Avluda ki hareketlilik devam ederken Carl, elinde telefon ile Red in yanına doğru koştu. Belinden çıkarttığı silahını kontrol eden Red, Carl ı görünce hemen silahını beline yerleştirdi.''Efendim, o hatta.''
Carl ın yüzünde ki kan çekilmiş gibiydi. Red hiç beklemeden telefonu aldı eline.
''Sen? Hangi cesaret ile beni arayabiliyorsun seni pislik !''
Diye bağırmaya başladı.
Karşıda ki ses de en az Red kadar gergin ve sinirliydi.
''Benimle oyun mu oynuyorsun Red ? Lanet olsun sana !''
İkiside birbirlerini öldürmek ister gibi telefonda bağırışmaya devam ediyorlardı.
''Beni dinle Arthur ! Eğer Tess in kılına zarar verirsen yemin ederim seni parçalara ayırırım. Duydun mu beni aşağılık pislik!''
Bunu duyunca karşıda ki sinir ve öfke daha da arttı.
''Ulu Tanrım, sen neyden bahsediyorsun Red ? Asıl Zoe e bir zarar verirsen ben seni öldüreceğim. Bu dünya da yapacağım son şey olsa da seni öldüreceğim. Anladın mı ??''
Arthur 'un bu tepkisini duyan Red bir den durdu. Öfkeden gözleri dönmüş ve orta da apaçık duran gerçeği göz ardı etmişlerdi.
Ellerini kıravatına götürdü ve gevşetti. Kulağından uzaklaştırdığı telefondan hala bağırma sesleri geliyordu.
Boğazını temizledi ve telefonu kulağına götürdü.
''Arthur, beni dinle.''
Red in sakinleşmiş sesini duyunca Arthur da aniden sakinleşti.
''Dinliyorum seni pislik.''
''Tess seninle değil mi ?''
Arthur bu soruyu duyduğuna şaşırmıştı. Sakince konuşmaya başladı.
''Hayır Red tabi ki de benimle değil. Bana oyun mu oynuyorsun sen ha !''
Yine gerilmişti Arthur.
''Lanet olsun Arthur ! Ne oyunundan bahsediyorsun sen ? Tess ve Zoe benimle değil ! Senin kaçırdığını sanıyordum ama görünüşe göre senin de haberin yok.''
Bu cümleler Arthur u daha da sakinleştirmişti.
''Zoe ve Tess beraber mi kaçtı yani ? Bu imkansız Red. İmkansız.''
''Biliyorum Arthur ama maalesef durum bu.Zoe bizimle değil yani. Şimdi izin verirsen torunumu aramam gerek.''
''Benim de kızımı aramam gerek Red. Kim önce bulursa diğerinin kafasına kurşunu sıkar değil mi ?''
Arthur bunu söylerken gülmüştü.
Bu duruma sinirlenmişti Red.
''O zaman ikimizi de bol şans Arthur.''
Dedi ve telefonu kapattı.
Elinde ki telefonu Carl a uzattı Red ve gözlerini gözlerine dikti.
''Tess i, Arthur kaçırmamış. Anlaşılan Tess ve Zoe orta da yok. Anlayamıyorum Carl, Tess,Zoe nin Arthur un kızı olduğunu öğrendikten sonra neler oldu böyle ? Üstelik Jane e ulaşamıyoruz. Her şeyi o anlatacaktı bize ama o da orta da yok. Nerede bu kadınlar böyle ? ''
Carl da anlam veremiyordu.
''İnanın Bay Red ben de anlamıyorum. Jane ile en son konuşmamızda Bayan Tess i sakinleştirmeye çalışıyordu.Ondan sonra hat gitti. Bir daha da haber alamadık üçünden. Elimizden geleni yapıyoruz ama Bay Red. Kameraları incelemeye aldık. Mutlaka bir iz bulacağız merak etmeyin.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Fısıltıları ( GxG)
Adventure'Karanlık,hiç bu kadar tehlikeli bir vücuda bürünmemişti.'