğunda bir yandan da bağırarak konuşmasına engel olamıyordu.