25. TEŞEKKÜR.

36 10 0
                                    

Güzel olan,
Her günü seninle tekrar tekrar yaşamak.
Erimek yarını olmayan zamanlarda,
Durdurmak bir yerde bütün saatleri.
Bütün kuralları kırıp parçalamak,
Sonra varmak o yerlere.
Mevsimlere dur demek,
Kar yağarken çiçek açtırmak ağaçlara,
Güneşi bir akşam saatinde tutup bırakmamak,
Sonra doldurmak ay ışığını kadehlere,
Delicesine içmek
Ve unutabilmek her şeyi ansızın.
Sevmek seni en yücesiyle sevgilerin.
Birlikte geçmiş, gelecek bütün çağları aşmak.

Güzel olan,
Sevmek seni tanrılar gibi.
Seninle tanrılaşmak..
Bir gün bu akan sele dur diyeceğim, göreceksin.
Ne bu şehir kalacak,
Ne bu duygusuz sürü,
Bu korkunç kalabalık.
Her vapur seni getirecek bana.
Bütün istasyonlarda seni bekleyeceğim.
Kapılar sana açılacak,
Senin için söylenecek şarkılar,
Şiirler senin için yazılacak,
Her evde bir resmin,
Her meydanda bir heykelin olacak.
Ve sen kimi gün bir rüzgâr gibi,
Kimi gün denizler gibi, bulutlar gibi.
Kopup ötelerden, ötelerden,
Yalnız bana geleceksin.

Bir gün bu akan sele dur diyeceğim göreceksin.
Ben eskimeyen tek güzelliği sende gördüm.
Sende buldum erişilmez hazları.
Yanında sıyrıldım korkulardan, yalanlardan.
Duyguların en ölmezini sende duydum.
Susuzluğum dudaklarında dindi,
Yalnızlığım ellerinde,
Çoğu gün unuttum açlığımı,
Sende doydum..

İlk defa seninle bütünlendim, anlıyor musun?
Anladım yaşadığımı her nefes alışta.
Seninle geçtim bütün zamanlardan.
Seninle var oldum.
Eridim seninle bir sonsuz çalkanışta.

Boynunda bir yer vardır, ben bilirim.
Ne zaman oradan öpsem,
Değişir gözlerinin rengi.
Yanar dudakların, terler avuçların.
Dökülür kapkara aydınlık gibi,
Omuzlarına saçların.
Gitgide artar kalbinin vuruşları,
Bir musiki halinde dünyamı doldurur.
Ansızın bütün sesler kesilir,
Zaman durur.
Bir baş dönmesi başlar o en yükseklerde.
Her gün seninle yeniden var oluruz,
Eriyip kaybolduğumuz yerde..

Sesini duymadığım gün,
Yaşanmış değil,
Açan çiçek değil,
Öten kuş değil.
Yüzünü görmediğim gün,
İçimde yıldızlar sönük.
Güneşler güneş değil,
Seni sevmediğim gün,
Seni anmadığım gün,
Olacak iş değil..

Her günüm seninle geçsin.
O güneşe en yakın,
Kimsenin varamayacağı bir dağ başında,
Uçsuz bucaksız uzak denizlerde,
İnsan ayağı değmemiş ormanlarda,
Uzaklarda, en uzaklarda,
O gemilerin uğramadığı limanlarda,
Işığım ol alın yazım ol benim.
Vatanım ol, evim ol.
Yeter ki bir ömür boyu benim ol.
Her günüm seninle geçsin..

♟️

Konağa gelmemizin üzerinden yaklaşık iki saat geçmişti.

En son ise Necmi Balaban'ın, Savaş'ın korumalarının olduğu arabaya bindirildiğini görmüştüm, nereye götürüldüğü hakkında da hiçbir şekilde bir şey merak edip sormamıştım.

Saatler öncesine kadar ağlarken bir anda kapının açılmasıyla Savaş'ın kolları arasında ayrılmıştım, odaya giren kişinin Dündar Aktan olduğunu görmemle ise neler olduğuna anlam verememiş ama yine de sormak istememiştim.

GERÇEĞİN ARDINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin